Covid-19'un ilk görülmeye başlandığı günden bu yana bulaş durumu, tedavi protokolleri, aşı ve sonrasında mutasyon ile varyasyona kadar uzanan birçok gündem maddesi tüm dünyayı meşgul etmeye devam ediyor. Tüm bu gündem maddelerinin gölgesinde ise sıklıkla olası organ hasarları yer aldı.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, pandemi sonrası son dönem kronik böbrek yetmezliği artışının endişe verici boyutlara ulaşabileceğine ve alınabilecek önlemlere dikkat çekti.
Timur Erk, "Covid-19'un farklı organlarda sekel bırakabileceği tıp camiasında zaman zaman dile getirildi. Yapılan farklı bilimsel çalışmalar, Covid geçirmiş, akut böbrek hasarı yaşamış kişilerin, pandemi sonrasında diyaliz hastası adayı olabileceğine işaret ediyor. Bazı vakalarda bu durumun böbrek nakline kadar gidebileceğini söyleyebiliriz. Bu ciddi risk tablosundan dolayı tüm sağlıklı bireylerin kişisel hijyenlerine dikkat etmeleri, maske ve mesafe kurallarına uymaları, bu hastalığa yakalanmamaları konusunda uyarıyoruz. Hiç kimse "aman etkisi azaldı, grip gibi 15 gün yatarım hayatıma devam ederim" demesin. Hastalığın uzun vadede vereceği kronik hastalıklar, önlemleri elden bırakmamayı gerektiriyor" dedi.
Erk, "Covid'in tedavi süreci içinde ve sonrasında sıklıkla görülebilen akut böbrek yetersizliği, son dönem kronik böbrek yetersizliğinin önemli nedenlerinden biri. Bu tabloda, hastalığın uzun vadede kronik böbrek yetersizliği ve diyaliz hastası sayısında önemli artışa neden olacağını söyleyebiliriz. Böbrekler üzerine dolaylı olabilecek bu etki, ancak önümüzdeki yıllarda rakamsal verilerle ortaya konulabilecektir" dedi.
Erk, "Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, hastaneye yatan her 5 yetişkinden birinin ve her 3 çocuktan birinin akut böbrek yetersizliği yaşadığının altını çizerek, koruyucu hekimlik ile alınacak erken teşhisin hastalıkların yükünü önemli ölçüde azaltacağını dikkat çekti.
Erk, "Kanada'da yapılan bir araştırmaya göre, akut böbrek yetersizliği yaşayan hastalarda son dönem kronik böbrek yetersizliği gelişme riski, akut böbrek yetersizliği veya KBH olmayan hastalarla karşılaştırıldığında sekiz kat daha fazladır. Bu çalışmalar, yaşadığımız süreçte bireysel korunmanın ve koruyucu hekimliğin ne denli önemli olacağını gösteriyor. Bu sebeple Covid tedavisi olmuş, akut böbrek yetersizliği yaşamış ve hastanede tedavi görmüş kişilerin, tedavi sonrası düzenli olarak nefroloji uzmanı kontrolünü ihmal etmemeleri ve bu tip hastaların kan basıncı kontrolleri ile ilaç kullanımlarının izlenmesi, halk sağlığı açısından önemlidir" dedi.