Uşak’ta İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ali Osman Doruk, İhlas Haber Ajansı kameralarına özel açıklamalarda bulundu. Doruk, “Uygun denetim hizmeti alan binaların depremde her hangi bir can kaybı olmadan atlatacağını düşünüyorum” dedi.
Uşak’ta İnşaata Mühendisleri Odası Başkanı Ali Osman Doruk, geçtiğimiz günlerde İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından İhlas Haber Ajansı (İHA) kameralarına özel açıklamalarda bulundu. Uygun bir denetim hizmetinden geçen konutlarda, meydana gelecek depremleri her hangi bir can ve mal kaybı yaşanmadan atlatacağını ifade eden Doruk, “Deprem bir doğa olayıdır, insan eliyle afete dönüşüyor maalesef. Depremlerin oluşmasındaki temel sebepler binalarımızın doğru mühendislik hizmeti almayışı, doğru yer seçiminin yapılmayışı, uygun malzemelerle uygun şekilde projelendirilmeyen binaların, depremlerde zarar aldığını görüyoruz hepimiz. İzmir’de de böyle bir acı tecrübeyi tekrar edinmiş olduk” dedi.
Doruk, “Konut seçerken önceliklerimizi yanlış seçiyoruz”
Vatandaşların, konut alırken seçtiği önceliklerin yanlış olduğuna dikkat çeken Doruk, “Binaların cephesine, mevkisine, konumuna, dairenin genişliğine göre karar veriyoruz. Oysaki bizim karar vermemizdeki en büyük etken doğru bir mühendislik hizmeti almış mı binamız, kimler tarafından yapılmış, doğru bir denetimden geçmiş mi, hangi malzemeler kullanılmış, bunları öğrenmemiz bizim için öncelik olmalı. Çünkü binalarda en değerli varlıklarımız, canımız, çocuklarımız, eşimiz kalıyor. Onların güvenlikleri için öncelikle bunları sorgulamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Binalarda kimlik kartı uygulaması bir an önce başlaması gerekiyor
Araç alırken araç ruhsatına bakarak araç hakkındaki bilgilere ulaşıldığına ifade eden Doruk, binalarda da kimlik uygulamasına geçilmesi gerektiğini ve bu sayede vatandaşların binalar hakkında bilgiler edinmesi gerektiğini belirtti. Doruk, “Biz bir binayı alırken nasıl bir aracın ruhsatına bakarak motor hacmi ne kadar, taşıma gücü ne kadar bunları öğrenebiliyorsak, bir binayı alırken bu binada hangi beton sınıfı kullanılmış, nasıl projelendirilmiş, kim yapmış hangi yıllarda imalat yapılmış, projesi hangi yönetmeliğe göre yapılmış hatta imar affından yararlanmış mı, bunların gösterileceği bir bina kimlik kartı gibi uygulamanın bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Böylelikle vatandaş aldıkları yapının ne kadar güvenli olduğunu, ne kadar dayanıklı olduğunu kolayca öğrenebilecekler. Bu konuda yaşadıkları sıkıntıları, daha konutu almadan öğrenebileceklerdir. Şu anlamda da önemli, depremde şehirlerde ki hangi bölgelerin riskli olduğuyla ilgili bir dökümasyon ihtiyacı var. Hangi bölgedeki binaların dönüşüme sokulmasıyla ilgili dökümantasyonun da böylelikle sağlanacağını düşünüyoruz” dedi.
Doruk, “Beklenilen İstanbul depremine bir an önce önlemler alınmalı”
Önümüzdeki 10 sene içerisinde beklenilen İstanbul depremine karşılık önlemler alınması gerektiğini aksi halde 200 bine yakın binanın hasar alarak kullanılamaz hale geleceğini ifade eden Doruk, “1999 yılındaki Büyük Marmara depreminden sonra çok ciddi can kayıpları ve binalarda hasarlar oluştu. Bu hasarların yaklaşık yüzde 40’ı önceki yıllarda imar affı ve barışlarından yararlanan binalar olduklarını biliyoruz. Önümüzdeki 10 yılda gerçekleşmesi muhtemel İstanbul depreminde de 200 bin binanın hasar göreceği ve kullanılamaz hale geleceğiyle ilgili ciddi çalışmalar var. Biz bir an önce önlemimizi almalı, bu binaların dayanır durumlarını, güvenlik durumlarını bir an önce tespit etmeli, bir deprem master planı oluşturarak hangi bölgelerden başlanmalı ve bu hasar alabilecek binaların dönüşüme uğramasıyla ilgili çalışmalara bir an evvel başlamalıyız ki oluşabilecek bir depremde en az hasarla ve can kaybıyla bu depremi atlatmış olabilelim” dedi.