Manisa’nın Soma ilçesinde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, "Maden işçisine zerre kadar hayrı olmayan hayır tarafında bezi olmayan kökü dışarıda isimleri sahte seyyar provokatörler ikide bir bu meydanda boy gösteriyorlar. Tek amaçları Soma hassasiyetleri üzerinden ülkeyi kargaşaya götürmek." dedi.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul ve genel merkez yöneticileri ile Soma’daki tüm şube yöneticileri Manisa’nın Soma ilçesinde Cengiz Topel Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Cengiz Topel Meydanı’ndaki basın açıklamasına Genel Merkez yöneticilerinin yanı sıra Ege Bölgesi Şubesi, Soma (Kamu) Şube, 1 Nolu ve 2 Nolu şube başkanları ile yöneticileri katıldı.
Maden şehitlerini andı
Genel Başkan Nurettin Akçul, "Sözlerime başlamadan önce Maden kazalarında hayatını kaybeden tüm maden şehitlerini rahmetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum. Soma’yı karartarak kaos ortamı oluşturmaya çalıştılar. Bu havzada 13 bine yakın madenci geçimini sağlamaktadır. Bölgenin ekonomik çarkı çoğunlukla bunun üzerinde işliyor. Biz Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak bölgeye daha çok yatırım daha çok istihdam dedik. Çalışan üyemiz olsun olmasın tüm çalışanların kazançlarının daha da artması için elimizden gelen çabayı gösterdik. Soma faciasının yol açtığı maddi manevi yıkımların telafisi için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz. En son örneği kapandı kapanacak denen Soma Kömürlerinin bugün geldiği nokta. 2 bin 500 çalışanın geriye dönük tüm alacakları ödendi. Çok başarılı bir toplu iş sözleşmesine imza atarak hak ettikleri ücrete kavuştular. TKİ’ye bağlı ortaklık şirketi olan Anadolu Madencilik üzerinden çalışmaya devam ediyorlar." dedi.
"ELİ’yi eski günlerine kavuşturalım"
Ege Linyit İşletmelerinin eski günlerine kavuşturulması gerektiğini kaydeden Akçul, "Olup biten bazı gelişmelerde bizi üzmektedir. Ege Linyitleri havzanın madencilik hafızası ve onurudur. Bu işyerinde istihdamın arttırılması ve çalışma alanının gelişmesi gerekirken maalesef tersine uygulamalar oluyor. Soma halkı Ege Linyitleri İşletmesini böyle görmek istemiyor. Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak yetkililere buradan tekrar hatırlatıyoruz. Gelin Ege Linyitleri İşletmesini hep birlikte eski günlerine kavuşturalım." diye konuştu.
"Tek amaçları kargaşa"
Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak 70 yıllık geçmişleriyle gurur duyduklarını anlatan Akçul, "Biz, seviyesi olmayan, karşılığı olmayan, meşruiyeti olmayan, gerçekliği olmayan söylemlerle sizlerin karşısına çıkamayız. Bundan da hicap duyarız. Maden işçisine zerre kadar hayrı olmayan hayır tarafında bezi olmayan kökü dışarıda isimleri sahte seyyar provokatörler ikide bir bu meydanda boy gösteriyorlar. Tek amaçları Soma hassasiyetleri üzerinden ülkeyi kargaşaya götürmek. Ekmeye çalıştıkları nifak tohumları tutmadı tutmayacak. Buna ne Soma ne de yöre halkı izin vermedi vermeyecek. Soma - Akhisar - Kınık - Savaştepe - halkı huzur istiyor. İşsizlerine iş istiyor. İşte Türkiye Maden İşçileri Sendikası da bu uğurda tüm imkanlarını seferber ediyor. Bunu yaparken de sükunetini korumaya devam ediyor. Bu meydanda toplanıp babalarınızın dedelerinizin sırtında harç taşıyarak, kıt kaynaklarıyla bağışladıkları paralarla meydana getirdikleri şu devasa sendika binasının önünde bize renk vermeye çalışanlara söyleyecek çok sözümüz var. Rengimiz açık ve nettir. Bu konuda beyanlarda bulunmak kimsenin haddine değildir. Ay yıldızlı Türk Bayrağının rengi ne ise bizim rengimizde odur. Rengimiz vatandır, Millettir. Alın teridir. Bunun dışındaki yakıştırmalar kin ve öfkesine yenik düşenlerin ihanet kusmuklarıdır." şeklinde konuştu.
"Uyar mağdurları konusunda kimse topu taca atmasın"
"Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da işçilerin çıkarları neredeyse biz oradayız" diyen Akçul açıklamasını şöyle tamamladı:
"Eylemse eylem, hem de sonuna kadar. Yatağan’da yazılan 447 günlük direnişi de kimse unutmasın. Ama kimse de bizden ülkeyi maden işçisini zora sokacak çıkışlar beklemesin. Emekçinin sırtından siyaset yapmayı hiç beklemesin. Şu da unutulmasın ki; haklı taleplerimizi kulak arkası edenler, görmezden gelenlere söylenecek çok sözümüz olacaktır. Sözlerimin sonunda diyorum ki; Uyar Madencilik vardı hepimizin bildiği, kuralsız güvencesiz, çalıştırmalarıyla herkesin bildiği bir işyeriydi. Adeta ölüm ocağına dönmüştü. Sonunda MİGEM tarafından kapatıldı. Çalışanlarda böylece işlerini kaybettiler. 6 yıldır kıdem tazminatlarının ödenmesine ilişkin çabamız devam ediyor. Bu güne kadar bir sonuç alınamadı. Bu mağduriyet her türlü istismara açık hale geldi. Geldiğimiz noktada görünen odur ki bu işin tek çözümü TBMM’nin yapacağı yasal bir düzenleme gerektiriyor. Kimse topu taca atmasın. Enerji bakanlığı bürokratları bu konuda çaresiz durumdalar. Mutlaka yasal düzenleme gerekiyor. Siyasi Parti guruplarına Manisa Milletvekillerinin tamamına çözüm önerilerimizi yazılı olarak bildirdik. Bu işin peşini bırakmadık. Sonuna kadar da takipçisi olacağımızdan herkes emin olsun."