Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, yıllardır şikayet edilen ve enflasyonun ana nedeni olarak gösterilen tarla ile tezgah fiyatlarındaki uçurumun önlenmesinin formülünü 9 maddede açıkladı.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Doğru, tarla ile tezgah arasındaki fiyat farkının sadece tüketiciler için değil tarım sektörü için de önemli bir konu olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü, fiyatların düşmesi tüketimin artması, tüketimin artması ise üretimin artarak üreticiye daha fazla kazanç anlamına gelmektedir" dedi.
Çalışan kesimin yüzde 17'sini oluşturan çiftçi kesiminin aileleriyle yaklaşık 25 milyona yakın bir nüfus olduğuna vurgu yapan Doğru, "Dolayısıyla çiftçi kesimi de Türkiye'deki en büyük tüketici grubudur. Tarla ve tezgah fiyatlarındaki farktan çiftçimiz de rahatsızdır. Ayrıca çiftçinin hak ettiği emeğinin gerçek karşılığını başka kesimlerin aldığını görmek camiamızı da üzmektedir" diye konuştu.
Makul kar marjı, sıkı denetim
Mutlu Doğru, "Ancak unutulmamalıdır ki tarla fiyatı ile tezgahtaki tüketici fiyatları, turfanda yazlık üretilen ürünler ile serada kışın üretilen ürünlerin fiyatları arasında farklılık olması kaçınılmazdır. Burada önemli olan, herkesin makul ölçülerde kar marjıyla çalışması ve bu pazarlama zincirinin devlet tarafından denetlenerek regüle edilmesi ve gerekirse kurala uymayanların cezalandırılması gerekliliğidir" görüşünü dile getirdi. Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, yaş meyve ve sebze üreticilerinin hakkını koruyarak, tüketiciye de en uygun fiyatlarla ürün sunmak için yapılması gereken düzenlemeye ilişkin önerilerini ise 9 maddede şöyle özetledi:
" 1- Çiftçimizin üretim maliyetlerini düşürmek, ucuz girdi ve finansman temini ile üretime destek olmak ve üretimin devamlılığını sağlamak temel hedef olmalıdır.
2- Özellikle yaş meyve ve sebzede iklimsel sebepler veya plansız üretim sebebiyle arz dalgalanması olan ürünlerde fiyat hareketliliği kaçınılmazdır. TARSİM sigortasının yaygınlaşması ve havza bazlı destekleme modelinin tüm ürünler için daha dar kapsamlı, siyasi baskıdan uzak olarak tarım il ve ilçe teşkilatlarınca uygulanmaya konması gerekir.
3- Yaş meyve ve sebze ticaretinde hal sistemi tarafların da görüşleriyle yeniden değerlendirilmeli, tüm taze tarımsal ürünlerin ticaretinin yapıldığı, soğuk havaların olduğu merkezi hal kompleksleri inşa edilerek, hal sayısı azaltılmalıdır. Hallere ürün giriş ve çıkışı daha sıkı kontrol edilmeli, her tüccarın alış ve satış fiyatları elektronik ortamda izlenerek, hale giren herkesin göreceği şekilde yayınlanmalıdır.
4- Tüm yaş meyve ve sebzede KDV oranı sıfırlanmalıdır.
5- Market zincirlerinin direk çiftçiden aldığı ürünleri rüsum vergisi ve komisyon ödemeden, hale sadece bildirim yaparak paketlemesi, aracı sayısını azaltması ve makul kar oranlarıyla tüketiciye sunması, ancak sözleşmeli üretim modeliyle mümkün olmalıdır. Çiftçiyle üretim sezonu başında girdi maliyeti için avans ödemesi de yaparak sözleşme yapması şartıyla, sabit alım fiyatıyla ürün alım sözleşmesi yapılması kamu bankaları aracılığıyla ucuz finansman ile teşvik edilmelidir.
6- Market zincirlerinin çiftçiden, kooperatiflerinden veya birliklerinden direkt temin ettikleri ürünlerin satışında kar marjı, ödeme vadesi ve son hasat tarihi düzenlenmeli, marketlerin keyfi uygulamasına bırakılmamalıdır.
7- Çiftçilerin birleşerek kooperatifleşmesini teşvik etmek için çiftçi kooperatifleri veya birliklerinden satın alınan ürünlere KDV, stopaj, borsa tescil ve rüsum indirimleri ile sübvanse edilmiş finansman ve nakliye desteği verilmelidir. Kooperatif ve birliklerin ürün pazarlaması teşvik edilmeli, belediyelerce satış noktası açılması için ücretsiz yer temin edilmelidir.
8- Yaş meyve ve sebze fiyatlarını düşürmek için ithalat yolunu açmak üretimin sürekliliğine olumsuz yansıyacağından, iç ticaret dengelerine ithalat ile müdahale yapılmamalıdır. Plansız üretim sonucu tarlada veya dalında çürümeye terk edilen ürünler, acil ihracat teşviki ile ekonomiye kazandırılmalıdır.
9- Verimliliği artırmak ve doğru tarımsal verilerin elde edilmesi önceliğimiz olmalıdır. Bu konuda yeni teknolojilerin kullanımı ile TARBİL ve TARSEY gibi Tarım Bakanlığı projelerinin tekrar gündeme alınması gerekir."