Şırnak’ta korona virüs ile canla başla mücadele eden sağlık çalışanları, vatandaşlara tedbirlere uymaları çağrısında bulundu.
Korona virüs ile mücadelede şimdiye kadar ön saflarda mücadele veren ve ailelerinden uzakta hastaların tedavileri için gecelerini gündüzlerine katan sağlık çalışanları, taraflı tarafsız her kesimin takdirini kazandı. Pandemi servisinde görev alan ve üzerlerine tulup giyip üst üste 3 maske ve koruyucu siperlikle hastalara bakan sağlık personeli, korona virüs hastalarını hayatta tutmak için canla başla mücadele veriyor. Hayatlarını riske atıp ailelerini bir daha görememe riskine rağmen mesleklerini icra eden sağlık çalışanları, vatandaşlara çağrıda bulunarak korona virüs tedbirlerine uymalarını istedi.
Korona virüse yakalanan doktor yaşadığı zorlukları anlattı
Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının büyük bir özveri ile mücadele ettiğini belirten Şırnak Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Oğuzhan Özelmaser, korona virüse yakalandığını ve 15 günlük karantina sürecinden sonra işe başladığını söyledi. Sağlık çalışanları olarak risk altında olduklarını ifade eden Dr. Özelmaser, "Korona virüs ortaya çıktıktan sonra, biz belli başlı yerlerde görevlendirmeler aldık. Bu görevlendirmeler neticesinde hasta odalarına girdik, hasta baktık. Bundan yaklaşık 2 ay önce gece acayip bir bacak, kas ağrım olmaya başladı. Sabah işe geldiğimde çok yüksek bir halsizlik vardı. Şüphelendim kendimden. Polikliniğimize başvurdum. Tetkiklerim yapıldı. Sonra numune verdim. Numune sonucum pozitif çıktıktan sonra, tabi çok zorlu bir süreç oluyor bizim için. Hastalık yıpratıyor. Özellikle ateş ve halsizlik kısmı. Düşündüğünüz şey kendinizden ziyade aileniz oluyor. Benim ailem uzaktadır. Gelmek istediler doğal olarak buraya. Bende ailemi yanıma alamazdım. Her gün ailemi motive etmeye çalıştım. Kendim tedavi olmaya çalıştım. İşimden uzak kaldım. Buda zorluyordu beni, arkadaşlarımı bu mücadelede yalnız bırakmamı, ailemin beni merak etmesi. Kendi sağlığınız açısından da kendinizi iyi hissetmemeniz. Tabii ki beni çok zorladı. Pandemi hastanesi sorumlu hekimi olduğum dönemde insanlarda korku hissediyorsunuz. Odaya girdiğim zaman ’bana ne olacak’, ’ölecek miyim’ korkusu oluyor. Yüzlerinden de anlaşılıyordu endişeleri. Hastaların odalarına giriyoruz ve onları motive etmeye çalışıyoruz. Motivasyon ve tedavi süreçleri, bununla beraber hastanın durumu, hastanın ailesine bilgi vereme, sadece bu hastalık kişinin kendisini ilgilendirmiyor. Ailesini de ilgilendiriyor. Ailesine de bilgi veriyorduk. Zor bir süreç. Kadın ve Doğum Hastanemizde 120 yatağımız var. Hepsinin de dolu olduğu günlerimiz oldu. Her gün her odaya tek tek girdiğimiz oldu. Her hasta ile konuştuğumuz, genel olarak insanlarda büyük bir korkunun olduğunu fark ediyoruz. Korkularına rağmen onarlı tedavi etmeye çalışıyoruz. Moral ve motivasyonlarını da artırmaya çalışıyoruz" dedi.
"Hastalık gelmeden sağlığımızın değerini bilelim"
Bir nefesin ne kadar kıymetli olduğunu hastalık sürecindeki insanların çok iyi anladığını vurgulayan Dr. Özelmaser, "Sağlığın ne kadar kıymetli olduğunu o zaman daha iyi anlıyoruz. Biz şunu fark ettik. Aynı soy isimi taşıyan veya aynı aileden birçok kişiyi aynı anda yatırdığımızı hatırlıyoruz. Çünkü kendilerine dikkat etmemişler, sakınmamışlar. Maskesiz gezmişler, aynı ev ve ortamda olunca da doğal olarak hepsi beraber hasta olmuşlar. Bir odaya giriyorsunuz ’benim amcam nasıl’, öbür odada ’oğlum nasıl’ diğeri ’annem nasıl’ yan odada kalıyorlar ama hiçbir şekilde birbirlerini görmüyorlar. Ben hekim olarak her zaman kurallara tavsiye ederim. Maske, mesafe, temizlik bunlar çok önemli. Siz kendinizi sakınmazsanız, sizden kimse sakınmaz. Kendinizi korumalısınız, insanlar maske takmalı. Ellerimizi yıkamalıyız, mesafelere gerçekten dikkat etmeliyiz. Doktorluktan ziyade bir insan olarak, bu hastalığa yakalanınca hastalığı nasıl bir şey olduğunu anlıyorsunuz. Tecrübelilerden dinlemek herkes için iyi olabilir. Yakalanmamak her zaman daha iyidir. Her hastalık ciddiye alınmalıdır. Korona virüs şu an gerçekten genç yaşlı demeden insanı sarsan bir hastalık durumunda. Böyle bir hastalığı ciddiye almalıyız" diye konuştu.