İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen operasyonda, kara para akladıkları iddiasıyla haklarında gözaltı kararı verilen SBK holding ve alt şirket yöneticisi 19 kişiden 10'u gözaltına alınırken, holdingin yurt dışındaki paravan şirketler üzerinden milyonlarca dolar kara parayı akladıkları yöntemler de deşifre oldu.
Edinilen bilgilere göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, KOM Daire Başkanlığı, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) ile Vergi Denetim Kurulu Başkanlığınca ortak yürütülen kara para soruşturmasında 132 milyon dolarlık vurgunun detayları ortaya çıktı.
İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen operasyonlarda, kara para akladıkları gerekçesiyle haklarında gözaltı kararı verilen SBK Holding ve alt şirket yöneticisi 19 kişiden 10'u gözaltına alınmış, holdingin sahibi olduğu ifade edilen Sezgin Baran Korkmaz'ın ise yurtdışında firari olduğu ortaya çıkmıştı.
Yürütülen soruşturma kapsamında araştırmalarını derinleştiren ekipler, holdingin yurt dışındaki paravan şirketler üzerinden milyonlarca dolar kara parayı akladıkları yöntemi de deşifre etti.
Firari Sezgin Baran Korkmaz'ın, ilk olarak sahibi olduğu SBK Holding A.Ş. ile yönetiminde yer almadığı Mega Varlık Yönetim A.Ş.'nin birlikte hareket etmek suretiyle bankaların firmalardan olan alacaklarını devraldığı, daha sonra sözde iflasın eşiğinde olan şirketlerin "ekonomiye kazandırılması" kisvesi altında, bu firmalara yardım etme, finans sağlamak suretiyle ortak olma ya da kredi bulma gerekçeleriyle söz konusu şirketleri ele geçirdiği belirtildi. Resmi kayıtlarda şirketlerde ortak/yönetici vb. sıfatlarda bulunmadığı, ancak arka planda kendisinin yönettiği, "akrabalık', "hemşerilik', birlikte çalışan ve geçmiş suç kaydı bulunan şahıslar adına şirket kurdurttuğu, söz konusu şirketlerde şirket ortağı, yönetim kurulu üyesi vb. sıfatlarda görev almalarını sağlattığı, şirketlerin ortaklık yapısında ve yönetim kurullarında sıklıkla değişikliğe gidildiği, bilinçli şekilde bağlantılı şahıslar arasında şirketlerde hisse devri yaptırdığı, ilerleyen dönem içerisinde şirketlerin bazılarını tasfiye ettiği tespit edildi. Firari sanık Korkmaz'ın, Lüksemburg'da sahip olduğu paravan şirketlerin Türkiye'de herhangi bir faaliyet göstermediği halde hileli yöntemlerle potansiyel vergi kimlik numarası alarak ülkede faaliyet gösteriyormuş görüntüsü verildiği de ortaya çıktı. Bu yolla büyük vurgun yaparak kara para akladığı iddia edilen Korkmaz ve birlikte hareket eden şirketlerde görevli diğer şüphelilerin, suçtan elde ettikleri gelirlerin şirket hesaplarına "gelir" olarak aktarıp muhasebeleştirdikleri ileri sürüldü. Zanlıların, bu yolla kara para akladıkları ve çok sayıda bankalar arası havale/eft/swift işlemleri yapmak suretiyle işlemiş oldukları suç ile elde ettikleri gelir arasındaki bağlantısını kesmeye çalıştıkları tespit edildi.