İSTANBUL (AA) - Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Abdurrahman Üner, çocukların artık kalp delikleri ile yaşamak zorunda kalmayacağını belirterek, kateter anjiyo olarak adlandırılan ameliyatsız tedavi yöntemleri sayesinde bu hastalıkların gelişim dönemini beklemeden tedavi edilebileceğini bildirdi.
Medicana Bahçelievler Hastanesi açıklamasında görüşlerine yer verilen Üner, temiz ve kirli kanın karışmaması ve vücuda pompalanacak olan oksijen oranı yüksek kanın kirlenmemesi için bu ayrımların korunmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.
Halk arasında "kalp deliği" olarak adlandırılan hastalığın anlaşılabilmesi için kalbin işleyişine değinen Üner, "Sağlıklı bir kalpte oksijenden yoksun kan vücuttan toplanarak kalbin sağ tarafında dolar ve buradan akciğerlere pompalanır. Oksijen oranı düşük olan kirli kan akciğerlere ulaştığında karbondioksiti bırakarak tekrar oksijence zengin hale gelir ve buradan kalbin sol kalp olarak adlandırılan sol tarafına dolar. Daha sonra sol karıncık adlı odacıktan aort damarı aracılığıyla tüm vücuda dağıtılır ve bu döngü çocukluk çağında dakikada yaklaşık 100 kez tekrarlanır." değerlendirmesinde bulundu.
Üner, kalbin odacıkları arasındaki ayrımın korunamadığı durumlarda temiz ve kirli kanın birbirine karışmasına neden olan doğumsal kalp anomalileri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Normalde sağ kalp ile sol kalp arası tamamen kapalıdır ancak bazı çocuklar bu bölmeler arasında bir delik ile doğarlar. Burada kalp deliği olarak adlandırılan hastalık söz konusu olur. Deliğin iki kulakçık arasında yer aldığı durumlar Atriyal Septal Defekt (ASD), iki karıncık arasında yer aldığı durumlar ise Ventriküler Septal Defekt (VSD) olarak tanımlanır. Bazı durumlarda ise hem karıncıklar hem de kulakçıklar arası açıklık bulunur. Bu durum da tıp literatüründe Atriyoventriküler Septal Defekt (AVSD) olarak adlandırılır.
Literatürde farklı tanımları olsa da halk arasında kalp deliği olarak bilinen tüm bu hastalıklar genellikle benzer sıkıntılara yol açıyor. Özellikle ASD olarak tanımlanan kulakçıklar arası delik olması durumunda çocukta ritim bozukluğu ve ilerleyen dönemde kalp yetmezliği görülebilir. Yetersiz kilo alma ve sık geçirilen akciğer enfeksiyonları da bu anomali ile ortaya çıkan belirtiler arasında yer alır. Karıncıklar arası delik olması (VSD) durumunda da çoğunlukla kalp yetmezliği ve buna bağlı solunum sıkıntısı gelişir. Görülen belirtilerin ciddiyeti kalpteki deliğin boyutu ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla çocukta büyüme ve gelişme geriliği yaratmaması için detaylı muayene ile hastalığın erken dönemde fark edilmesi son derece önemlidir. ASD varlığında genellikle geniş VSD hastalığında olduğu gibi belirgin olarak büyüme ve gelişme geriliği gözlenir. Kalp yetmezliği geliştiği durumlarda solunum sıkıntısı meydana gelir ve sık nefes alma, yeterli beslenememe (özellikle yenidoğan döneminde anneyi aktif olarak emmeme) ve sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonu gibi belirtiler ortaya çıkar."
- "Taburculuk süresi 24 saat"
Geliştirilen son tedavi yöntemleri ile pek çok girişimin yenidoğan döneminde dahi uygulanabileceğini aktaran Üner, cihaz ile kalp deliklerinin kapatılması ve kateter anjiyo olarak adlandırılan ameliyatsız tedavi yöntemlerine değindi.
Üner, klinik olarak uygun olan vakalarda kasık toplar damarından küçük bir kesi açıldığını ve kateter ile bu damara girilerek kalbin delik kısmına kadar ilerlendiğini belirterek, "Daha sonra kalpte yer alan deliğe şemsiye olarak adlandırılan bir yama konur ve bu şekilde kalp deliği kalıcı olarak kapatılır. Bu yöntem sonrasında kalp normal işleyişine dönerken solunum sıkıntısı ve çabuk yorulma gibi kalp yetmezliği bulguları da zamanla gerilemeye başlar." ifadelerini kullandı.
En sık tercih edilen tedavi yönteminin kateter anjiyo yöntemi olduğunu ve aynı zamanda açık kalp ameliyatının komplikasyonlarının da önüne geçildiğini aktaran Üner, şu değerlendirmede bulundu:
"Vücudun açık kalp ameliyatını tolere edebilmesi için öncesinde belirli şartları sağlaması gerekir ancak kateter anjiyo gibi girişimsel tedavi yöntemleri yenidoğan döneminde dahi güvenle uygulanabilmektedir. Kateter anjiyo operasyonu tercih edildiği takdirde çocuk, 24 saatlik izlem sonrası taburcu edilebilir. Operasyon süresi genellikle 35-45 dakika kadar sürüyor. Kalple ilgili operasyonlar hem çocuk hem aile için korkutucu bir süreç oluyor ve özellikle operasyon süresinin uzaması durumu daha stresli hale getiriyor. Ancak yeni gelişmeler sonrası en sık uyguladığımız yöntemlerden biri olan kateter anjiyo ile bu stresli bekleyişin de önüne geçmiş oluyoruz. Bu şekilde hem tedavi süreci hızlanıyor hem de tedavi sonrası iyileşme dönemi ağrısız geçiyor."