İnsanlık tarihini en eski ve mücadelenin en etkin olduğu hastalıklardan biri olan verem (tüberküloz) ülkemizde ve küresel bazda halen ölümcül bir hastalık olmaya devam ediyor. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Tüberküloz Çalışma Grubu, pandemi döneminde azalan kayıtlı hasta sayısındaki artışın yeniden yükselişe geçtiğine dikkat çekerken, dünyada 6,4 milyon, ülkemizde ise 9 bin 156 kayıtlı hasta bulunduğunu belirtti. “Tüberküloz halen önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor” diyen uzman hekimler, 4 milyondan fazla kayıtsız hastanın kontrolü daha da zorlaştırdığına dikkat çekti.
Ülkemizde bu yıl 1 Ocak – 7 Ocak tarihleri arasında 76’ncısı gerçekleşen Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası nedeniyle açıklama yapan TÜSAD Tüberküloz Çalışma Grubu, mevcut verilerin yanı sıra hastalıkla ilgili önemli bilgileri de paylaştı. Doç. Dr. Mediha Gönenç Ortaköylü Başkanlığında TÜSAD Çalışma Grubu, açıklamasında şu noktalara işaret etti:
2021’DE 1.6 MİLYON KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
COVID-19 pandemi süreci tüm dünyada verem hastalarının kayda alınması ve tedavi edilmesinde azalmaya neden oldu. 2019 yılında dünyada kayıtlı 7,1 milyon hasta saptanırken, 2020 yılında kayıtlı hasta sayısı 5,8 milyona düştü. 2021 yılında ise kısmi bir artışla 6,4 milyon kayıtlı hasta sayısına çıktı. Dünyada hala 4 milyondan fazla kayıtsız hasta bulunmaktadır ki kayıtsız hastaların uygun tedavi alamayacak olması küresel ölçekte tüberküloz kontrolünü daha da zorlaştırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2021 yılında tüm dünyada toplam 10,6 milyon yeni tüberküloz hastası bulunduğu ve 1,6 milyon insanında verem hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor.
HALEN ÜLKEMİZDE DE ÖNEMLİ BİR SORUN
Ülkemizde de sağlık çalışanlarının özverisi ile yürütülen Tüberküloz Kontrol Programı’nda son yıllarda tüberküloz hasta sayılarında yıllık yüzde 4-6 arasında azalma görülüyor. Pandeminin yoğun olduğu 2020 yılında sağlık sisteminin pandemi odaklı çalışması ve hastaların sağlık kuruluşlarına ulaşımındaki yetersizlikler ile yüzde 25 oranında kayıtlı tüberküloz hastasında düşüş oldu. 2021 yılında ise kayıtlı tüberküloz hastaları bir miktar artarak 9 bin 156 olarak saptandı. Bu veriler de gösteriyor ki; ülkemizde de tüberküloz halen önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor.
DİSPANSERLER GÜÇLENDİRİLMELİ
Ancak, ülkemizde Cumhuriyetin kuruluşuyla beraber görev yapmaya başlayan Verem Savaş Dispanserleri sayesinde, eksikleri olmasına rağmen halen yürütülen bir Tüberküloz Kontrol Programı mevcut. Bu programın başarı ile devam etmesi için verem savaş dispanserleri yapısı ve çalışanlarının desteklenmesi, güçlendirilmesi gerekiyor. Böylece halkımızın bu kurumlardan daha fazla faydalanabilmesi, tüberküloz tedavilerinin eksiksiz yapılabilmesi, tüberküloz hasta temaslılarının takibinin yapılması ve gerekli kişilere koruyucu tedavilerinin sağlanabilir. Bu da “Veremsiz Türkiye” ve “Veremsiz Dünya”' hedefine ulaşılması için önemli bir adım olacaktır.
TÜBERKÜLOZ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
- Verem, “Mycobacterium tuberculosis” isimli basilin neden olduğu insandan insana hava yoluyla bulaşan, öncelikle akciğerlerde olmak üzere tüm organlarda görülebilen bulaşıcı bir hastalık.
- Verem hastalığının yakınmaları birkaç günde değil, haftalar aylar içinde ortaya çıkıyor. Belirtiler tüm vücutta halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi, ateş şeklinde kendini gösteriyor.
- Hastalık akciğerleri tutarsa, öksürük, balgam, göğüs ağrısı, balgamda kan olabiliyor. Özellikle geçmeyen ve antibiyotiklerle iyileşmeyen öksürük, verem şüphesi oluşturabilir.
- Tüberküloz hastaları, ilaç tedavisi ile yüzde yüz iyileşiyor. Tedavi için verem mikrobuna etkili 4 değişik ilaç bir arada kullanılıyor. İlaçlar Verem Savaşı Dispanserleri tarafından ücretsiz veriliyor.
- Toplam tedavi süresi en az 6 ay. Yeterli süre ve uygun dozda tedaviyi kesmeden sürdürmek gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde mikrop ilaçlara karşı direnç kazanarak, tedavisi daha zor olan ve uzun süren dirençli tüberküloz riskini artırıyor.