Türkiye'nin ICAO ile ilişkilerini tarihsel süreç üzerinden izleyicilere aktaran Aka, ICAO'nun 1944'te kurulduğunu ve Türkiye'nin 1950'ye kadar kurucu üyelerden biri olarak aktif görev aldığını belirtti. Bu durumun Türkiye'nin o dönemde kendi bölgesinde havacılık sektöründe önde gelen ülke olmasından kaynaklandığını söyleyen Aka, Türkiye'nin kendi uçak motorunu, uçak gövdesini ürettiğini ifade etti. 1950 ve 1990'a kadar büyük bir sessizlik dönemi yaşandığını ve endüstriyel kalkınmada karacılığın tercih edildiğini söyleyen Aka konuşmasına şöyle devam etti, "2016 yılında Dışişleri Bakanlığımızla birlikte ICAO ile ilişkilerimizi farklı bir pencereden ve Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik büyüklüğe, endüstriyel gelişim düzeyine, havacılık sektörünün büyüklüğüne ve dünyaya verdiği hizmeti göz önünde bulundurarak Türkiye'nin tekrar aktif bir şekilde konsey üyesi olması gerektiğini değerlendirmiştik. Yaptığımız girişimler ve Dışişleri Bakanlığımızın da yüksek konsantrasyonu ve desteğiyle Türkiye 2016 yılında yani 66 yıl sonra tekrar ICAO Konseyi üyesi oldu. 2016-2019 yılları arasındaki aktif çalışma döneminden sonra, ICAO'nun konsey üyeliklerinin seçiliş yöntem ve mekanizmaları gereği bir ara vermemiz gerekti ama ICAO'da daimi temsilciliğimiz konsey üyesiymiş gibi aktif bir şekilde devam ediyor ve ICAO çalışmalarına katkıda bulunuyoruz."

"ICAO'da dünya havacılığında ne değişecekse Türkiye bunu ilk öğrenen, ilk duyan, katkı veren, müdahil olan ülkelerden biri durumunda"

Türkiye'nin dünya havacılık sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu ve her geçen gün üstüne koyarak, gelişerek ilerlediğini ifade eden Aka, "ICAO dünya havacılığının normlarının belirlendiği, standartların belirlendiği bir numaralı uluslararası örgüt. Türkiye önemli bir havacılık ülkesi ve havacılığın her boyutuyla önemli bir ülke. Teknoloji üretimiyle, uçak üretimiyle, havacılık teçhizatları üretimiyle, havacılık eğitimiyle, hava yolu şirketleri ve havalimanları ile dünyanın çok önemli havacılık ülkelerinden bir tanesi. Bunun yanı sıra, dünyanın en büyük havalimanına sahibiz, dünyada en çok yurt içi hava yolu taşımacılığı yapılan ülkelerden biriyiz. SİHA ve drone teknolojilerimiz, havacılık yan endüstrisi ile ilgili çalışmalar, motor hazırlıkları ve havacılık eğitimleri bunlar Türkiye'nin son derece iddialı olduğu alanlar." ifadelerinde bulundu. Bu yetkinlikler ışığında ICAO'daki temsil düzeyimizin de sahip olduğumuz havacılık sektörünün büyüklüğüyle orantılı bir düzeyde devam etmesi için çaba harcadıklarını belirten Aka, Türkiye'yi 2022'de tekrar ICAO Konseyi üyesi yaparak temsile devam etmek istediklerini söyledi. Türk sivil havacılık idaresiyle ve kuruluşlarıyla, daimi temsilciliğimizin ve ICAO yönetiminin çok yakın bir iş birliği içinde ve sürekli temas halinde olduğunu aktaran ICAO Daimi Temsilcisi Aka, "ICAO'da dünya havacılığında ne değişecekse Türkiye bunu ilk öğrenen, ilk duyan, katkı veren, müdahil olan ülkelerden biri durumunda olacaktır" dedi.