Çocuklarda görülen inmemiş testisler birçok sağlık sorununa sebep oluyor
Medicana Kadıköy Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Turgay:- "İnmemiş testis hiç de nadir olmayan bir durumdur. Önemli olan çocuğun dikkatli bir şekilde yapılacak fizik muayenesi ile inmemiş testisi gözden kaçırmayarak aileyi bu konuda bilinçlendirmek ve tedavinin planlanmasıdır"- "Ameliyat birinci yaş bitiminden sonra, ikinci yaş doldurulmadan önce yapılmalıdır....
İSTANBUL (AA) - Medicana Kadıköy Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Turgay, çocuklarda inmemiş testis durumun nadir görülmediğini belirterek, "Önemli olan çocuğun dikkatli bir şekilde yapılacak fizik muayenesi ile inmemiş testisi gözden kaçırmayarak aileyi bu konuda bilinçlendirmek ve tedavinin planlanmasıdır." ifadesini kullandı.
Medicana Kadıköy Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, bebek anne karnındayken bebeğin karnında bulunan testislerin, bebeğin doğumuna yakın asıl olması gereken yere doğru aşağı inmesi gerekiyor.
Yeni doğan erkek bebekte testislerin henüz olması gereken yerde yani torbada (skrotumda) olmaması durumu, inmemiş testis (kriptorşidizm) olarak adlandırılıyor. Doğan her yüz erkek çocuktan birinde görülse de bu durumla karşılaşan ebeveynlerin kafasında yüzlerce soru işareti oluşturuyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Kadıköy Hastanesi Çocuk Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Turgay, testislerin erkek bebeğin, erkeklere özgü bazı fiziksel özelliklerin gelişmesini mümkün kılan testosteron hormonunun üretiminden sorumlu yapı olduğunu belirtti.
Erkek üreme hücreleri olan sperm hücrelerinin sıcaklıktan olumsuz etkilendiğini aktaran Turgay, "İşlevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmeleri için vücut sıcaklığına nazaran 2 derece daha düşük bir ortamda bulunmaları gerekir. Torbanın vücut dışında bulunmasının nedeni de budur. Ancak inmemiş testis durumunda karın içi gibi daha sıcak bir ortamda bulunan testisler ne yazık ki işlevlerini yitirebilirler." ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda çoğu inmemiş testisin bebek doğduktan hemen sonra yapılan dikkatli bir fizik muayene ile tespit edilebileceğini kaydeden Turgay, şöyle devam etti:
"Erken doğan erkek bebeklerin dörtte birinde, zamanında doğan erkek bebeklerin ise yüzde 3’ünde testisler skrotuma inmemiştir. Doğumdan sonraki 6 ay içerisinde kendiliğinden düzelme şansı olsa da 6 aydan sonra bu olasılık yüzde 1’e kadar düşer ve yok kabul edilir. Ameliyat birinci yaş bitiminden sonra, ikinci yaş doldurulmadan önce yapılmalıdır. İdeal olarak testisin olumsuz şartlardan etkilenmesini en aza indirmek için ameliyat için 18 ayı geçirmemeye çalışıyoruz. Daha büyük çocuklarda ise ameliyat olabildiğince erken yapılmalı."
- "Testis kanseri riskini 4 ile 40 kat arasında artırıyor"
Melih Turgay, ameliyat olmadığı takdirde inmemiş testisli çocuklar ilerde infertilite (kısırlık) riski ile karşı karşıya olduklarını belirterek, ameliyatın geciktikçe de bu kişilerin çocuk sahibi olma ihtimalinin giderek azaldığına işaret etti.
Turgay, "Çoğu zaman tek testis olması gereken yere inmeyerek bu soruna yol açsa da, her 10 inmemiş testisli çocuktan birinde 2 testis de bulunması gereken yere inmemiş oluyor. Özellikle de bu iki testisi de torbada olmayan çocuklarda infertilite riski daha fazla. Oysaki doğru bir şekilde tedavi edilen hastalar, çocuk sahibi olabiliyor. İnfertilitenin yanı sıra inmemiş testis, testis kanseri (seminoma) riskini de 4 ile 40 kat arasında artırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Çoğu zaman kesin tedavinin ameliyat olduğunu bildiren Turgay, şunları kaydetti:
"Ameliyat kasık üzerinden küçük bir kesi ile yapılır. Ameliyattan sonra hasta aynı gün içinde taburcu edilebilir. Çocuğun evde birkaç gün dinlenmesi uygundur. Evde hareket etmesinde, yürümesinde sakınca olmaz. Torbada şişlik ve sertlik birkaç hafta devam edebilir, sonra geçer. Ameliyattan 2-3 gün sonra ise banyo yapabilir. Kontrolü için ameliyattan sonra 1-3-6 aylarda muayenesi uygun olur.
Sonuç olarak inmemiş testis hiç de nadir olmayan bir durumdur. Önemli olan çocuğun dikkatli bir şekilde yapılacak fizik muayenesi ile inmemiş testisi gözden kaçırmayarak aileyi bu konuda bilinçlendirmek ve tedavinin planlanmasıdır. Yapılan önemli çalışmalarla da gösterildiği gibi, başarı şansı çok yüksek ve toparlama süreci çok kısa olan bu ameliyatı geciktirmeden kişiyi karşılaşabileceği olumsuz sonuçlardan koruyabiliriz."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.