Tayland’da hükümet ve monarşi karşıtı protestolar 3 aya yakın zamandır devam ediyor. On binlerce kişi bugün de başkent Bangkok ve birçok şehirde sokaklara döküldü.
Tayland’da hükümet ve monarşi karşıtı protestolar 3 aya yakın zamandır devam ediyor. Başkent Bangkok’ta ilan edilen acil durum kararıyla 5’ten fazla kişinin bir araya gelmesinin yasaklanmasına rağmen on binlerce kişi bugünde sokaklara döküldü. Başkentteki Lat Phrao İstasyonu’nda toplanan binlerce kişi eski cunta lideri Başbakan Prayuth Chan-ocha’nın istifasını, monarşi de reform ve yeni Anayasa taleplerini yineledi. Göstericiler, monarşiye hakaretten 15 yıl hapis cezasını ön gören “Lese Majeste” yasasına rağmen Kral Maha Vajiralongkorn’u eleştirmeye devam ediyorlar.
Polis, dün yapılan protestolarda tansiyonun yükselmesi nedeni ile bugün başkentte geniş güvenlik önlemleri aldı. Bangkok’un toplu taşıma ağı kapatılarak, protestocuların bir araya gelmesi engellenmeye çalışıldı. Alınan önlemler başkentte 3 ana merkezde ve birkaç küçük bölgede yerel protestolara neden oldu. Başkent dışında 6 şehirde daha protestocular gösteri düzenledi. Polis Sözcüsü Yingyos Thepjamnong bugün yaptığı açıklamada, "Kanunların uygulanması uluslararası standartları takip eden yöntemler kullanılarak adım adım olacaktır" dedi.
Hükümet Sözcüsü Anucha Burapachaisri ise yaptığı açıklamada, “Hiçbir taraf için galibiyet veya kayıp yok. Hepsi ülkeye zarar veriyor" ifadelerini kullandı. Kraliyet Sarayı ise henüz protestolarla ilgili bir açıklama yapmadı.
Polis, geçtiğimiz haftalarda yapılan protestolarda çok sayıda protesto liderinin de yer aldığı 50’den fazla kişiyi tutuklamıştı. Dün tutuklanmasının ardından kefaletle serbest bırakılan protesto lideri Tattep Ruangprapaikitseree yaptığı açıklamada, “Protestoculara baskı yapanları ve emrini verenleri kınıyorum. Hepinizin ellerinizde kan var” ifadelerini kullandı.
Çarşamba günkü protestolar sırasında kraliçenin arabasına bağırdığı için gözaltına alınan bir kişi, kraliçeye zarar vermekle suçlanarak, hakkında ömür boyu hapis cezası istenmesinin ardından kefaletle serbest bırakıldı.
Kral ve kraliçe, zamanlarının çoğunu Avrupa’da geçirmelerine rağmen bu yıl çok uzun süredir Tayland’da bulunuyorlar.