AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Anayasal hukuk düzeni vatandaşlarımıza ne hak tanıyorsa, milletvekillerine de Anayasa ve iç tüzük hükümleri, demokrasi çerçevesinde faaliyet, söylem ve eylem gerçekleştirmeleri açısından özgürlük alanı verir. Bu özgürlük alanı milli irademize, egemenlik haklarımıza, hukukun üstünlüğüne, barışımıza tehdit amacıyla kullanılamaz" dedi.
Özkan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Özkan, 28 Şubat ile ilgili olarak, "Bugün maalesef üzerinden 25 yıl geçmiş olmasına rağmen acısını yüreğimizde hissediyoruz. Milli ve manevi değerlere karşı girişilen bu saldırının açmış olduğu yaralar hala tazeliğini korumaktadır. Dönemin darbeci zihniyetinin diline kuşanan medya topyekun savaş manşetleri o dönemde atabilmiştir. Ankara Sincan'da tanklar yürütülmüş, yüzde 22 oy almış Refah Partisi kapatılmıştır. Pervasızca "28 Şubat bin yıl sürecek" diyenler milletimizin, halkın üzerinde psikolojik hareket uygulamıştır. Belirli siyasi ve dini görüşe sahip kesimlere karşı ayrımcı, dışlayıcı insan hak ve özgürlüklerine aykırı onlarca insanın hayatını karartan girişimlerde bulunulmuştur. Tüm bu yaşananlar milletimizin hayatında kapanması zor yaralar açmıştır. Ülkemizi de 387 milyar dolar doğrudan veya dolaylı zarar meydana getirmiştir" ifadelerini kullandı.
Özkan şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın darbecileri ve zihniyetini bu topraklardan ilelebet söküp atacak, darbeci ruhtan arındıracak, istiklal mücadelesinin milli ve manevi ruhundan ilham alan, demokratik, özgürlükçü, yeni Anayasa yapma çağrısı malumunuzdur. Darbecilere karşı olan herkesin bu yeni Anayasa inisiyatifine, çağrısına amasız, fakatsız destek vermesi, kadim devletimizin geleceği için Anayasa'ya destek vermek, bu acılarla dolu darbe ve vesayet süreçlerine en güzel cevap olacaktır. Yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa bizi barış içinde yaşatacak olan herkesin hak ve özgürlüklerine sahip çıkacak, egemenlik haklarımızı hakkıyla koruyacak Anayasa beklentisi siyaset kurumundan beklentisi, siyaset kurumunun da milletimize olan hizmet borcudur."
2020 ve 2020 yılı Ekim-Kasım-Aralık ayları büyüme rakamlarının açıklandığına ilişkin soru üzerine Özkan, "İlk çeyrekte Türkiye yüzde 4.5 oranında büyüdü. İkinci çeyrekte yoğun daralma sonucu yüzde 9.9. oranında daralma yaşandı. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte aldığımız önlemler sayesinde 1.8 oranında büyüme ile kapattık. Bu çok önemli ve anlamlı. Bu rakamlar Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 3.5 oranında daralma, yüzde 9.9 oranında İngiltere, İtalya yüzde 8.8, Hollanda en az küçülen ülkelerden olmasına rağmen 3.8 küçülürken, Avrupa'daki en büyük daralma yüzde 11 oranıyla İspanya'da gerçekleşmiş. Türkiye olarak Avrupa, gelişmiş ülke ekonomileri çökerken sosyal ve ekonomik olarak sağlık açısından teslim olurken, Türkiye'nin hem büyüme rakamları itibariyle hem de vatandaşlarımızın sağlığını korumak üzere dünyandın neresinde olursa olsun ay yıldızlı pasaportu taşıyan vatandaşımız varsa, oradan ambulans uçaklarla ülkemize vatandaşlarımızı getirerek onların sağlığını koruma başarısı da sadece Türkiye'ye nasip olan bir başarı örneğidir" şeklinde konuştu.
Fezleke konusundaki soruya ise Özkan, "Anayasa 83. Madde bağlamında içtüzük 131. ve 135. maddelerinde karşılığını bulan düzenlemelerde, yasama dokunulmazlığı ülkenin birlik, beraberlik, Anayasal düzenine, hukukun üstünlüğüne, bu ülkenin barışına tehdit amacıyla kullanılmamalıdır. Anayasal hukuk düzeni vatandaşlarımıza ne hak tanıyorsa, milletvekillerine de Anayasa ve iç tüzük hükümleri, demokrasi çerçevesinde faaliyet, söylem ve eylem gerçekleştirmeleri açısından özgürlük alanı verir. Bu özgürlük alanı milli irademize, egemenlik haklarımıza, hukukun üstünlüğüne, barışımıza tehdit amacıyla kullanılamaz" yanıtını verdi.