CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu, Irak'ın kuzeyinde Gara'da şehit edilen 13 vatandaş için saygı duruşunda bulunulduktan sonra konuşmasına başladı. Kılıçdaroğlu, partilerini kuranların cumhuriyeti kurduklarını söyleyerek, "O insanlar cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması için bizi görevlendirdiler. Biz bu görevi yapacağız, bu görev için iktidara talibiz, bu görev için herkes düşüncesini özgürce söylesin diyoruz, bu görev için değişik siyasi partilere, milletten izin aldıkları sürece, oy aldıkları sürece "Başımızın üstünde yeri var" diyoruz. Demokrasiyi güçlendirmek, çağdaş uygarlığı yakalamak ve aşmak istiyoruz, hedefimiz bu. Ama bunu yapmadılar, iktidar sahipleri bunu içlerine sindiremediler. Balyoz'du, Ergenekon'du... Her şeye, cumhuriyetin bütün kurumlarına saldırdılar. Adeta darmadağın ettiler. Genelkurmay Başkanlarının bile terörist olarak yakalanıp içeri atıldığına tanık olduk. Her zaman haksızlıklara karşı çıktık" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, tarihin en uzun yürüyüşünü yaptıklarını kaydederek, "Hiçbir ayrım yapmadık. Kim adalet istiyorsa onun yanında olduk, bugün de aynı noktadayız. Kim adalet istiyorsa bize gelecek. Biz onun adalet talebini yerine getirmek için her türlü kavgayı, mücadeleyi vermeye hazırız. Enis Berberoğlu için düşünebiliyor musunuz, Türkiye'deki yargının durumunu? Bir mahkeme beraat, bir başka mahkeme ömür boyu müebbet veriyor. Aynı olay. Nasıl bir yargı süreci? Anayasa Mahkemesi "Hak ihlali var" diyor. Alttaki mahkeme bunu uygulamıyor" ifadelerini kullandı.
Gara şehitlerine ilişkin olarak Kılıçdaroğlu, "5-6 yıldır ne yapıldı? Defalarca hatırlatılmasına karşın ne yapıldı? Şimdi bunların tamamı hayatını kaybetti. Şehitlerin ailelerinin bulunduğu evlere kor ateşi düştü. Hepimiz yanıyoruz, içimiz yanıyor. Öyle bir noktaya geldik ki adeta şehitler üzerinden hesaplaşan bir Türkiye. Şu iktidarın yaptığına bakın Allah aşkına, şehit şehittir. Onun bizim toplumda, vicdanı olan bir toplumda ayrı bir yeri vardır. Ayrı bir kültürümüz vardır. Bir tweet üzerinden kıyameti kopardılar. Aileler defalarca geldiler, her kapıyı çaldılar, bana da geldiler. Defalarca geldiler, Malatya'ya gittim, orada da geldiler. Arkadaşlarımızı görevlendirdik, basın toplantıları yaptılar, olaya iktidarın el atması gerektiğini söyledik. "Bu insanlar bir şekli ile çoluk çocuklarına, annesine babasına kavuşsun" dedik. Elimizden gelen her şey yapıldı. Basın toplantıları yapıldı" şeklinde konuştu.