MERSİN (İHA) – Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, meclis toplantısında polipropilen tesisi ve mevcut limanın genişlemesine ilişkin görüşlerini açıkladı. Mevcut limanın genişlemesine karşı olduğunu ve dava açtıklarını belirten Seçer, polipropilen tesisi yatırımına ise karşı olmadığını ancak seçilen yerin yanlış olduğunu söyledi. Mersin İkinci İdare Mahkemesinin ÇED raporu hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldığını aktaran Seçer, "Her alanda Büyükşehir Belediyesi olarak ve Belediye Başkanı olarak hukuk çerçevesinde mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
Başkan Seçer, meclis toplantısında yaptığı konuşmada, mevcut limanın genişlemesi yerine ikinci limanın yapılmasını uygun bulduğunu söyledi. Seçer, "Mevcut limanın genişlemesine karşıyım ve belediye olarak dava açtık. İkinci bir limanın yapılmasını uygun görüyorum. Daha önce bu konuda çalışılmış, yeri de belli. Bu limanı genişletmek yer olarak yanlış olur. Sonuna kadar da mücadele edeceğim bununla. Hukuki mücadelemi yapacağım. İkinci bir limanın yapılması rekabet açısından uygundur. Burada ben biliyorum ki dökme yüklerin birçoğu İskenderun Limanına gidiyor. Niye buradan giriş yapması gereken ürünler oraya gidiyor? Benim vergi kaybım oluyor. Ben belediye olarak da etkileniyorum. Ama iki ayrı işletmecide liman olduğu zaman rekabet ortamı da olur. Şimdi bu mevcut 143 hektarlık alan, 2. liman alanına da denk gelen, serbest bölge bizim için önemli. Genişleme alanına denk gelen, özellikle lojistik çalışmalarının, yatırımlarının olmasına uygunluk veren bir alan" diye konuştu.
"Polipropilen tesisi ile orayı heba etmemek lazım"
Birçok kişinin polipropilen tesisinin yapılmasına değil, tesisin yapılacağı alana karşı olduğunu vurgulayan Seçer, "Polipropilen tesisi ile orayı heba etmemek lazım. Yer kesinlikle yanlış. Polipropilen tesisi yapılsın. Yeri o değil. Yatırım yapalım, istihdam, işsizlik, ihracat diyoruz. Polipropilen plastik hammaddesinde kullanılıyor. Türkiye'ye önemli bir döviz götürüsü var, çünkü ithal ediyor. Burada hiç bir itirazım yok. Benim derdim kentimi korumak. Elbette ki yatırım da yapacağız. Mümkün olduğunca ithalatı azaltacağız, döviz çıkışlarını engelleyeceğiz ki zaten bizim belimizi büken petrol ve petrokimya ürünlerine verdiğimiz para. Son rakamları tam olarak net bilemem ama ortalama Türkiye'nin 50 milyar dolar civarında enerjiye, dışarıya, petrole, petrol ürünlerine para verdiğini biliyorum. Bizim dış ticaret açığımızın, yani bütçemizdeki açığın ana kaynağının bunlar olduğunu biliyorum, dolayısıyla yatırıma karşı değilim. Bunun da altını çizmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Mahkeme ÇED raporu hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldı"
Polipropilen tesisiyle ilgili Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclisinde de yer seçiminin yanlış olduğu hakkında bir meclis kararı alındığını aktaran Seçer, şunları söyledi:
"Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, burada bu tesisin yanlış olduğunu söyledik ve 10 Mart 2020 tarihinde ÇED olumlu kararının iptali için dava açtık belediye olarak. Burada elbette ki Çevre Mühendisleri Odası, Kent Konseyi, Mersin Barosu, Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası; ki yer seçiminin yanlış olduğunu meclis kararı aldı; benim savımı onlar da ortaya koydu. Yer seçimi yanlış dedi. Yoksa yatırıma karşı değiliz dedi. Ticaret ve Sanayi Odaları yatırıma karşı olur mu? Yani eşyanın tabiatına aykırı. Onlar da yer seçimi yanlış diyorsa bunu durup düşünmek lazım. Elbette ki bu sesimizi mahkemeler duydu. Bir karar çıktı. 15 Şubat 2021 tarihinde Mersin İkinci İdare Mahkemesi itiraz yolu kapalı olmak üzere ÇED raporu hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu çok önemli bir karardır. Çevre açısından da önemli bir karar olduğunu düşünüyorum."
"Mücadelemizi sürdüreceğiz"
Her alanda Büyükşehir Belediyesi ve belediye başkanı olarak hukuk çerçevesinde mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Seçer, "Burası Cumhurbaşkanlığı tarafından 27 Mart 2020'de özel endüstri bölgesi ilan edildi. Bu konuda da bizim Danıştay 10. Dairesinde davamız sürüyor iptaline ilişkin. Gerekçelerimizi ilgili mahkemeye sunduk. Endüstri bölgesi yapılması amaçlı Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı revizyonu iptali istemiyle bir davamız var. Bu da Danıştay 6. Dairede devam ediyor" dedi.
"Kadın ve çocuk en hassas olduğumuz alanların başında geliyor"
Meclis Üyesi Bedriye Kuş, gündemin dilek ve temenniler bölümünde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün yaklaştığını hatırlattı. Mersin'de şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri mekanizmaların yetersiz olduğunu vurgulayan Kuş, Başkan Seçer'e bu kapsamda bir çalışmaları olup olmadığını sordu. Kuş, kentteki parklarda kadınlar için bebek emzirme odaları yapılması önerisinde de bulundu.
Seçer, şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri Büyükşehir Belediyesine bağlı sığınma evinin yetersiz kalması nedeniyle bir çalışma yürüttüklerini vurgulayarak, "Bir müstakil villa niteliğinde, güvenliğini sağlayabileceğimiz ama adresini vermeyeceğimiz 2 yer yapıldı. Şu anda bitmek üzere. Mevcudun koşulları kötüydü. Onu bırakıyoruz olduğu şekliyle; orada misafir ettiğimiz kadınlarımızı artık yeni yerde misafir edeceğiz" diye konuştu.
Başkan Seçer, 8 Mart'la ilgili pandemi koşullarını da göz önünde bulundurarak bir dizi etkinlik hazırlığı içerisinde olduklarını söyledi. Kadına şiddet konusunda büyük bir hassasiyet içerisinde olduklarını belirten Seçer, şunları söyledi:
"Kadına şiddet, hepimizin mücadele etmesi gereken Türkiye'de sorunlu bir alan. Bunun tabii ki çok farklı nedenleri var. Bununla ilgili çok farklı mücadele alanları var. Bunun hukuki düzenlemelerden yani parlamentodaki yasal düzenlemelerden eğitime kadar, sosyo-ekonomik yapının düzeltilmesine kadar birçok konu aslında kadına yönelik şiddeti önleyecek çalışmalar. Bir bütün halinde bakmak lazım. Sadece belediye değil, merkezi yönetimden sivil toplum örgütlerine kadar, bireysel olarak bu konuda duyarlı olan yurttaşlarımıza kadar yapılacak mücadele belli bir süre sonra Türkiye'de bir netice verecektir. Akşamdan sabaha çözülecek bir sorun değil. Ne kadar kınasak ne kadar lanetlesek, dilek ve temennilerle bu iş olmuyor. Bugün sabah haberlerde izledim, Türkiye'de 3 ayrı yerde kadın cinayetleri, şiddet haberleriyle uyandık. Ama emin olun ki en hassas olduğumuz alanların başında geliyor kadın ve çocuk."
"Parklarda emzirme odaları düşünmeye değer"
Meclis Üyesi Kuş'un emzirme odası önerisini de değerlendiren Seçer, "Parklarda emzirme odaları açıkçası bugüne kadar düşünmemişiz ama düşünmeye değer" dedi.
Başkan Seçer, belediyeye ait kafelerde de aynı hassasiyeti göstereceklerini vurgulayarak, "Yeni yapacağımız birkaç kafe var, onların içinde mutlaka, sıfırdan planlayacağız ama mevcutlar içerisinde sizin uyarınızdan sonra da arkadaşlarıma söyleyeceğim, mini bir alan oluşturulabilir" ifadelerine yer verdi.
Kuş'un, 8 Mart'ta toplu taşıma araçlarının kadınlar için ücretsiz olması önerisine de yanıt veren Seçer, "Zaten kadınlarımızın toplu taşıma araçlarına ücretsiz binmesi onlara çok aşırı bir ekonomik katkı değil ama bir farkındalık. Bu konuda çalışırız" diye konuştu.
"Erdemli Hali kısa sürede hizmete girecek"
Erdemli Halinde yarım kalan inşaata ilişkin sorunların Erdemli belediye başkanı ve meclis üyelerinin katkılarıyla aşıldığını söyleyen Başkan Seçer, "Şu anda ihale aşamasına geldi. Bizim etüt projemizde son dokunuşlar yapılıyor ve tamamlayacağız. Erdemli Sebze Halimiz kısa sürede inşallah hizmete girecek" dedi.
Anamur ve Bozyazı ilçelerinin tarımsal açıdan değerli olduğunu ve bu iki ilçede katma değeri yüksek ürünler üretildiğini vurgulayan Seçer, şöyle devam etti:
"İşte bunlar bize döviz getiriyor. Haller çok önemli. Üretimin pazarlanacağı yani o ürünün değerini bulacağı pazar alanları önemli. Bunlar da modern haller. Orada soğuk hava depolarıyla, mezat salonlarıyla, ambalaj tesisleriyle önemli. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığına Anamur'da iki yıl ön tahsis süresinin kesin tahsise dönüştürülmesi yönünde müracaatımızı yaptık. Müracaat tarihimiz Milli Emlak Genel Müdürlüğüne 16 Kasım 2020 tarihinde iletildi. Burası 2 yıllık ön tahsis, "Bize kesin tahsisini verin. Proje hazır, çalışmalarımız bitti, ihalesine çıkalım." Bozyazı'da da aynı durum var. 15 Eylül 2020 tarihli yazımızı, yine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Milli Emlak Müdürlüğüne iletilmek üzere verdik. Proje hazır. Oranın da çalışmalarını bitirdik. Bu iki yerin 2 yıllık ön tahsisinin kesin tahsise dönüşünden sonra biz bunların yapım ihalesine çıkabileceğiz."
Çevre dostu CNG'li otobüsler için Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankasından (IBRD) 7 milyonu hibe olmak üzere toplam 22 milyon avroluk kredi alacaklarını, bu krediye meclis üyelerinin de destek olduğunu anımsatan Seçer, "Bu çok önemli, avantajlı bir kredi. Ben önceki hafta Sayın Elvan'ı ziyaret ettim. Bu konuyu da gündemine aldı. Bu önce Cumhurbaşkanlığınca yatırım programına alınmalı. Daha sonra da Hazine ve Maliye Bakanlığımızın onayı gerekiyor. Bu konuyu da gündemine aldı ve bu konunun hızlanması için kendisine rica ettim. Çünkü bu tip kredilerin belirli süre içerisinde, kendi ülkenizdeki prosedürleri tamamlamadığınız takdirde gitme ihtimali var. Verdim diyor ama şu süre içerisinde prosedürü tamamlamanız gerekiyor. Gerekli izinleri, kendi iç mevzuatınızda gerekli olan meclis kabulünden, meclisin onamasından Cumhurbaşkanlığının yatırım programına alınmasına, Hazine ve Maliye Bakanlığının onamasına kadar biz bu evraklarla bu krediyi serbest hale getirebiliyoruz" diye konuştu.