Denizli'de yaşayan 58 yaşındaki Ahmet Aklam, aynı marka ve model olan 17 adet otomobili 14 yıldır koleksiyon olarak topladığını ve 2 aracını ise gösteri ve yarışlarda kullandığı, gözü gibi baktığı otomobillerin ilk defa kapılarını gazetecilere açtı. Türkiye'de belirli sayıda kalan otomobilleri için kendisine özel yüzüğünü dahi yaptırdığını ve bu zamanda kadar başka hiçbir yüzük takmadığını anlattı.
Denizli'de yaşayan 58 yaşındaki Ahmet Aklam, eski koşucu olduğu için hızı çok sevdiğini, belirli bir yaşa geldikten sonra 2007 yılında araştırdığı bir otomobili hız konusunda dünyada en iyilerinden olduğunu öğrendi. Aynı marka ve aynı seri otomobili gün geçtikçe tek tek alarak tam 17 tane araç toplayan Ahmet Aklam, bir koleksiyon haline getirerek otomobillerini bir garajda topladı. Araba tutkunu Aklam, dönemine damgasını vurmuş tasarımları ve getirdiği yenilikleri ile otomobilleri yenileyerek büyüleyici bir hale getirdi. Aklam, 14 yıldır gözü gibi baktığı 17 tane otomobil bulunan koleksiyonuna özel bir şekilde baktığını ve tekrarlarının olmayacağını belirterek garajında her aracın kendisine ait bir yedek parçasının bulunduğunu anlattı. İlk defa garajını İhlas Haber Ajansı'na (İHA), açtığını söyleyen Aklam, 14 yıl önce otomobilleri tek tek satın almaya başladığını belirterek, "Koleksiyona 2007'de başladım ve kendimde eski 100 metre koşucuyum, hızı çok seviyorum. Tabi bu hız derken limitsiz değil öyle bir hız olmalı ki kimseye zarar vermemeli. Hızlı araç kullanma anlamında değil ama hızlı olmayı seviyorum. Bu otomobilleri araştırdım ve bu marka araçların 1.6 cc "de dünyada en iyisi olduğunu öğrendim. Tek tek bu zamana kadar 15 tane ruhsatlı 2 tanede yapılabilecek ve yarışlara girebilecek şekilde topladım. Bu garajda yılladır kapalı alanda yağmur, çamur görmeyecek şekilde kapalı alanda tuttuğum için bu araçlar şuanda en iyi şekilde korundu. Benim 8 ile 10 sene önceki yaptığım modifiyeler ve bunlara yaptığım uğraşlar şuanda herkesin dilinde. Bunu sadece bu seriye, bu modele binenler bilirler ama bunu ben isterim ki herkes bilsin. Çünkü bunlar efsane artık. Türkiye'de 40-45 tane kaldı bunun 15'i bende 2'de yapılması gereken araç var yani 17 tanesi bende" dedi.
"Türkiye'ye şampiyonasında yarıştığım araçlar var"
Yeni nesil otomobillere göre 1990'lı yılların sonunda üretilen bu özel araçların hala daha çok hızlı olduğunu ve markaya özel yaptırdığı yüzüğünden hariç başka yüzük hiç takmadığını söyleyen Aklam, şunları kaydetti:
"Biz bu araçların orijinal yedek parçalarını burada saklıyoruz. Şu anda Türkiye'nin tabiri caizse babası benim. Benim burada Türkiye'ye şampiyonasında yarıştığım araçlar var. Özel motoru modifiyeli ve trafiğe çıkmam onunla hiçbir zaman. Bu araçları yapan arkadaşlarımız var ve yaptırıyorlar. Bunun zamanı geldi, efsanelerin, 7.1 saniyede 100 kilometre hıza ulaşıyor. Bu gençler için birebir ama 930 kilogram bir aracın bu hızda gitmesi 240 ibre var ve hepsini basabiliyorsun. Bu bilinmesi amacıyla en fazla ölüm veren araç dünya çapında ve bir daha da üretileceğini zannetmiyorum. Bu araba gerçekten bir aşktır. Bana bu yaşıma kadar hiçbir kadın yüzük taktırmadı ve söz yüzüğü dahi takmadım"
"Arkamda gözüm kalmayacak bir arkadaş olursa verebilirim"
Koleksiyonunu bozmadan satmak istediğini anlatan Aklam, "Bazı arkadaşlar araçları satalım diyor. Ben bunun değerini bilecek insanlar olursa koleksiyonu bozmayacak, arkamda gözüm kalmayacak bir arkadaş olursa verebilirim. Bilmeyen birine sadece alım satım için alsa 1 milyon Dolar verirse bile vermem. İstediğim şey benim kadar değerini bilecek. Artık belirli bir zamanı geldi, bu markadan başka araç binmedim, binmemde" şeklinde konuştu.