Bilinci kapalı şekilde hastaneye gelen 7 yaşındaki Gürcistan vatandaşı Eleniko Bagnasvalı, 1 yıl boyunca uygulanan tedavi sonrasında hastaneden yürüyerek çıktı.
7 yaşındaki Eleniko Bagnasvili, 21 günü yoğun bakımda olmak üzere toplamda 55 gün hastanede yattı. 1 yıla yakın süre de fizik tedavi gördü. Geçirdiği beyin iltihabı ve komplikasyonlarıyla mücadele eden Gürcü çocuk, ilk aylarda sadece burnundan bir tüple beslendi. Kendi başına boynunu doğrultmayı ve oturmayı bile başaramadı, ancak hayat azmiyle imkânsızı başardı. Doktorlarının tabiriyle bir inanılmazı gerçekleştirip 1 yıl sonra sağlığına kavuşmayı başardı.
Batum'da yaşayan Eleniko Bagnasvili, ülkesinde geçirdiği rahatsızlık sonrasında önce Rize'de bir devlet hastanesine, ardından da çocuk yoğun bakım ihtiyacı olması nedeniyle VM Medical Park Samsun Hastanesi'ne kaldırıldı.
1 Ocak 2021 tarihinde koma durumunda hastaneye yatan minik hasta, Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hülya İnce tarafından tedaviye alındı. Yapılan tetkikler sonucunda menenjit ve beyin iltihabı bulguları saptanan hasta, 21 gün yoğun bakımda kaldı. Tedavisinin ilk günlerinde kendi başına yürüyemeyen, baş kontrolünü sağlayamayan ve burnundan tüple beslenmek zorunda kalan hasta, doktorlarının da yoğun çabasıyla bir inanılmazı gerçekleştirip hayata tutundu. 21 günü yoğun bakımda olmak üzere 55 gün hastanede kalan, geçirdiği beyin iltihabı üzerine enfeksiyon tedavisi de gören Bagnasvili, 1 yıl süren tedavi sonrasında hastalığını yenmeyi başardı.
Gürcistan uyruklu hastaya uygulanan tedavi hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Hülya İnce, "Bize geldiğinde bilinci kapalıydı, etrafıyla bir ilgisi yoktu. Vücudunda kasılmaları vardı, ağızdan beslenemiyordu, tam bir koma halindeydi. Şikâyetleri hastaneye yatmadan 2-3 gün önce yüksek ateş ve öksürük şeklinde başlamıştı. Önce kaldırıldığı Rize'deki devlet hastanesinde 2 gün izlenmiş, durumu kötüleşince çocuk yoğun bakım ihtiyacı olduğu için hastanemize kabul edilmişti. Epileptik nöbet geçiriyordu. Koma nedenini araştırdığımızda, Eleniko'da hem beyin zarlarının etkilenmesi sebebiyle menenjit tablosunun olduğunu hem de beyin dokusunda bir iltihap olduğunu gördük. Hastamızda etken patojen olarak "hemofilus influlenza B virüsü" saptandı. Hemofilus influenza, aslında çocukluk çağında aşı ile önlenebilen bir menenjit etkeniydi ancak hastanın aşı kartını incelediğimizde bu aşının Gürcistan'da yapılmadığını gördük. Bu durum normal şartlarda, çocukluk çağı menenjitinde sıklıkla karşılaşılan ve tedavisi mümkün olan bir tabloydu. Ancak Eleniko'nun özgeçmişinde 2 yıl önce yine bu şekilde bilincinin kapandığı, sonra 1 hafta-10 gün içinde yeniden açıldığı bir atağı daha olmuştu. Dolayısıyla bu ikinci ataktı ve üzerine enfeksiyon da eklenmişti. Yani enfeksiyonla tetiklenen ikinci bir koma atağı olduğunu değerlendirdik. Bu nedenle hastada tekrarlayan atak olması nedeniyle metabolik hastalık olabileceğini de düşünerek kendisine özel bir vitamin kokteyli başladık. Hastaya 21 gün süren yoğun bakım sürecinde uyguladığımız enfeksiyon tedavisi, epilepsi tedavisi ve vitamin kokteyli takviyesi ile birlikte bilincini açmayı başardık" dedi.
Ağız yoluyla beslenemeyen, başını dahi dik tutamayan hastalarını burundan takılan bir tüp yardımıyla beslenir şekilde servise aldıklarını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hülya İnce, "İlaçlarla hastamızdaki pıhtıyı eritmeyi başardık. Daha sonra ise kanama riski açısından yakın izlemde tutarak kendisine yoğun bir fizik tedavi programı uyguladık. 2 aylık yatışı sonrasında çok kısa süreli de olsa baş kontrolünü tekrar kazanabildi. Evde ilaç tedavisi devam eden hastamızda yoğun fizik tedavi uyguladık. Hastamız ilk başlarda burnundan tüple besleniyordu, oturamıyordu ve hiç yürüyemiyordu. Yaptığımız son kontrollerde ise şu an desteksiz kendi başına yürüdüğünü ve konuşabildiğini gördük. Eleniko, bir inanılmazı gerçekleştirdi. 1 Ocak 2020'de komaya girip 21 gün yoğun bakımda kalan hastamız, Ocak 2021'de bağımsız yürüyebilen ve konuşabilen bir çocuk haline dönüştü" dedi.
Tedavi sonrasında Eleniko'nun yürümesinden dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Daro Kakabadze, "Buraya geldiğimizde Eleniko çok kötüydü. Önce Allah, sonra Hülya hocam bizi çok mutlu etti. Hülya hocam yoksa Eleniko da yok. Çok teşekkür ederim."