Antalya'da evine 200 metre uzaklıktaki dağa çıkıp, 150 metre yükseklikteki kayalık alanda cansız bedeni bulunan 11 yaşındaki çocuğun annesi, başka çocukların ölmemesi için bölgede tedbir alınması gerektiğini söyledi. Acılı anne olay yerinde fazla durmaya dayanamazken, hayatını kaybeden çocuktan geriye ise bir gün öncesi saç tıraşı olduktan sonra ağabeyleriyle çekilmiş fotoğrafı karesi kaldı.
Olay, 10 Şubat Çarşamba günü Konyaaltı ilçesine bağlı Hurma Mahallesi'ndeki dağlık alanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Hasan - Habibe Ülker çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü olan 11 yaşındaki Ali Kazım Ülker, evine yaklaşık 200 metre uzaklıkta bulunan dağlık alana geldi. Saat 18.00 sıralarında dağa çıkıp gözlerden kaybolan Ali'den haber alamayan ailesi 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım talep etti. İhbarın üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Son olarak dağlık alandaki su deposunda görüldüğünün belirtilmesi üzerine ekipler Ali Kazım Ülker'i arama çalışması başlattı. Çalışmalara bir çoban, küçük çocuğun ağabeyi de eşlik etti.
Termal kameralı drone ile bölge tarandı
Havanın kararmasıyla birlikte işleri zorlaşan ekipler, dağı didik didik taradı. İtfaiye ekipleri, termal kameralı drone ile dağı taradı. Yaklaşık 3 saatlik arama çalışması sonucu küçük çocuğun cansız bedeni dağın 150 metre yüksekliğindeki kayalık alanda bulundu.
Ailesi sinir krizi geçirdi
Dağın eteğinde çocuğundan güzel haberi bekleyen anne Habibe Ülker ile ağabeyleri, ekiplerin cenazeyi getirmesiyle sinir krizi geçirdi. Güçlükle sakinleştirilen gözü yaşlı ailenin feryatları yürekleri dağlarken, küçük çocuğun cenazesi savcılık incelemesinin ardından bölgede hazır bulunan ambulansla Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Son karesi ağabeyleriyle oldu
Otopsisi yapılan Ali Kazım Ülker'in ilk belirlemelere göre düşmeye bağlı yaralanmadan dolayı hayatını kaybettiği tespit edildi. Ali Kazım Ülker'in dağa çıkmadan 1 gün öncesi saç tıraşı olup ağabeyleriyle fotoğraf çekindiği öğrenildi.
"Bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın"
Olayın ardından küçük çocuğun annesi Habibe Ülker, bölgede yaşayan diğer aileler ve AK Parti Konyaaltı İlçe Kadın Kolları üyeleri, acı olayın yaşandığı bölgeye gelerek tedbir alınması gerektiğini söylediler. Konuşmakta güçlük çeken acılı anne Habibe Ülker, "Ben bu dağı koruma altına alınmasını istiyorum. Bizim canımız yandı, tüm mahallenin canı yandı. Başkalarının canı yanmasın. Buraya çocuklar çıkmasın. Başka söyleyebileceğim bir şey yok" dedikten sonra, dayanamayıp olay yerinden ayrıldı.
"Üzüntüden konuşamadı"
Mahalle sakinlerinden Müjgan Kanlıoğlu da hayatını kaybeden Ali Kazım Ülker ile aynı yaşta çocuğunun olduğunu belirterek, "Bütün çocukların ben burada tehlikede olduğunu düşünüyorum. Biran önce yetkililerden buraya bir el atmalarını bekliyoruz. Çocuklar için bir koruma yapılması lazım. Ali Kazım'ın ölümünden sonra burada hiçbir önlem alınmadı. Bir evladı doğurup o yaşa kadar getirmek kolay değil. Ali Kazım'ın annesi üzüntüden konuşamadı bile. Ağlayarak geri döndü. Ben de bir anneyim çok etkilendim. Gerekirse bu dağın etrafına bir güvenlik görevlisi konulsun" diye konuştu.
"Uyarı levhası veya tel çekilebilir"
Olay sonrası bölgeyi incelediklerini ve yakın bölgede çocukların oynayacağı bir park olmadığını ileri süren AK Parti Konyaaltı İlçe Kadın Kolları Başkanı Esra Karababa, dağlık alan için de önlem alınması gerektiğini söyledi. Karababa, "Dağ için kesinlikle bir önlem alınmamış. Bir uyarı levhası konulmamış, buraya bir tel çekilebilir. Kesinlikle burada çocukların kendi enerjilerini atabileceği bir mekan yok. Ailelerin de tamamen çocukları kontrol etmesi de mümkün değil" ifadelerini kullandı.