HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız, “Biz HAK-İŞ olarak Avrupa’nın yaptığı gibi OHAL ile değil, olağanüstü gayretlerle bu süreci atlatmak istiyoruz. 20 işkolumuzun hepsinin de üretimini, istihdamını koruyarak yoluna devam etmesini istiyoruz” dedi.
HAK-İŞ Kadın Komitesi tarafından konfederasyon üyelerine yönelik gerçekleştirilen “Yeterlilik Odaklı Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirilmesi Projesi İkinci Düzey Eğitim Programı”, konfederasyonun ana binasında gerçekleşti. Programda konuşan HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız, “Bu virüs çok tehlikeli, çok öldürücü fakat bu virüse karşı önlem alınabiliyor. Bugünkü ifadesiyle maske, mesafe ve hijyen ile buna bir önlem alınabiliyor. Dolayısıyla önlem almak hepimizin elinde. Hepimizin önlem alması gerekiyor. İş yerlerinde de geleneksel çalışma yöntemlerimizi değiştirip, yeni ortamlara hazırlanmamız lazım. Bugüne kadar böyle geldi, bundan sonra da böyle gidecek anlamında değil. Dolayısıyla biz konfederasyon olarak bütün Türkiye’de üretimin devam ederek, hizmetlerin devam ederek, Türkiye’nin yoluna devam etmesini istiyoruz. Şimdi biraz önce televizyonda gördüm, Türkiye’nin üretimi katlayarak yoluna devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“HAK-İŞ olarak Avrupa’nın yaptığı gibi OHAL ile değil, olağanüstü gayretlerle bu süreci atlatmak istiyoruz”
HAK-İŞ olarak Covid-19 virüsünden tam kapanarak, işletmelerin durarak değil, özverili bir şekilde önlemler alarak ve bunlara uyarak korunulacağını savunduklarını belirten Yıldız, “Geçen hafta Kayseri’deydim. Kayseri Organize Sanayii’nde örgütlü iş yerlerimizi gördük, üretimimiz artarak devam ediyor. Ama bütün iş yerlerinde memnuniyetle görüyoruz ki hem işverenimiz hem sendikalarımız bütün önlemlerini alarak yoluna devam ediyor. Zaten benim gördüğüm iş yerlerinde korona virüs çok yayılmıyor, daha çok sosyal hayattan alıp iş yerlerine taşıdığımız bir durum söz konusu. Onun için bütün emekçi arkadaşlarımızdan, bütün üyelerimizden hem çalışma hayatımız, hem işimizi, hem de sosyal hayatımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Olağanüstü bir süreçten geçtiğimiz doğrudur ama biz buna olağanüstü halle cevap vermeyeceğiz. Biz buna sıkı önlemlerle, dikkatli önlemlerle ve yenilenen ilişkilerle karşılık vereceğiz. Onun için biz HAK-İŞ olarak, Avrupa’nın yaptığı gibi OHAL ile değil, olağanüstü gayretlerle bu süreci atlatmak istiyoruz. 20 işkolumuzun hepsinde üretimini, istihdamını koruyarak yoluna devam etmesini istiyoruz. Çünkü istihdamı korumanın en önemli yöntemi üretimden geçmektedir” şeklinde konuştu.
“Kimileri başka başka şeyler söylüyor”
Programa konuk olarak katılan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Kimileri başka başka şeyler söylüyorlar sizler de şahit oluyorsunuzdur, bizler de şahit oluyoruz. İnsanlar toplumun gözünün içine baka baka gerçekler dışında farklı şeyler söylüyorlar. İşte geçen hafta biliyorsunuz bir vaka sayısı tartışması oldu. Vakanın 10 bin ya da bin olması bizim maske takmamız, fiziksel mesafeye uymamız ya da kurallara uymamız konusunda bir engel değil. Bizim bunlara uymamız gerekiyor. Biliyorsunuz bu dönemde kamusal tedbirler de üst düzeyde. Başkanın da dediği gibi ülkedeki dolaşımın kısıtlanması, okulların, üniversitelerin kapatılması, hastalığın yayılmasında gerçekten çok büyük önem arz etti. Ama Haziran’da belli bir noktaya geldik. Geldiğimiz nokta içerisinde belli bir rakama gelindiğinde, herkesin günlük işlerine devam etmesi ama bu süreç içerisinde kurallara uymasının uygun olacağını düşünerek bir yaklaşım sergiledik Türkiye Cumhuriyeti olarak. Burada sosyal destekleri, benim çok uzman olmadığım ama iş göremezlik ödeneklerinin çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Her sendika da bu konuya çok sahip çıkmadı. Sizleri buradan bir kez daha kutlamak istiyorum” diye konuştu.
“Şu anda Ankara’da iyi bir noktadayız”
Şu an Türkiye olarak virüsle mücadelede iyi bir noktada olunduğunu vurgulayan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Şu anda Ankara’da iyi bir noktadayız. Siz de gözlemliyorsunuzdur. 3 hafta önce çevrenize baksanız herhalde daha az enfekte insan olduğunu sizler de gözlüyorsunuzdur. Hastanede yer bulmada insanlar daha az sorun yaşıyorlar, bunu da gözlüyorsunuzdur. Ama İstanbul’da şu anda bir artış söz konusu. Bunun nedenlerini daha önce anlattık ama sizlere de anlatmak isterim. Ankara memur şehri, çalışan şehri. Ankara’da orta, ortanın altı ekonomik düzeye sahip insanlarımız var ama eğitim ve kültürün en yüksek olduğu bir yer. O yüzden Ankara’daki insanlar genelde izinlerinde memleketlerine giderler, bazıları kısa süreli tatil yerlerine giderler. Daha çok İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu’ya gidiyorlar ve döndüklerinde vakaları da birlikte getirip enfeksiyonları artırdılar” dedi.