Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, "Esir olmadan, köle olmadan, hür ve bağımsız yaşayabilmek için düşmana karşı koyabilme gücünde olmak şart olduğuna göre bu güç nereden, nasıl temin edilecekti! Âkif, "toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" diyerek millî birliğin düşman toplarından bile daha büyük bir güç olduğu müjdesini aşılıyordu" dedi.
İstiklal Marşı'nın kabulünün 100. yıl dönümü dolayısıyla Birinci Meclis binasında anma töreni gerçekleştirildi. Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ankara Valisi Vasip Şahin, TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Argon, milletvekilleri ve diğer yetkililer katıldı. Tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Daha sonra Bursa Devlet Tiyatrosu tarafından "Mehmet Akif" adlı oyun sergilendi.
TBMM Başkanı Şentop yaptığı konuşmada, yüz yıl önce Mehmet Akif Ersoy'un toplumu kaybetmek üzere olduğu "milliyet" bilincine çağırdığını ve mikro ırkçılığa, bölgeciliğe, bölücülüğe karşı uyardığını belirterek, "Esir olmadan, köle olmadan, hür ve bağımsız yaşayabilmek için düşmana karşı koyabilme gücünde olmak şart olduğuna göre bu güç nereden, nasıl temin edilecekti. Akif, "toplu vurdukça sineler onu top sindiremez" diyerek milli birliğin düşman toplarından bile daha büyük bir güç olduğu müjdesini aşılıyordu. Yüz yıldan beri Akif hakkında onlarca kitap, binlerce yazı yazıldı, sayısız dergi özel sayı çıkardı, yakın dostu Süleyman Nazif'ten Orhan Okay'a, Nazım Hikmet'ten Cemil Meriç'e kadar nice kıymetli insan Akif'i hep saygıyla anıp takdir ettiler. Çünkü Cemil Meriç'in de ifade ettiği gibi Akif, zekâsı, sezişi ve imanıyla her namuslu insanın yol arkadaşı ve düşünce tarihimizin kilometre taşlarından biriydi" dedi.
Şentop şöyle konuştu:
"İstanbul'daki Meclis-i Mebusan, 16 Mart 1920 günü işgal güçlerinin silahlı saldırısına uğrayınca iki gün sonra 18 Mart'ta Meclis'in daha güvenli bir yerde çalışmalarını sürdürmesi kararı alınmış ve sadece 40 gün sonra 23 Nisan 1920'de Ankara'da coşkulu bir törenle yeniden açılmıştır. Milletvekilleri, işgal güçlerinin saldırı ve engellemelerini de aşarak Ankara'ya ulaşmak için yollara düşmüşlerdi. "Sebilürreşad" dergisini Ankara'da çıkarması için Mustafa Kemal Paşa tarafından Ali Şükrü Bey aracılığıyla davet edilen Mehmet Akif de bir gün gecikmeyle, 24 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilmişti. Savaş yöneten Gazi Meclis'te Biga ve Burdur mebusu olarak görev almış, Anadolu'yu görevli olarak dolaşıp milli mücadele ruhunu canlı tutmuş ve en önemlisi yeni devletimizin adeta kurucu metni olarak kahraman ordumuza ithafen İstiklâl Marşı'nı yazmıştır."
Şentop, 2021 yılının Bilge Tonyukuk Anıtı'nın dikilişinin de bin 300'üncü yılı olduğunu belirterek, "Orhun Anıtları'nın özeti gibi olan ve Bilge Kağan'ın bizzat yazdığı "Türk Oğuz Beyleri, millet, işitin! Üstte mavi gök çökmese, altta kara yer delinmese senin ilini, töreni kim bozabilir" cümlesindeki sesleniş, İstiklâl Marşımızda "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" biçiminde ifadesini bulmuştur. Yine 2021 yılı, Türkiye'nin önerisiyle UNESCO tarafından Selçuklu dönemi Türk aydınlarından üç büyük şahsiyet için anma yılı ilan edilmiştir. 2021 yılı, büyük Türk şairi Yunus Emre'nin vefatının 700'üncü, Ahmet Yesevî müritlerinden hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin vefatının 750'inci ve Türk esnaf teşkilatlanmasının kurucu öncüsü Ahi Evran'ın da doğumunun 850'inci yıldönümüdür. Bu yıl vesilesiyle Ahi Evran, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Mehmet Akif'le ilgili olarak yapılacak kıymetli çalışmalar, Cumhuriyetin ilanının 100'üncü yılına yaklaşırken, onu nice yüzyıllara taşıma azim ve kararlılığımızın da bir yansıması olacaktır. 2021 yılı için bir diğer anma ve kutlama konusu da Sultan Alparslan komutasındaki Türk ordusunun 1071'de kazandığı Büyük Malazgirt Zaferi'nin 950'inci yıldönümü oluşudur" ifadelerini kullandı.