BBP Genel Başkanı Mustafa Destici İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin, "Biz cinsiyetsizliği kabul edemeyiz, biz özgürlük adı altında sapkınlıklara evet diyemeyiz" dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici'yi parti genel merkezinde ziyaret etti. Ziyaret sırasında su tüketimine dikkat çeken Muhmut Arslan, Orman Genel Müdürlüğü ile yaptıkları protokol kapsamında her etkinliği fidan sertifikası ile yaptıklarını dile getirdi. Su konusunda yaptıkları çalışma olan Su Hakkı Raporu'nun da özetini Mustafa Destici'ye sunan Mahmut Arslan bu konuda ki yardımlarından dolayı Destici'ye teşekkür etti. BBP Genel Başkanı Destici ziyaretin ardından gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
"Biz cinsiyetsizliği kabul edemeyiz, biz özgürlük adı altında sapkınlıklara evet diyemeyiz"
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini değerlendiren Destici, "Biz 2011-2012'de de bu anlaşmanın yanlış olduğunu ifade ettik. Şunu çok net söyleyeyim İstanbul Sözleşmesi'ne karşı olmak demek ya da oradan çıkılması demek kadına şiddeti onaylamak anlamına gelmez. Bazı çevreler bunu kasıtlı olarak söylüyorlar. Bizleri bununla itham ediyorlar. Bu büyük bir yalandır, büyük bir iftiradır, gayri ahlaki bir ithamdır ve büyük bir hayasızlıktır. Bizim İstanbul Sözleşmesine Karşı olmamızın sebebi, bu sözleşmede bizim değerlerimizi, kültürümüzü inancımızı ahlakımızı yok saymasıdır. Biz Batı değiliz bizim farklı bir kültürümüz ve inancımız var. Biz cinsiyetsizliği kabul edemeyiz, biz özgürlük adı altında sapkınlıklara evet diyemeyiz. Açıkça buradan söylüyorum LGBT-İ gibi, Müslüman Türk yurdunda devlet koruması ile yaygınlaştırılmasına, normal bir hayat tarzıymış gibi sunulmasına göz yumamayız. İstanbul Sözleşmesi'ni açıp okuduğunuz da bizim bu değerlerimiz, inancımız, kültürümüz için "klişe" kelimesi kullanılıyor. Bizim inancımızla, kültürümüz de bu şekilde değerlendirilemez. Bizim var olma ve varlığımızı sürdürme gayemizdir inancımı ve kültürümüz. Kadına şiddete hepimiz karşıyız, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Kadına şiddetle sapkınlığın ayrılması lazım. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Rakamlar ortada kadın ölümlerinin İstanbul Sözleşmesi'nden sonra kadına şiddetin, kadın ölümlerinin azalmadığını tam aksine 5 kat arttığını görüyoruz. Demek ki sözleşme bu konuda işe yaramıyor. Bizim başka çözümler bulmamız lazım. Bu sözleşmeden çıkmış olmak kadına yönelik şiddetin artacağı anlamına da gelmiyor" diye konuştu.