Antalya’da Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde tarihi eserlerin restorasyonu devam ediyor. Çalışmalar kapsamında Antalya merkezde 4, Alanya’da 2, Elmalı’da 3, Akseki’de 1, İbradı’da ise 2 eserin çalışmaları hummalı şekilde sürüyor. Demre, Korkuteli, Kaş ve Elmalı ilçelerinde ise restorasyonu tamamlanan 4 eser hizmete açıldı. Antalya’nın tamamen vakıf şehri olduğunu ifade eden Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, "Hiçbir ilde bu kadar büyük vakıf mülkiyeti yok. Antalya’nın her yanı tarih kokuyor" dedi.
Turizmin yanı sıra tarihiyle de öne çıkan Antalya’da, 84 adet tescillenen vakıf eseri mevcut. Arşivden geniş çaplı arama yapan Vakıflar Bölge Müdürlüğü, vakıf ilişiği olan eserleri tescil ederek, özüne uygun restorasyon ve kazı çalışmalarını sürdürüyor.
Çalışmalar hakkında açıklamada bulunan Vakıflar Antalya Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, “Antalya’da 84 adet tescilli eser var. Bu daha önce azdı. Günden güne artıyor. Biz arşiv araştırmaları yapıyoruz vakıf ilişiği varsa vakıf adına tescil ediyoruz. Örneğin Saat Kulesi’nin mülkiyeti 2018’de vakıflara geçti. Muratpaşa ilçesindeki İskele Cami, Alanya Oba’daki Gülevşen Cami, Akseki’de Sarıhacılar Cami ve birçok eserin vakıf ilişiği tespit edildi. Mülkiyeti geçtiği zaman hemen hızlı bir şekilde aslına uygun restorasyona başlıyoruz” dedi.
“Görünür hale getirmek için çalışmalar yapıyoruz”
Restorasyon çalışmalarının son 5 yıldır artan bir ivmeyle sürdüğünü kaydeden Coşar, “Kaleiçi’nde kaç tane eser olduğu belli. En önemlileri Şehzade Korkut Cami. 125 yıldır ibadete kapalı, harabe haldeyken ve tamamen yok olmak üzereyken 2017’de restorasyon çalışmalarına başladık. Tekeli Mehmet Paşa Cami var 4 asırlık camimiz. Onun da restorasyon başladık, bitmek üzere. Muratpaşa Camimizin projeleri bitti. Kaleiçi’ndeki bütün eserleri görünür hale getirebilmek için dokunuşlar yapıyoruz” diye konuştu.
“Restorasyonlar bu eserleri yaşatıyor”
Coşar, eserlerin projelerini hazırlayarak ihaleye çıktıklarını belirterek, “Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’müzün bilim heyetleri var. Onların gözetiminde çalışıyoruz. Daha sonra koruma kurulunun kararıyla işler büyüyor. Bu dönemde çok ciddi çalışmalar yaptık. Sadece merkezde değil, örneğin Kaş’ta Nasreddin Cami yaptık. Korkuteli’nde Alaaddin Cami’miz var. Elmalı’da devam eden 3 eserimiz var. Abdal Musa Türbesini bitirdik çok da beğeni aldı. Yine Elmalı’da Toklular Cami, Kütük Cami’nin ve Sinan-ı Ümmi Türbesi’nin restorasyonları devam ediyor. Alanya’da Oba Medresesi’nin çalışmaları sürüyor. Akseki Sarıhacılar Cami’nin çok güzel ahşap işçiliği var. Şu an mülkiyetini aldık ve hızlı bir şekilde restorasyon projelerini hazırladık. İbradı Merkez Cami, İbradı Köprübaşı Cami’nin çalışmaları devam ediyor. Bütün vakıf eserlerine temas etmekteyiz. Burdur ve Isparta’da da eserlerimiz var. Restorasyonlar bu eserleri yaşatıyor” ifadelerini kullandı.
Eserler üzerindeki kazı çalışmalarının da devam ettiğini kaydeden Coşar, kazılarla birlikte sürpriz verilerin ortaya çıktığını söyledi.
“Kazancımızla eserleri restore ediyoruz”
Coşar, “Bizim sadece faaliyetlerimiz eski eser restorasyonu değil. Biz kendi gelirlerimizle ayakta durmaya çalışıyoruz. Bu restorasyonları, hayır hizmetlerini finanse edebilmek için kira gelirlerimiz var. Taşınmazlarımızı değerlendirip, kazancımızla eserleri restore ediyoruz” diye konuştu.
“Antalya’nın her yanı tarih kokuyor”
Antalya’nın tamamen vakıf şehri olduğunu ifade eden Coşar, “Hiçbir ilde bu kadar büyük vakıf mülkiyeti yok. Antalya’nın her yanı tarih kokuyor. Bütün dönemler burada iç içe yaşamış” dedi.
Antalya’da halen 10 eserin restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Yivli Minare
Tarihi Kaleiçi’nde bulunan Yivli Minare, Antalya’nın ilk İslam yapılarından biri olan ve 13. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Selçuklu eseri Yivli Minare, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de alındı. 38 metre yüksekliğindeki Yivli Minarede, eserlerin gün yüzüne çıkarılması için kazı çalışmaları yapılıyor. Minarenin kemeri üzerinde bir kitabe bulunuyor. Kitabede ise “Bu mübarek uğurlu yapıyı, Ulu Sultan, Dünya’nın ve dinin yücesi, karanın ve iki denizin Sultanı, Şehid Sultan Keyhüsrev oğlu Keykubad resmetti” yazısı yer alıyor. Kitabe metninin neden eksik olduğu ise bilinmiyor.
Medreseden günümüze sadece kapısı ulaştı
Yivli Minare Cami’nin doğusunda yer alan Atabey Armağan Medresesi ise 1239 yılında inşa edildi fakat günümüze sadece taç kapısı ulaştı. Kapının iki yanında kaba yonu taşlarla inşa edilen duvarlar, üzerinde de sülüs yazılı altı satırlık bir inşa kitabesi bulunuyor. Yivli Minare ve Atabay Armağan Medresesindeki hummalı şekilde sürüyor.
Tekeli Mehmet Paşa Cami
Tarihi Kaleiçi’nin girişinde, saat kulesinin arkasında bulunan ve yaklaşık 400 yıl önce yapıldığı öngörülen Tekeli Mehmet Paşa Camii’nde, 2018 yılından bu yana devam eden restorasyon çalışmaları devam ediyor.Restorasyon çalışmalarıyla içinde çeşitli özgün motif, rumi bezemeler ve kayıp çinileri ortaya çıkartılan eserde avludaki şadırvan kaldırıldı. Alanda yapılan kazıda Roma dönemine ilişkin mozaikler bulundu. Mozaiklerin bulunduğu alan camla kapatıp ziyarete açılacak.
Camideki en şaşırtıcı bulgular ise içinde ortaya çıktı. Eseri diğer camilerden ayıran emsalsiz yapan ise Münferice Kasidesi. Bu kaside 1140’lı yıllarda Mısırlı bir şairin kasidesi bulunuyor. Mihrabın sağından itibaren caminin içinde dönüp dış avluda bitiyor. Camideki kayıp iki çini alınlık ise raspa çalışmaları ile ortaya çıkarıldı. Çini alınlıklar özgün şekilde muhafaza edilecek. Cami, 2021 yılı ocak ayında ziynetli ve süslü bir cami olarak ibadete açılacak.
Şehzade Korkut Cami (Kesik Minare)
Antik çağdan başlayıp, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini görüp günümüze ulaşan ve uzun bir tarihe geçmiş olan Şehzade Korkut Cami Antalya Kaleiçi’nde yer alıyor. Şehre Müslüman kimliğini kazandıran, Antalya’nın Fetih sembolü olan ve 1800’lü yılların yaklaşık ortasına kadar kullanılan cami, geçirdiği bir büyük yangınla kullanılmaz hale geldi. Büyük yangında minaresinin ahşap olan külahının yanmasından dolayı Kesik Minare Camii olarak anılıyor. Camide 2017’den bu yana başlayan restorasyon çalışmaları, hummalı bir şekilde sürüyor. Caminin, 2022 yılında hizmete açılacağı öngörülüyor.
Caminin tarihi
2. yüzyıla tarihlenen antik bir tapınağın üzerine M.S. 5. veya 6. yüzyılda antik tapınağın mimari parçaları kullanılarak büyük bir kilise/bazilika yapıldı. Bizanslılar tarafından yapılan bu yapı ’Meryem Ana’ adına yapılan Panaghia Kilisesi’dir. Yapı M.S. 7. yüzyılda Arap akınları sırasında tahrip edildi. M.S. 9. yüzyılda bazı ilave bölümlerle yenilendi. Eser Selçuklular zamanında camiye çevrildi. 1361 yılında Kıbrıs Kralı 1. Peter Antalya’yı işgal edince tekrar kilise yapıldı. Yapının tekrar camiye çevrilmesi Sultan II. Beyazıt’ın oğlu Şehzade Korkut döneminde (1470-1509) gerçekleşti. Bu yüzden cami hem Antik Bizans hem de Selçuklu yapı unsurları içeren eser Korkut Camii diye anılır.
1800’lü yılların ortasına kadar kullanılan ve geçirdiği bir büyük yangınla kullanılmaz hale gelen cami o yangından sonra da kullanılmamıştır. Cami-i Kebir, Merkez Camii veya Cumanın Camii olarak da anılır. Büyük yangında minaresinin ahşap olan küllahının yanmasından dolayı Kesik Minare Camii olarak da anılıyor.
Alanya Bedesten
Süleymaniye Camisi’nin güneybatısında yer alan yapının, 14. ya da 15. yüzyılda Karamanoğulları döneminde çarşı veya han olarak yapıldığı öngörülüyor. Moloz taş ve tuğladan inşa edilen yapının ana girişi doğuda bulunuyor. Tuğla örgülü aynalı tonozu olan bir eyvandan avluya geçilirken, girişin karşısında tuğla ile örülmüş ortada tek sıralı dört kolon ile ayrılmış ve tavanın ortasında ışıklık bulunan kapalı bir mekan bulunuyor.
Eserin restorasyon çalışmaları Alanya Belediyesi tarafından 26 Ağustos 2019 tarihinden itibaren yürütülüyor. Yapıdaki bütün harçlar sökülüp özgününe uygun hidrolik kireç esaslı sıva yapılırken duvarlarda ortaya çıkan boşluklara hidrolik kireç esaslı harç enjekte edildi.Yapıda muhdes zeminler sökülüp yerine projesine uygun hidrolik harçlı zemin uygulanırken sundurmadaki çürüyen ahşaplar değiştirildi, sundurma üstlerindeki tuğla görünümlü beton zeminler çürütme yöntemiyle alınarak yapının özgününe uygun olarak tuğla imalatı yapıldı. Yapının üst kotlarında kirpi saçak imalatı tamamlanırken, eserde bulunan muhdes kapı pencereler sökülüp proje detayına uygun olarak yenilendi. Restorasyon çalışmalarının 2021 yılı başında çalışmaların sona ermesi bekleniyor.
Alanya Oba Medresesi
Kitabesi olmayan medrese Karamanoğulları Beyliğine dayanıyor. Tek katlı, kareye yakın dikdörtgen planlı, çift eyvanlı, açık avlulu olan medresenin, üst kısımlarında yer yer yıkılmalar mevcut. Medresenin duvar örgüsünde moloz taş, duvar içlerinde pencere, kapı lentolarında kesme taş ve devşirme malzeme ile kemerlerde tuğla kullanıldığı belirlendi. Kuzey cephenin ortasında bulunan giriş kapısını geometrik ve bitkisel bezemeli bordür çevreliyor. Bu cephede giriş eyvanının yanında iki adet yan oda bulunuyor. Batı ve doğu cephelerde yan yana dizilmiş tonoz örtülü üçer adet öğrenci hücresi ve güney cephenin ortasında ana eyvan bulundu.
Alanya Belediyesi’ne proje+onarım karşılığı olarak ihale edilen çalışmalarda eski eserin Antalya KVKB Kurulu tarafından onaylanan restorasyon projesi dahilinde yapının onarımı devam ediyor. 2017 yılından buyana devam eden çalışmalarda şimdiye kadar yapı beden duvarlarında ve tonoz üst örtüsünde çatlaklar ve malzeme kayıpları tespit edilip yapı ilk önlem olarak askı iskelesine alındı. Projede öngörülen kısımlarda raspa işlemleri devam ediyor. Yapıya yük getiren üst örtüdeki toprak birikinti temizlenirken açığa çıkan yüzeyde bitki kökleri için ilaçlama işlemleri yapıldı. Projede belirtilen yıkılmış duvarın örüm işlemi de tamamlandı.
Akseki Sarıhacılar Köyü Cami
Akseki ilçesinde, tek parça katran ağacından yapılan mihrabı, minberi ve kubbesiyle orijinalliğini yitirmeden günümüze ulaşan 600 yıllık Sarıhacılar Camisi’nde, kalem işleri ve ahşap işçiliği dikkat çekiyor. Cami, dikdörtgen planlı, düğmeli duvar tekniği ile örülmüş duvarlara sahip. Camideki restorasyon çalışmaları 2019 yılında başladı.
Minare üzerinde 1907/8 yıllarında yapıldığı yazan camide kitabe minarenin camiden daha sonra yapılmış olduğunu kanıtlıyor. Cami içerisinde bulunan kalem işleri ve ahşap işçiliği dikkat çekiyor. Dikdörtgen planlı, düğmeli duvar tekniği ile örülmüş duvarlara sahip olan camide harimde dört adet ahşap sütun tarafından taşınan küçük bir kubbe bulunuyor. Harim içerisinde bulunan kalem işleri ve ahşap bezeme de dikkat çekiyor.
Restorasyon uygulamalarına başlanılmadan önce Eser iç harimden tamamen askıya alınırken askılama sonrası proje gereği değişecek üst örtü için ahşap çatı söküldü. Mukavemetini kaybetmiş ve sehim yapmış olan son cemaat bölümü duvarları söküldü. Camii avlusu içerisinde kalan yenilecek tuvaletler kaldırılırken beton olan tüm zemin itinalı bir şekilde kırılarak alındı. Eser içerisinde bulunan kalemişi/süsleme bölümlerin rölöveleri alınarak müdahale projeleri hazırlatıldı. Hazırlanan Kalemişi restorasyon projeleri Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca değerlendirilerek onaylandı. Onaylanan proje kapsamında Kalemişi bulunan sıvalar “Facing” yöntemi ile yüzeyden ayrıştırılarak onarım sonrası yerine tespit edilecek. Camii ahşap çatısı projesi doğrultusunda yeniden yapılırken ahşap kaplama üzeri Alaturka kiremit üst örtü inşa adildi. Caminin restorasyon çalışmalarının 2021 yılı sonunda tamlanması planlanıyor.
Elmalı Toklular Cami
Yapı ile ilgili herhangi bir kitabe veya vakfiyeye rastlanılmadı. Ancak araştırmalardan mescidin ismini verdiği mahallenin Elmalı’nın ilk yerleşim yerlerinden biri olduğu anlaşılıyor. Doğu batı doğrultusunda düzgün dikdörtgen planlı camii, iki katlı olup, taş temel üzerine kerpiç, tuğla malzeme ile örülmüş duvarları sıvalıdır. Kırma çatısı alaturka tipi kiremit kaplıdır. Ahşap minaresi çatıda doğu tarafta bulunmakta ve kaidesi ile gövdesinin bir bölümü yapının içinde bulunuyor. Caminin harim pencerelerinde ve kuzey cephe pencere alınlıklarında 17-18. yüzyıldan kalma çini panolar bulunuyor. 2018 yılında başlayan restorasyon çalışmalarının, 2021’de tamamlanması bekleniyor.
Elmalı Kütük Cami
Güneye doğru eğimli bir arazide yapılan cami, dikdörtgen planlı, kerpiç duvarlı ve iki katlı bir yapı. Kuzeydoğu tarafta yol ortasında bulunan minare tamamen kesme taşla yapılmış, sekizgen kaideden silindirik gövdeye geçildi. Tek şerefeli konik külahı saç kaplı bir minaredir. Caminin iç mekan ortada küçük bir bağdadi kubbe, yanlarında duvara çapraz çıtalarla oluşturulan kare motifli ahşap tavan örtüsüne sahip. Ahşap çıtalı tavan ile örtülü kadınlar mahfili son cemaat yerinin üzerinde yer alıyor. Güney cephede alçı mihrap nişi, güneydoğu köşede ahşap vaiz kürsüsü ve batı köşede ise ahşap minber bulunuyor. 2018’de başlayan restorasyon çalışmalarının, 2021’de bitmesi öngörülüyor.
Elmalı Sinan-ı Ümmi Türbesi
Vahap Ümminin öğrencisi olup, mezarı elmalı ilçesinde adı ile anılan camiye yakın olan türbenin, mezar üzerinde bulunan betonarme yapı yıkılarak yeni türbe binası yapılacak.
Eserde tescilli Sinan-ı Ümminin mezarı öncelikle koruma altına alınarak onaylı projeleri doğrultusunda söküm işlemleri tamamlandı. Uygulamalar aynı ismi taşıyan camii de yalıtım ve üst örtü imalatları ile devam etti. Halihazırda restorasyon çalışmaları devam etmekte olup revize projesinin Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu (AKVKBK) tarafından onaylanmasının akabinde taş beden duvarlı ve kubbeli türbe yapımına geçilecek. Eserde sonradan eklenilen tüm beton bölümler kaldırılarak özgün tekniğine uygun olarak tamamlanacak . 11 Aralık 2019’da başlayan çalışmaların, yine 11 Aralık 2021 yılında tamamlanması hedefleniyor.
Restorasyonu tamamlanan eserler
Demre Üçağız Kale Camii
Restorasyonuna 22 Ağustos 2017 tarihinde başlanan ve sözleşme bedeli 705 bin 586 TL olan cami, 05.11.2018 tarihinde restore edilip ibadete açıldı.
Yapının harim ve avlu bölümlerinde Demre Müzesi görevlileri denetiminde temizlik ve kazı çalışmaları yapılırken, dağılmış haldeki mozaikler ve opus sectile bölümlerinin konservasyonları yapılarak bu bölümler 10+10 mm Lamine cam döşemeler ile sergilenmesi sağlandı. Bu bölümlerin dışında kalan avlu zemini galvanizli çelik ızgaralar ile döşeme yapılarak alttaki zemin koruma altına alındı. Camii avlu duvarları üstüne keeping uygulaması yapılırken yapının yıkılmamış mevcut duvarlarında kireç enjeksiyon yöntemi ile sağlamlaştırma yapılarak geçmişte yapılmış çimento içerikli sıvalardan arındırıldı. Yapının mevcut duvarları harici tamamlama yöntemi ile moloz taş örgü duvarlar yapılırken yapı tamamlanınca dışarıdan derz uygulaması, içeriden sıva yapıldı. Yapı üst örtüsü olarak 1. sınıf çam keresteden oturtma çatı imalatı uygulanırken yapılan çatıya çift kat izolasyon yapılarak Marsilya tipi kiremit üst örtüsü ile kapatıldı. Yapının çatısı ve minaresi beden duvarları yerine NPU Çelik kolonlara taşıtıldı. Cami minaresi ve tavan ahşap kaplaması demir konstrüksiyon ile çözümlendi. Yeniden yapılan ve mevcut camii dış beden duvarlarının derzleri yapılırken Camii harim bölümü aplikler ve avize ile aydınlatılması sağlandı. Cami çevresi ve avlu alanları Led wallwasher armatürler ile aydınlatıldı.
Caminin tarihi
Kale Köyü Camii Şerif Vakfı’na ait olan eserin yapım tarihi ve banisi bilinmiyor. Roma-Bizans-Osmanlı Devrinde üç nefli kilise (şapel) olarak kullanılan cami, yaklaşık 70 yıl öncesine kadar cami olarak kullanıldı. Bu kullanıma ait 1884 tarihli yazı avlu girişinin doğudaki kanadına bitişik ezan okumak için çıkılan merdivenin yan yüzünde bulunuyor.
Korkuteli Yeşilyayla köyü eski kerpiç cami
Restorasyonuna 21 Temmuz 2014 yılında başlanan cami 168 bin TL maliyetle 08 Eylül 2015 tarihinde bitirilip ibadete açıldı.
Eserin restorasyon çalışmalarında öncelikle üst örtüde onarımlar tamamlanırken kiremit alt tahta ile kiremitleri yenilendi. Cami içinde yapılan uygulamalarda ahşap döşeme, ahşap pencere, demir parmaklıklar sökülerek yenilenirken, dış duvarlarda sıva raspası yapılıp yeniden özgününe uygun sıvandı. Bağdadi kubbe askıya alınarak ahşap tavan göbekleri hariç yenilenirken kubbe ve duvarda sıva altı ortaya çıkan kalem işlerinin canlandırılması yapıldı.
Caminin tarihi
Vakfı bilinmeyen ve 19. yüzyıla tarihlenen cami, kare planlı, moloz taş temel üzerinde yükselen kerpiç duvarlı. Dıştan kırma çatılı içten ahşap tavan ortasında küçük bir kubbesi bulunan caminin duvarlarda ve kubbe içinde kalem işi bezemeler bulunuyor.
Kaş Kasaba Nasreddin Camii
Restorasyonuna 27 Mayıs 2016 tarihinde başlanan cami 760 bin 728 lira harcanarak 18 Eylül 2017 tarihinde ibadete açıldı.
Uygulama sürecinde cami ana kubbesi ve son cemaat kubbelerinin bakır olan üst örtüsü kaldırılırken, yapılan incelemelerde kubbelerin güçlendirilmesi gerektiği sonucunda ana kubbe ve son cemaat kubbeleri FRP Kumaş (Çift Bileşenli Epoksi ve Çift Yönlü Karbon Lifli Elyaf Dokuma Kumaş) ile güçlendirme yapıldı. Güçlendirme sonrası kubbeler dahil tüm üst örtü su ve ısı yalıtımları yapılarak 2 milimetre kurşun ile kaplama yapıldı. Kesme taş olan cami dış cephesi meydana gelen aşırı kir tabakası basınçlı su ile aşamalı olarak yıkandı. Temizlenen cephelerde hidrolik kireç derz uygulaması yapılırken cami dış cephe pencereleri yenilendi. Cami ana harim kubbesi ve beden duvarlarında mevcut çimentolu sıva raspalanarak beden duvarları açığa çıkarılırken beden duvarlarındaki taşların zayıf olan bölümleri Epoksi ve Paslanmaz Çelik Tijler ile güçlendirilerek kireç harçlı sıva yapılarak badanası gerçekleştirildi. Sıva Raspası sonrası kalemişi ve süsleme tespit edilen bölümlerde (Minber, Mihrap, Tromplar, Kubbe Kemerleri, Kubbe Kasnağı) orijinal renklere bağlı kalınarak canlandırma yapıldı. Cami avlusunda bulunan tuvalet ve şadırvan yapıları yıkılarak tuvalet ve şadırvan esere uygun ve kullanıma yönelik olarak yenileri inşa edildi. Yer yer çökme oluşmuş avlu zeminindeki mevcut döşemeler sökülerek mukavemeti yüksek traverten taş döşeme ile değiştirilirken yapılan taş döşeme ile mevcut yürüme yolları genişletildi ve engellilerin kullanımına uygun olarak düzenlendi.
Caminin tarihi
Nasreddin Cami-i Şerifi Vakfı tarafından 1772 yılında yapılan ve kare planda tek kubbeli olan caminin beden duvarları tamamen kesme taştan. Gerek beden duvarları silmeleri ve gerekse kubbe tamamen oluklu kiremit ile kaplı. Her cephede yer alan birinci sıra pencereler silmeli ve sivri alınlıklı iken ikinci sıra pencereleri düz sivri kemerli. Kuzey cephesinde meyilli bir çatı ile örtülü ahşap son cemaat yeri camiye sonradan ilave yapılmış.
Elmalı Abdal Musa Türbesi
Restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmasına 18 Ağustos 2018 tarihinde başlanan türbe 4 milyon 435 bin 624 lira maliyetle 13 Mart 2021 tarihinde açıldı.
Uygulama sürecinde eserde esaslı onarım kapsamında çevre düzenleme çalışmaları yapılırken avluda bulunan hazire içinde ziyaretçilerin dolaşabileceği yürüme yolları oluşturuldu. Ayrıca her yıl düzenlenen şenliklerde gelen ziyaretçilerin törenleri izleyebilecekleri oturma bölümleri yapıldı. Avluda çim serilmesi uygulamaları yapılarak görsel bütünlük sağlanırken eserin içinde bulunan çimento sıvalar raspa edilip türbe bölümündeki tuğla kubbe ortaya çıkarıldı. Derzleri yenilenerek kubbe ve mukarnas kısımlardaki tuğla yüzeyler olduğu gibi bırakılırken türbe giriş mahallinde ise niteliğini kaybetmiş durumdaki ahşaplar bölgenin ağacı olan sedir ile yenilendi.
Türbenin tarihi
Yapım kitabesi bulunmayan türbenin, ilk inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte türbenin onarımlarına ait kitabeler bulunuyor. Abdal Musa’nın 14. yüzyıl sonlarına doğru vefat ettiği, bu durumda da türbenin vefatını müteakip inşâ edildiği tahmin ediliyor. Kesme taş malzemeli ve kare planlı olan türbe, kare gövde üzerinde sekizgen formlu kasnak üzerine yükselen piramidal bir külahla örtülü. Külaha iç kısmın köşelerden mukarnas dolgulu pandantiflerle geçilen türbenin külahında ve pandantiflerde tuğla kullanılmış. Külah dışta kurşun kaplı olup, üst kısımda pirinç bir alemle sonlandırılıyor.