Korana virüsün Türkiye'de Mart ayında ortaya çıkmasından daha sonra alınan tedbirlerle birlikte salgının yayılma hızı en üye indirilmeye çalışılmıştı. Bahar ve yaz aylarında olgu sayılarının azalması kısmen insanları rahatlatsa da bilhassa son bir aydır İstanbul öncelikle olmak üzere büyük şehirlerde vakalar baştan çok fazla artma gösterdi. İş ve eğitim hayatının yavaşça normale dönmesi ve insanların baştan topluluk ortamlarda çalışması uzmanlar kadar virüsün yayılma hızının çoğaltma sebepleri arasında gösteriliyor. Bu anlamda fabrikalar, üretim tesisleri gibi yerlerde çalışan mavi yakalıların, topluluk ve kapalı ortamları paylaşmasından nedeniyle virüs yayılımında çok pozitif tehlike oluşturduğunu ifade eden Unifab Kimya Idare Heyeti Başkanı Hediye Taşkın Eryılmaz yöneticilerin ve işverenlerin alıştırma ortamlarını çalışanları ve çalışanların aileleri için hijyen kurallarına uygun olarak sterilize etme yapmaları gerektiğini vurguladı. İnsanların hayatlarına devam etmeleri için iş yaşamlarına geri dönmek durumunda kaldıklarını ama pandemi gibi süreçlerde ailelerine bulaştırma risklerinin çok yüksek olduğunu söyleyen Armağan Taşkın Eryılmaz, bu yüzden sanayi ve egzersiz ortamlarının çok iyi bir şekilde temizlenmesi ve dezenfektan işlemlerinin ihmalkârlık edilmeden yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“Özellikle endüstride, ağır sanayide egzersiz koşulları Covid-19 ile birlikte gitgide artarak zorlaştı” diyerek sözlerine devamlı Eryılmaz, “Çünkü kapalı alanlarda virüsün yayılması son derece seri. Bu anlamda bütün sanayicilerimize seslenmek istiyorum; sanayi ortamında endüstriyel kirlilikler oldukça yoğundur ve ağır kirlerle doludur; bu sebeple sanayi ortamındaki her firmada büyük bir dikkatle hijyen kurallarına uyulmalı ve her egzersiz alanlarının, makinaların, tuvaletlerin, özel servis alanlarının, havalandırma sistemlerinin ahenkli olarak ortam dezenfektanı ile sterilize etme yapılarak çalışanlarımızın sağlığını teminat altına almamız gerekmektedir. Çünkü çalışanlarımız akşam olunca eve gidiyorlar, taşıyıcı olabilirler, çocuklarına ve aile bireylerine bulaştırabilirler. Dolayısı ile bütün sanayicilerimiz defalarca beraber el ele verip çalışma ortamlarını, fabrikaları hijyen kuralarına uygun bir şekilde temizleyip dinç bir etraf haline getirmek bizim birinci derecede sorumluluğumuz. Yan ama çalışmadan ahali hayata devam edemediği için mutlaka meslek ortamlarının, fabrikaların, temizliğine ve hijyenine ağırlık vermelerini istiyoruz. Huysuz taktirde anne-babalar, isteksizce de bu virüsü çocuklarına taşımış olacaklardır. Dinç bir gelecek için, işveren olarak çalışanlarımızın sağlığını korumalıyız ve sorumluluklarımızı unutmamalıyız. İşçilerimiz de işyerlerimizin sahipleridirler. Sonuçta onlar olmasa üretim olmaz; imal olmayınca da insan ihtiyaçları karşılanamaz” şeklinde konuştu.
Dezenfektan ürünler kimsesiz yeteri yok, önce temizlik durum!
Topluluk çalışma ortamlarının sadece dezenfekte edilmesinin tatmin edici olmadığını da vurgulayan Eryılmaz temizliğin durum olduğunu dile getirerek, “Sadece ortamların dezenfekte edilmesi muhakkak çözüm oluşturmaz. Herkes bireysel hijyenine de uyarı etmeli. Aksi halde iyi bir temizliğin olmadığı ortamı ne değin dezenfekte ederseniz edin virüs ve bakteriyi ortadan kaldırmanız muhtemel değildir. O yüzden öncelikli olarak bütün egzersiz ortamları her gün ahenkli olarak hijyen kurallarına uygun olarak temizlenmeli, sonradan da dezenfekte edilmeli. Çalışanlar da benzer şekilde kendi kişisel hijyenlerine dikkat etmeli, yoksa virüs bakteriler için kimsesiz dezenfektan ürünleri göstermek katiyen yeterli değildir. İlk olarak günde minimum 5 defe eller yıkandıktan sonradan kullandığınız mahsul sizin ellerinizde ama virüs ve bakteri sayısını en üye indirebilir. İşverenlerin sorumlulukları olduğu gibi çalışanlarımızın da sorumlulukları varıdır. Örneğin Çalışanlarımız da hem kendileri için keza de aileleri için gerek egzersiz ortamlarında gerekse sosyal hayatlarında kendilerini izole etmeliler ve bireysel bakımlarına uyarı etmelidirler” diyerek sözlerini sonlandırdı.