Isparta'da Gamze Esgicioğlu'nu bıçaklayarak öldüren Hasan B. hakkında "kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya katılan Hasan B., Gamze'nin kendisine bıçakla saldırdığını, bu sırada elini tutmak isterken, bıçağın kazara göğsüne saplandığını iddia etti. Baba Mehmet Esgicioğlu, sanığın en ağır cezayı almasını istediklerini belirtti.
Isparta'da Gamze Esgicioğlu'nu (23) bıçaklayarak öldüren Hasan B. hakkında "kasten adam öldürme" suçundan müebbet hapis, olay günü delileri gizlediği ileri sürülen komşusu Muharrem G. hakkında da 6 aydan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Hasan B.ve avukatı, tutuksuz olarak yargılanan Muharrem G. ve Gamze Esgicioğlu'nun babası Mehmet Esgicioğlu ve avukatı katıldı.
"Elini tutmak isterken bıçak yanlışlıkla saplandı"
Duruşmada savunma yapan Hasan B., olay anında Gamze Esgicioğlu'nun kendisine bıçakla saldırdığını, bu sırada meşru müdafaa yapmak isterken elini tuttuğunu ve o esnada yanlışlıkla bıçağın göğsüne saplandığını iddia etti.
Tutuksuz yargılanan sanık Muharrem G. ise suç delillerini yok etmek gibi bir amacının olmadığını belirterek, suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, sanık Hasan B.'nin tutukluluk halinin, Muharrem G.'nin de adli kontrol şartının devamına karar vererek, davayı Mart ayına erteledi.
"Meşru müdafaaya yönelik bir savunma yaptı"
Adliye çıkışında gazetecilere açıklamada bulunan Gamze'nin babası Mehmet Esgicioğlu'nun avukatı Fatih Durmaz, sanığın savunmasını meşru müdafaa şeklinde yaptığını belirtti. Durmaz, "Sanık, Gamze kızımızın katledilmesiyle ilgili görülen davanın bugün ilk duruşması yapıldı. Tutuklu sanıklardan Hasan hazır bulundu. Yine aynı şekilde suçlu delillerini yok etmeye yönelik iddianameyle hakkında dava açılan Muharrem isimli sanıkta duruşmadaydı. Sanık meşru müdafaa yapmak suretiyle kendini savunduğu şeklinde bir savunma yaptı. Gamze kızımızın bıçakla kendisine bir saldırısının olduğunu kendisinin tamamen savunmaya yönelik olarak elini tutmak isterken yanlışlıkla, hatayla bıçağın göğsüne geldiğini ve ölümün bu şekilde olduğunu iddia ediyor. Aynı zamanda sanık Muharrem de suç delillerini yok etmeye yönelik herhangi bir hareketi bulunmadığını beyan etmekte ve kabul etmemekte" dedi.
"Sanıkların ifadeleri birbiriyle çelişkili"
Sanıkların ifadelerinin tamamen birbiriyle çelişkili olduğunu ifade eden avukat Durmaz, "Olaydan sonra kızımızın üzerindeki kanlı elbiselerin çamaşır makinesinde yıkanmak istediği, bir kısım kan lekelerinin olay mahallinden silinmeye çalıştığı hatta bir sanığın ifadesine göre olayda kullanılan bıçağın yıkanmak istediği, bıçağın yıkandığı şeklinde suç delillerinin tamamen ortadan kaldırmaya yönelik eylemlerin olduğu anlaşılıyor. Fakat bu eylemleri hangi sanığın yaptığı noktasında her iki sanığın birbirine attığı suç ortaya çıkıyor. İkisi de kabul etmiyor. Kendisi yapmadığını söylüyor fakat çamaşır makinesinin üzerindeki parmak izinin sanık Hasan'a ait olduğu tespit edilmiş. Bıçağın üzerinde herhangi bir parmak izine rastlanılmamış. Bu da bıçağın yıkandığı anlamına geliyor. Süreç devam edecek ve biz bunun takipçisi olacağız. Şikâyetçi olduğumuzu, davaya müdahil olduğumuzu ve davaya katılmak istediğimizi belirttik" diye konuştu.
"Gerekli cezanın verileceği kanaatindeyiz"
Fatih Durmaz, Türk yargısına güvendiklerini belirterek, "Duruşmada da kızımızın babası Mehmet bey de gayet vakur şekilde sadece adalet istediğini ve sadece adaletin yerini bulmasını istediğini, kim hangi suçu işlemişse o suçtan cezasını almasını istediğini ve adalet haricinde başka bir şey istemediğini belirtti. Ben de burada müvekkilimle aynı görüşteyim. Bizim isteğimiz burada saf gerçeğin ortaya çıkması. Bizim adliyelerimiz, mahkemelerimiz, hakimlerimiz o noktada tecrübeli. Gerçekten olayın en ince ayrıntısına kadar incelenerek gerekli cezanın verileceği kanaatindeyiz" ifadelerini kullandı.
"Herhangi bir pişmanlık söz konusu değil"
Sanık Hasan B.'nin kendisini müdafaa etmeye yönelik savunmasını suçtan kaçma olarak değerlendiren avukat Durmaz, şunları söyledi:
"Çünkü toplanan deliller böyle olmadığını gösteriyor. Herhangi bir pişmanlık söz konusu değil. Gayet olağan şekilde çok böyle hazırlanmış şekilde gelmiş. O kendisini savunmaya inandırmış şekilde savunma yapıyor. Ama toplanan deliller ve diğer sanıkların anlatımı özellikle de bıçaklanma hadisesinin olmasıyla ambulansa haber verilen süre noktasında çok büyük bir çelişki var. Kızımız bıçaklandıktan sonra belki de 1 saat, 1,5 saat ambulansa haber verilmiyor. Her iki sanık da bu noktada bir sorumluluk altında.Eğer vaktinde belki haber verilmiş olsaydı kızımız yaşıyor olabilirdi. Tabi onu bilemeyiz ama böyle bir çelişki söz konusu. Uzun bir süre boyunca yetkili makamlara haber verilmemiş. Haber verilirken de sanığın 112'yi aradığında söylediği kız arkadaşının intihar etmeye çalıştığı şeklinde ifadesi var. Bu kayıtlara geçmiş durumda. Kendisi suçu kabul etmiyor, "kız arkadaşım intihar etti, kendisini bıçakla yaraladı" şeklinde bir ifadesi var. Tabi bunlarda suçluluk psikolojisi olduğunu düşünüyorum. Yargılamada bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Bizim de soruşturmanın genişletilmesine yönelik taleplerimiz olacak."
"En ağır cezayı almasını istiyoruz"
Baba Mehmet Esgicioğlu da Türk yargısına güvendiğini belirterek, sanığın en ağır cezayı almasını istediğini ifade etti. Esgicioğlu, "Onun için elimizden geleni avukatımız Allah'ın izniyle yapacak" dedi.
Olayın geçmişi
Olay, 13 Ekim 2020 tarihinde Anadolu Mahallesi 131. Cadde'de 4 katlı bir binanın 3. katında meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri kanlar içinde yatan Gamze Esgicioğlu'nun öldüğünü belirledi. Olayla ilgili Hasan B., Muharrem G., H.Y. ve İ.O.B. gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılan 4 kişiden cinayeti işlediği iddia edilen Hasan B. tutuklanırken, 3 kişi serbest bırakıldı. Hasan B. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet, Muharrem G. hakkında da "suç delillerini yok etmeye çalışma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.