AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye'de köklü bir parti olan CHP adına konuşan Genel Başkan, "13 şehidin sorumlusu Erdoğan" dediği zaman, bu Türkiye'nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur. PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye'nin Cumhurbaşkanına söylüyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan MKYK toplantısı sonrasında açıklama yapan Ömer Çelik, Gara operasyonuna yönelik muhalefetin eleştirilerine cevap verdi.
"Türkiye'nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur"
Gara operasyonuna yönelik yapılan eleştirilerin terör örgütünü lanetlemek için yapılmadığını söyleyen Çelik, "Ortaya çıkan tablo içinde en üzücü olan konu, acılarımızı yaşarken bir takım kara propagandalara cevap vermek durumunda kalmamızdır. Karşımızda bir cinayet şebekesi var, PKK terör örgütü bir katliam şebekesi, buna insanlık adına, haysiyet, namus, vicdan adına verilmesi gereken en hafif tepki lanetlemektir. Maalesef cinayet şebekesiyle aynı anlayış düzleminde yürüyen, katliam siyaseti, cinayet siyaseti diyebileceğimiz bir siyaset yapma biçimi var. Bu katliam siyaseti, cinayet siyaseti, demokrasi, hukuk, çoğulculuk, bir arada yaşama gibi kavramları çok sıkça kullanıyor ama tıpkı Avrupa'daki aşırı sağcılar, faşistler gibi, esasında hangi şey kendinde yoksa en çok kendisini onunla ifade eden bir siyaseti yürütüyor. Terör örgütüne siyasi mazeret üretenler, ideolojik meşruiyet vermeye çalışanlar, cinayetleri ve katliamları meşrulaştırmaya çalışanlar maalesef terör örgütünü lanetlemek yerine dikkatleri başka noktalara çekmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
PKK terörünü estetize etme gibi bir yaklaşımın olduğunu belirten Çelik, PKK'nın bölgede hesabı olan herkesin istediği gibi kullanabileceği bir maşa olduğunun altını çizdi.
"PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye'nin Cumhurbaşkanına söylüyor"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerinin skandal olduğunu belirten Ömer Çelik, "Türkiye'de köklü bir parti olan CHP adına konuşan Genel Başkan, "13 şehidin sorumlusu Erdoğan" dediği zaman, bu Türkiye'nin terörle mücadelesine doğrudan saldıran bir provokasyondur. PKK terör örgütüne söyleyeceği sözü Türkiye'nin Cumhurbaşkanına söylüyor" açıklamasında bulundu.
Ömer Çelik, "Muhalefet yerine husumet üreten, düşmanlık üreten bir yaklaşım bu. Tabi ki muhalefet bir haktır, istediği meseleyi irdeleyebilir, ama siz Türkiye Cumhuriyetinin Devlet Başkanını tutup da bir takım düşmanlarımızın bile söylemediği bir şekilde itham ederseniz bunun ilacı yok. Bu yeni bir durum, katliam siyaseti yapanlarda aynı yerde durmak gibi bir durum" değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, Türkiye'nin sınırlarında bir terör devletçiliği kurulmasına asla müsaade edilmeyeceğinin altını çizdi. ABD'nin Türk demokrasisine saygı duymasını beklediklerini belirten Çelik, "Türk demokrasisine, Türk yargısına mutlak saygı bekliyoruz. Aynı şekilde terörle mücadele konusunda katıksız destek bekliyoruz. Bu meselelerde "eğer PKK terör örgütü yaptıysa" diye bir ifade kullanılmıştır. ABD Dışişleri Bakanı tanıdığımız birisidir, deneyimli bir diplomattır, Ortadoğu'yu çok iyi bilir, Türkiye'nin NATO içindeki rolünü, gücünü çok iyi bilir. Tam da onun Dışişleri bakanlığı döneminde böylesi bir açıklamanın yapılmış olması ciddi bir şekilde sorgulanmalıdır" ifadelerini kullandı.
"Kabusa döneceğini garanti ederiz"
Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan'ın tutumunu değerlendiren ve "Yunan Rum ikilisinin, Türkiye ile sorunu olan devletleri yanına alarak kendi maksimalist taleplerini hayata geçirecekleri gibi bir hayal varsa o hayalin onlar açısından kabusa döneceğini garanti ederiz. Bu hayalin gerçekleşmesini boş verin, adım atılmasına dahi müsaade etmeyiz" ifadelerini kullanan Çelik, Yunan Sahil Güvenliği ve Avrupa Sınır Koruma Birliğinin göçmenlerin botlarını batırmasının insanları öldürmeye teşebbüs olduğunu, zalimane yaklaşımların giderek arttığını belirtti.
"İkiyüzlülükleri deşifre edildiği zaman bunu yapıyorlar"
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularına cevap veren Ömer Çelik, HDP'nin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a yönelik tehdit sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Niye hedef aldıklarını biliyoruz. Terör karşısındaki ikiyüzlülükleri deşifre edildiği zaman bunu yapıyorlar. Bu ifadeler onu söyleyenlerin kendi söyleyip kendi duyacağı ifadeler. İletişim Başkanlığı, terör örgütlerinin propaganda mekanizmaları ile mücadele etmeye devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.
"Evlatlarımızın kurtarılması için her seçenek değerlendirilmiştir"
Gara operasyonuna yönelik muhalefetin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çelik, "Bu evlatlarımızın hayatlarının kurtarılması için yapılması gereken her şey yapılmıştır. "Benim haberim yok" diyor. Bunu gazetelere ilan vererek mi yapacağız. Evlatlarımızın kurtarılması için her seçenek değerlendirilmiştir. Yıllarca bunun için gayret sarf edilmiştir" dedi.
"Bunu eleştirdiğini söyleyenlerin şehit cenazelerinde karşılaştıkları tavrı biliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti kongresinde şehit annesi ile konuşmasına yönelik yapılan eleştirilerin sorulması üzerine Ömer Çelik, "Bunu eleştirdiğini söyleyenlerin şehit cenazelerinde karşılaştıkları tavrı biliyoruz. Cumhurbaşkanımızın şehit aileleri ile ilgili hassasiyetini sorgulayanların esasında şehit cenazelerine gittiği zaman gördüğü muameleyi hepimiz görüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alıkonulan askerler için "esir" ifadesini kullandığının hatırlatılması üzerine çelik, "Hukuki ifade biçimi ile kişilerin içinde bulundukları durumu ifade eden biçimi birbiri ile karıştırılmasından kaynaklanıyor. Orada kast edilen şeyin uzun zamandır terör örgütü tarafından alıkonulduğudur. Öbür türlü, hukuki açıdan düşünüldüğünde "rehin" miydi, "esir" miydi gibi bir ifadeyle yargılanmasını doğru bulmayız. Cumhurbaşkanımızın kastettiği şeyin uzun zamandır kurtarılması için çaba sarf edilen evlatlarımızın PKK tarafından alıkonulduğuna dönüktür. O gün açıklandı, katilce bir yaklaşımla şehit edilmişlerdir" diye konuştu.
"Bir soykırım ekonomisi var"
Hollanda parlamentosunun, 1915 olaylarının, hükümet tarafından sözde "Ermeni soykırımı" olarak tanınmasını isteyen bir önergeyi perşembe günü oylayacağının hatırlatılması üzerine Ömer Çelik, "Parlamentolar bu işi karıştığı andan itibaren bu mesele siyasi bir mesele haline gelir. Bu siyasi melese aslında ne Ermenistan'ın ne de Ermenilerin işine yarar. Diasporada bu işle uğraşanlar bunu bir ekonomi, bir endüstri haline getirmiş. Herkesin ifade ettiği gibi bir soykırım ekonomisi var. Bundan beslenenler var. Cumhurbaşkanımızın çağrı yaptığı koşullar yerine gelse ve ilişkiler normalleşse bunların hepsi parasız misyonsuz kalacakları için, ilgili bulundukları ülkelerde parlamentoları bu şekilde kararlar almaya zorlayarak ilişkilerin daha da kötüleşmesini sağlamak. Hangi ülke bu sözde soykırım üzerine bir karar alıyorsa, Ermenistan'ı ve Ermenileri rehin tutmak için bunu yapıyor" ifadelerini kullandı.
Çelik, Fransa'daki İslam karşıtı yasa tasarısına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Bu artık Fransa içindeki siyasetçiler ve entelektüeller tarafından büyük bir tepki ile karşılanıyor. Bakın ne hale geldi Fransız devlet yönetimi ve Fransız hükümeti. Fransız demokrasisine bir faydası olmayacak. Tam tersine Fransa'nın toplumsal barışına bir dinamit gibi işlev görecek."
"Herkesi hassasiyete davet ediyoruz"
Televizyon kanallarında çeşitli uzmanların askeri operasyonların nasıl yapıldığını anlattıklarını belirten Çelik, "Bunların büyük bir kısmı doğru değil. Ama doğru olan kısmının da bu şekilde tartışılması doğru değil. Silahlı Kuvvetler terörle mücadele konusunda deneyimli bir ordu. Onun hangi teçhizatını kullandığını, hangi yöntemle yaklaştığını, hangi yöntemle müdahale ettiğini açıklarsanız saçma sapan bir durum ortaya çıkartır. Belki hiçbir ülkede böylesine kendi silahlı kuvvetlerinin yöntemlerini, araçlarını deşifre eden bir yaklaşım olmaz. Bir sonraki operasyonda terör örgütünün daha çok tedbir almasına, güvenlik güçlerinin daha büyük güçlüklerle karşılaşmasına yol açar. Herkesi hassasiyete davet ediyoruz."