Bu sebeple her yüksek takipçili kişiler "influencer" olamaz" ifadelerini kullandı.
Pandemi dönemiyle birlikte artan dijital medya bağımlılığı, markaların da markajına girdi. Bu bağımlılığı iletişimlerinde kullanarak fırsata çevirmek isteyen markalar, belirli takipçi sayısına sahip kişilere içeriklerine dahi bakmadan ücret karşılığında "pazarlama" yaptırmaya başladılar. Türkiye nüfusunun yüzde 65'inin sosyal medya kullanıcısı olduğunu söyleyen, sosyal medya fenomeni Yusuf Can Sarıyel, "Her gün sosyal medya kullanıcıları binlerce reklama maruz kalıyor. Sadece ücret karşılığında yapılan bu reklamlar bazen ciddi sorunlara yol açabilecek ürünler de olabiliyor. Influencer dediğimiz kişilerin çoğu bu bilinçle olmamakla beraber, sadece alacağı ücrete odaklanıp insan sağlığını bile tehdit edebiliyorlar. Bu sebeple her yüksek takipçili kişiler "influencer" olamaz" dedi.
"Sosyal medya fenomenlerinin de sorumlulukları var"
Çağımızda sosyal medya fenomenlerinin rol model olduğuna dikkat çeken Sarıyel, "Fenomenlerin takip eden kitlelere karşı sorumlulukları var. Bizler milyonlarca takipçimizin çoğunlukla bizden etkilenme ihtimali olan gençler olduğunu unutmamalıyız. Kısa süreli "story"ler aracılığıyla ünlüler, sosyal medya üzerinden açıkça reklam yerine, ürünün veya hizmetin internet sitesi uzantısı olan "link"lerin paylaşımıyla kendilerine "tüketici algısı" vererek, insanları bu linkler üzerinden alışveriş yapmaya yönlendiriyor. Bir şekilde takipçileri de kandırmış oluyorlar. Gelecek sosyal medya düzenlemelerinin yanındayım" dedi.