Liberal Parti Toronto Milletvekili Salma Zahid tarafından Federal Parlamentonun resmi internet sayfasında açılan imza kampanyasına, şu ana kadar 1261 kişi katıldı.

Kanada'nın bu duruma karşı harekete geçmesi istenen metinde, şu görüşlere yer verildi:

"Dünyanın her yerindeki çocukların haklarının korunması Kanada hükümetinin bir önceliğidir. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalayan İsrail, uluslararası çocuk adaleti standartlarına uygun olarak çocuklara işkence ve kötü muameleye karşı mutlak yükümlülüğe sahiptir. BM Genel Sekreterinin çocuklar ve silahlı çatışmalar hakkındaki 20 Haziran 2019 tarihli raporu, İsrail'e uluslararası çocuk adaleti standartlarını desteklemesinin yanı sıra çocuklar için idari gözaltı kullanımını durdurma, gözaltında kötü muamele biçimleri ve gözaltına alınan çocukların muhbir olarak işe alınmasına yönelik her türlü girişimin durdurulması çağrısını yineledi. İsrail, temel adil yargılanma haklarından ve korumalarından yoksun olan çocukları askeri mahkemelerde otomatik ve sistematik olarak kovuşturmaktadır.’"

Filistinli çocuklara yönelik şiddet ve insan hakları ihlallerinin 30 yılı aşkın süredir uluslararası insan hakları grupları tarafından araştırılıp belgelendiği kaydedilen metinde, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 1. maddesi uyarınca, Kanada'nın ihlalleri her koşulda önlemek için harekete geçmesi gerektiğine işaret edildi.

Metnin sonunda, "Aşağıda imzası bulunan bizler Kanada hükümetini, BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kapsamındaki yükümlülükleri nedeniyle, İsrail'in işgali altındaki Filistin'deki çocuklara yönelik muamelesini gözden geçirmek için parlamentonun Uluslararası İnsan Hakları Alt Komitesi tarafından acil bir çalışmada bulunmaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Kanadalı STK'ler de İsrail İHA'larına karşı kampanya başlattı

Öte yandan, ülke genelinde faaliyet gösteren 55 farklı sivil toplum kuruluşu (STK), başlattıkları ortak kampanya ile Kanada’nın İsrail’den 5 milyar dolarlık insansız hava aracı (İHA) alımını durdurmasını istedi.

İsrail menşeli malların boykot edilmesi için kurulan bdscoalition.ca isimli organizasyon öncülüğünde başlatılan kampanya ile katılımcılardan, Kanada hükümetinin tek Müslüman bakanı olan Ulaştırma Bakanı Omar Alghabara’ya hitaben hazırlanan ve İsrail İHA’larının satın alınmasından vazgeçilmesini isteyen mektubu imzalamaları isteniyor.

İsrail’in uzaktan kumandalı uçak sistemi (RPAS) ve insansız hava araçlarının başta Filistinliler olmak üzere binlerce sivil üzerinde test edildiğine dikkat çekilen kampanya mektubunda, İsrail’den her türlü askeri malzeme alımına yasak getirilmesi talep ediliyor.

Bu arada Kanada’nın Victoria kenti açıklarında 5 Kasım’dan bu yana bekleyen İsrailli ZIM şirketine ait kargo gemisindeki yangın da kampanya mektubunda yer aldı.

ZIM şirketinin, İsrail'in en büyük kargo nakliye şirketi olduğu hatırlatılan mektupta, İsrail silahlarının bu şirket aracılığıyla rutin olarak Kanada limanlarından nihai varış noktalarına taşındığı kaydedildi.

Mektupta, Kanada limanlarının yetki ve sorumluluğunun Ulaştırma Bakanlığına ait olduğu belirtilerek, ZIM şirketinin bu durumunun hükümeti Filistinlilere uygulanan baskıda suç ortağı yaptığı kaydedildi.

Kanadalı STK’lerin Bakan Alghabara'ya hitap ettiği kampanya mektubu, şu taleplerle noktalandı:

‘’Silahlı insansız gözetleme dronları için 5 milyar dolarlık sözleşme sürecini ve kutup gözetlemesi için insansız hava araçları sözleşmesini iptal edin. ZIM gemilerinin Kanada limanlarına erişmesini yasaklayın. İki yönlü bir silah ambargosu koyarak İsrail ile askeri-güvenlik iş birliğini sona erdirin ve İsrail ile tüm silah ticaretine son verin. Bu mesajları seçimden önce, seçim sırasında duydunuz ve şimdi sorumlulukla liderlik pozisyonlarındasınız. Sizi harekete geçmeye çağırıyorum.’’

ZIM şirketine ait MV ZIM Kingston isimli dev kargo gemisinden, 5 Kasım’da demirlediği Victoria açıklarında tehlikeli kimyasallar taşıyan 100'den fazla nakliye konteyneri denize düşmüş ve gemideki diğer konteynerler daha sonra alev almıştı. Gemideki yangın Kanada Sahil Güvenlik birimlerince söndürülmüştü.

Deniz uzmanları, kaza sonucunda bölgede yoğun yaşayan balinalar ile diğer deniz canlılarının kimyasal yanmaya maruz kalacağından endişe ettiklerini açıklamıştı.