Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması imzalandı. Temel hedefi yatırımlar olan ve içeriğinde bu yıl KKTC'ye 2,5 milyar liralık kaynak aktarılması olan anlaşmaya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve KKTC Başbakanı Ersan Saner imza attı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC Başbakanı Ersan Saner ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi. Görüşmenin ardından 2021 Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması imzalanarak, ortak basın toplantısı düzenlendi.
Anlaşmanın yatırım odaklı yapısıyla özellikle ulaşım, haberleşme, ticaret, sanayi, gençlik ve spor ile yerel yönetimler alanında mevcut altyapıyı güçlendirecek eylemlerden oluştuğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Amacımız KKTC'de çarpan etkisi yüksek alanları güçlendirerek kendi kendine yeten bir KKTC ekonomisinin oluşmasına katkı vermektir. Bu anlaşma ile KKTC'ye bu yıl 2,5 milyar Türk Lirası yeni kaynak ayırıyoruz. Geçen yıldan devreden tutarla birlikte toplam 3 milyar 250 milyon liralık bir kaynak öngörüyoruz. KKTC'de "topluma dokunan', "aksayan yönleri dönüştüren" ve "sürdürülebilir özellikte" pek çok alanda destekler sağlayacağız ve bu alanları da belirlemiş durumdayız. 2021 Türkiye-KKTC İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması yatırım odaklı yapısıyla özellikle ulaşım, haberleşme, ticaret, sanayi, gençlik ve spor ile yerel yönetimler alanında mevcut altyapıyı güçlendirecek eylemlerden oluşmaktadır. Sağlık alanında altyapı yatırımları, karayolu projeleri, KKTC'de yeni bir Organize Sanayi Bölgesi kurulması kapsamında; Türkiye'den bir OSB ile tecrübe paylaşımı ortaklığı oluşturulmasının yanı sıra kurulacak OSB'ye yönelik enerji teşviki ile altyapı destekleri sunulması ve OSB mevzuatı hazırlanması, bürokrasinin azaltılmasına yönelik KKTC e-devlet işbirliği ve veri merkezi projesi, uzaktan eğitimde ilk, orta ve lise eğitimini kapsayacak şekilde KKTC- EBA işbirliği, KKTC'de yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çalışmaları ve Türkiye'deki belediyeler ile işbirlikleri, gençlik, spor, turizm ve kültür projeleri bu yıl imzaladığımız anlaşma kapsamında işbirliği yapacağımız alanlardan bir kaçıdır" diye konuştu.
"Avrupa Birliği'nin bu sürece katacağı hiç ir şey yoktur"
KKTC'ye uluslararası alanda haksız şekilde örülmüş suni engellerin biran önce kaldırılmasının son derece elzem olduğunun altını çizen Oktay, "Uluslararası toplumun vicdanında ön yargıların hakikatlerin önüne geçmesi kabul edilemez. Kıbrıs meselesinin çözümüne dair Rum tarafının hiçbir zaman hiçbir somut adımı olmamıştır. Buna rağmen ambargolarla, yok sayılmalarla başbaşa bırakılan, Covid ile mücadele gibi bir insani konuda dahi adeta kaderine terk edilen KKTC halkı olmuştur. Gönderdikleri aşı sayıları, aşı hibeleri ortada. AB, KKTC'ye zikretmeye bile değmeyecek cüzi miktarda aşı göndermiştir. Biz anavatan ve garantör ülke olarak elbette buna seyirci kalmadık ve bundan sonra da kalmayacağız. Bu hafta 20 bin Covid aşısını daha KKTC'ye gönderiyoruz. Böylece toplam aşı yardımımız 100 bine ulaşmış oluyor. Nisan sonu gerçekleşecek olan gayrı resmi 5+BM toplantısına yaklaşımımız da nettir. Çözüm için tek yol iki devletli modeldir, egemen eşitliktir. Şimdi bakıyoruz, Kıbrıs meselesinin neredeyse kangren hale gelmesinin müsebbibi olan Avrupa Birliği, Cenevre'de müzakere masasında yer almayı bekliyor. Avrupa Birliği'nin bu sürece masada taraf olarak katacağı bir şey olduğunu görmüyoruz. KKTC tarafı ile bu konuda hemfikiriz. Dolayısıyla 5+1 toplantısında bulunmalarının da pek fayda sağlayacağı görüşünde değiliz masada. Milli davaya olan inancımızla Kıbrıs Türk halkının meşru hakları teslim edilene dek ve kardeşlerimizin Ada'da siyasi eşitliği sağlanana kadar hak ve hakkaniyet mücadelesini sürdüreceğiz. Türkiye ve KKTC birlikte kazanacak, birlikte başaracak ve birlikte yol yürüyecektir. Burada bir kez daha Sayın Saner'le birlikte tüm dünyaya ilan ediyoruz; fikir birlikteliğimiz bakidir. Maraş bölgesinin yeniden hayat bulması yönünde verdiğimiz karardan asla vazgeçmemiz söz konusu değildir. Burası KKTC toprağıdır. İki egemen devletli çözüm irademizden geri adım atmayacağız. KKTC'ye uygulanan haksız ambargoları sineye çekmeyeceğiz. KKTC'de üreten, hem adaya hem bölgeye katkı veren iş insanlarının, üniversitelerin, turizmcilerin emeklerinin zayi olmasına izin vermeyeceğiz. KKTC'li gençlerimizin geleceğinin karartılmasına göz yummayacağız. Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye, 1571'den beri Ada'nın asli unsuru olan Türk halkının hakkaniyet mücadelesinde yanındadır ve duruşumuz bir milim bile şaşmayacaktır. Bugün olduğu gibi bundan sonra da şartlar ne olursa olsun KKTC'nin yanında ve Kıbrıs Türk halkı ile omuz omuza olmaya devam edeceğiz. Aksini düşünenler her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı yaşamaya mahkumdur" şeklinde konuştu.