Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) tarafından Sağlık Sisteminde Çöküş, Kamucu-Toplumcu Çıkış sempozyumu düzenlendi.
Sempozyumun açılış konuşmalarını TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu yaptı.
Başka bir sağlık sistemini kurma yolunda 14 Mart’ı bir başlangıç olarak görmek gerektiğinin altını çizen Dr. Alpay Azap “Nasıl bir sağlık sistemi olması gerektiğini genel hatlarıyla hem hekim kamuoyunun hem de genel kamuoyunun anlayabileceği şekilde ifade ederek 14 Mart’tan itibaren de bunun hayata geçmesi üzerine neler yapabiliriz, bunu konuşmak ve başka bir sağlık sistemini hayata geçirmek istiyoruz” dedi. Bu tür toplantıların çok büyük bir emekle gerçekleştiğini vurgulayan Dr. Azap sözlerini, sempozyumda emeği geçen herkese TTB adına teşekkür ederek noktaladı.
Dr. Osman Küçükosmanoğlu ise ülkenin ve sağlık ortamının içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek “Bu kadar da olmaz denen şeyler her gün üst üste yaşanıyor. Dün gece üç gazeteci gözaltına alındı. Bir başsavcı ziyaretinin haber yapılması gibi garip bir gerekçeyle. Önceki gün ise İstanbul’daki eğitim araştırma hastanelerine Sağlık Müdürlüğünden bir yazı gitti. Eğitim saatini en fazla bir saat olacak şekilde ve poliklinikleri aksatmayacak şekilde yapın yazısı, inanılır gibi değil” dedi.
Sempozyum, açılış konuşmalarının ardından “Toplumsal Sağlık Göstergeleri” oturumuyla başladı. TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip’in yürütücülüğünü üstlendiği oturumda Dr. Sibel Sakarya “Türkiye’nin Sağlığını Okumak” başlıklı bir sunum yaptı.
Yürütücülüğünü Dr. Osman Öztürk’ün yaptığı “Türkiye’de Hekim Olmak” konulu ikinci oturumda; Dr. Özgür Kasapçopur tarafından “Tıp Fakültesinde Hekim Olmak”, Dr. Dilek Kanmaz tarafından “Sağlık Bakanlığı Hastanesinde Hekim Olmak”, Dr. Okan Toygar tarafından “Özel Hastanede Hekim Olmak”, Dr. Yelda Emek tarafından “Birinci Basamakta Hekim Olmak”, Dr. Bülent Nazım Yılmaz tarafından “Acil Serviste Hekim Olmak” ve Dr. Sultan Kelleci tarafından “İşyeri Hekimi Olmak” sunumları yapıldı.
Sempozyumun “Sağlık Sisteminin Durumu” başlıklı üçüncü oturumunda TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Önder Okay’ın yürütücülüğü üstlendi. Oturumda Dr. Hakan Tüzün’ün sunumuyla “Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı”, Dr. Aslı Davas’ın sunumuyla “Sağlık Hizmet Sunumu” ve Dr. Özlem Özkan’ın sunumuyla “Sağlık Emek Gücü” üzerine konuştu.
Sempozyumun son bölümünde Dr. Osman Küçükosmanoğlu’nun yürütücülüğünde kamucu-toplumcu çıkış için yapılması gerekenler tartışıldı. Bu bölümde Dr. Onur Hamzaoğlu tarafından “Kamucu-Toplumcu Sağlık Sistemi”, Dr. Alpay Azap tarafından “Kamucu-Toplumcu Sağlık Sistemi İçin Mücadele” sunumları paylaşıldı.
Sunumların ardından sonuç bildirgesi konuşmasını Dr. Onur Hamzaoğlu yaptı. Hamzaoğlu şunları söyledi:
“Sempozyumun sonuç bildirgesini, program broşürünün arka sayfasında var olan gerekçeleri koruyarak, ancak, kayıt altına aldığımız sunumların ve tartışmalarda sizlerin dile getirdiği katkılarla hazırlayacağız. Söz konusu metinde öncelikle; Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın çöktüğü ve bu saptamanın 2019-2020 yılına dayandığı verileriyle yer alacak. Bu saptamanın, hem sağlık hizmetine ulaşabilme ve hizmet kullanımı hem de toplumsal sağlık düzeyi göstergeleri ile tıp eğitiminden bölgesel eşitsizliklere kadar nesnel, kapsamlı bir içeriği var. Başka bir ifadeyle, ‘çöküş’ verileriyle ortaya kondu. Biz de bunu metnimize yansıtacağız.
Sunularda her bir başlık için ‘2000’li yılların başında neredeydik, şimdi neredeyiz?’ sorusunun yanıtlanmasını istemiştik. Sizler de izlediniz, öyle de oldu. Bu sunumların içeriği verilerimizin kaynağı olacak.
Yanı sıra, TTB’nin 14 Mart programı kapsamında kamuoyu ile paylaşılacak metinde taleplerimiz olarak yer vereceğimiz içeriğin başlığını da kendi içimizde yürüteceğimiz tartışmalarla belirleyeceğiz. Devletin, merkez ve yerel devlet olarak işlediği, var olduğu bir yerden, kapitalist düzende ‘özel mülkiyet’ ve ‘devlet mülkiyeti’ tartışmalarını kısmen de olsa yapabildik. Ve önerilerden bir tanesi de ‘devletçi sağlık sistemi’ olarak ortaya çıktı. Tabii ki nihai kararı kolektif bir tartışma ve müzakere sonunda vereceğiz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
BSH