Yalova'da düzenlenen karate turnuvasında 477 kulüp arasında birinci olan Uşak Karate Özlem Spor Kulübü Antrenörü Özlem Güngör, spora küçük yaşta başlamanın büyük avantaj olduğu belirterek öğretmenlerden çocukların spora yazılmaları konusunda destek istedi.
Uşak Karate Özlem Spor Kulübü, Türkiye Karate Federasyonu tarafından 81 ilden spor kulüplerinin katıldığı Türkiye Karate Şampiyonası'na katıldı. Yalova'da düzenlenen şampiyonaya ülke genelinden 477 karate spor kulübü katıldı. 4 gün süren şampiyonanın ilk 2 gününde minik ve ümit yıldız kategorilerinde yarışan Uşak Karate Özlem Spor Kulübü, katıldığı 5 takımın 3'ünün şampiyon olması ve 9 sporcunun da altın madalya kazanmasıyla Türkiye şampiyonu oldu. 2016 senesinden beri farklı şampiyona ve kategorilerde şampiyonluk ve dereceler elde eden Uşak Karate Özlem Spor Kulübü, elde edilen büyük başarının ardından antrenman çalışmalarına hız kesmeden devam etti. Antrenman çalışmalarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerine açan spor kulübü hocası Özlem Güngör, özel açıklamalarda bulundu. Sporun yaşla alakası olmadığını belirten Güngör, bir bireyin küçük yaştan hayatı boyunca spor yapması gerektiğini belirtti. Kazandıkları başarının arkasında küçük yaştaki sporcuların 3 yıllık bir spor geçmişi olduğunu da aktaran Güngör, küçük yaşta spora başlamak 1 adım önde olmak demektir, daha avantajlı olmaktır. Ailelerden çocukların küçük yaşta spora başlatmalarını istediklerini aktardı. Konuşmasına devam eden Güngör, çocukların okul için spordan alınmasının kendilerinin de kanayan yaraları olduğunu belirtti. Spor yapan bir çocuğun derslerine çalışmasının daha kolay olduğunu belirten Güngör, "Çocukların okul için spordan alınması bizim de kanayan yaramız. Okuldan ve öğretmenlerden de ailelere bu yönde yönlendirmeler geliyor. Sporun asla okula olumsuz yönde etkisi yok. Spor yapan bir birey burada enerjisini attığı zaman, haftada 3 gün düzenli spor yaptığı zaman hem sağlıklı oluyor, hem dinç oluyor hem de ders çalışmak için kafasını boşaltmış oluyor. Biz kesinlikle okulun ve sporun aynı anda devam edileceğini savunuyoruz. Bunu da yetiştirdiğimiz öğrencilerden görebilirsiniz. Tıp ve Fen Fakültesi okuyan öğrencilerimiz de var. Hepsi çok başarılı. Haftada 3 gün antrenmanın okulu kötü bir etkisi yok. Ben kendim de küçük yaştan beri spor yapıyorum. 11 yaşından beri hem okulu hem de karateyi devam ettirdim. Türkçe öretmeni mezunuyum ve bunun üzerine de Uşak Üniversitesi beden öğretmenliğinden mezun oldum. Bunu kendim de yaşadığım için ailelere de rahatlıkla söyleyebiliyorum. Okul ve öğretmenlerden de beklentimiz, çocukları spora yönlendirmesi. Pandemi döneminde de yaşadık. Sadece eğitim hayatı ev ve okuldan dışarı çıkamayan çocukların hayatlarında da düşüşe sebep oluyor. Bunu sporla birlikte yapınca daha fazla verim alacaklarını düşünüyorum. Okul yönetici ve öğretmenlerden beklentilerimiz çocukları spora yönlendirmeleri" şeklinde konuştu.
Turnuvada altın madalya kazan Muhammed Emin Altın ise, hocalarının desteklerinin çok büyük olduğunu belirtirken, kazanılan başarıdan sonra esnaf ve mahalle sakinlerinden farklı hediyeler alarak gurur duyduğunu belirtti. Altın, "Bu başarı öncelikle hocalarımızın, sonra ailemizin ve en sonda ben ve antrenman arkadaşlarımın. Kendi hayatlarından fedakarlık eden hocalarımızın başarısı bu. Biz onları dinledik ve şampiyon olduk. Adımızın söylenmesi çok güzel bir duygu. Benim de ilk şampiyonluğum, o nedenle çok güzel bir duygu. Ben esnaf çocuğuyum, mahalle sakinleri şampiyonluğumdan sonra bana hediyeler aldılar, ben de çok mutlu oldum" dedi.
Şampiyonada en küçük yaşta yarışmaya katılan 8 yaşındaki Celal Şefik Tural ise Hocaları tarafından doğru antrenmanla çalıştığını belirterek şampiyon olduklarını, şampiyonluktan sonra çok mutlu olduğunu aktardı.