Deri Sektörünün Can Suyu Sanal Fuarlar Oldu
Deri ve deri mamulleri sektörünün Covid-19 pandemisinden en fazla etkilenen sektörlerin başında yer aldığını ifade eden Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları...
Deri ve deri mamulleri sektörünün Covid-19 pandemisinden en fazla etkilenen sektörlerin başında yer aldığını ifade eden Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, sanal fuarlarla pandeminin olumsuz etkilerini azaltmayı başardıklarını söyledi.
Deri ve deri mamulleri sektörünün pandemi döneminden en olumsuz etkilenen sektörlerin başında yer aldığını belirten Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, aralık sonu itibariyle genelde 2019 yılı performansının yüzde 20 gerisinde olduklarını kaydetti. Yılın son ayında kayıptaki düşüşü yüzde 3 seviyesine indirdiklerini, bu ivmeyi özellikle ilk çeyrekten sonra pozitife çıkarmayı amaçladıklarını ifade eden Zandar, "Ocak 2020 sonrası sektörün önemli fuarlarından Garda Fuarı sonrasında Çin virüsü ufak ufak konuşuluyordu. O günlerde pandemi bize avantajlı görünüyordu lakin hiç ummadığımız bir şekilde bizleri etkiledi. Herkes iş yerlerini kapatmış bir şekilde bekliyorken insiyatif alarak Ticaret Bakanlığımızın katkılarıyla Türkiye ve dünyanın ilk ayakkabı ve çanta fuarını 40 gün gibi bir sürede 1-4 Haziran 2020 tarihleri arasında gerçekleştirdik. 31 firmamız bu sayede hiç tanışmadığı pazarlarla iş yapma fırsatı yakaladı ve 4 ay içerisinde bu kez 72 firma ile 65 farklı ülke ile 730 firmaya ulaşma imkanı bulduk. Bu gibi sanal fuar ve heyet organizasyonlarımızla 2021 yılında yüzde 20'lik kaybımızı telafi ederek yüzde 10'luk bir artış hedeflemekteyiz" diye konuştu.
Ege Bölgesinde 500'ün üzerinde firma var
Ege Bölgesinde 500'ün üzerinde firma deri ve deri mamul ihracatı yaparken, ihracatın yüzde 62'si ayakkabı alt sektöründe yer alan firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. 126 farklı pazara ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Zandar, "Özellikle Güney Kore, Polonya, İngiltere, ABD ve Güney Afrika noktasında çeşitli aktivite ve dijital b2b heyetlerine ağırlık vererek deri konfeksiyon noktasında firmalarımızı daha fazla ihracata teşvik etmek istiyoruz. Güney Kore pazarında deri konfeksiyon, İskandinav ve Birleşik Krallıkta comfort tarzı ayakkabı ürünlerine özellikle tecrübelerimizle ve üyelerimizle yaptığımız istişarelerimizle karar vermekteyiz. Yine İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ile sürekli fikir alışverişinde bulunmakta, sektör için faydalı pazarlar noktasında araştırmalar yapmaktayız" sözlerine yer verdi.
"Türkiye'nin cari açığına olumlu katkı yapan sektör"
Sektörün özellikle Türkiye'nin cari açığına olumlu katkı yapan sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Zandar, şunları söyledi: "Her yıl ihracatımızı artırarak bu katkıyı artırma çabasındayız. Katma değeri en yüksek ürün kürklü ürünlerdir. Özellikle küçükbaş koyunların kürkleri ile işlenerek yapılan giyim ürünleri, iklimi soğuk olan ülkelerde ciddi alıcılara ulaşabilmekte. Katma değer noktasında en düşük ise yarı mamul olarak ihracatını gerçekleştirdiğimiz tabaklanarak gönderilen deri ürünleridir. Üretimlerimizde veya kullandığımız satış kanalarında daha çok kullanabildiğimiz yüksek teknolojili ürünler deri işlentisi için henüz çok uzak olmakla birlikte, 3D printer ve otomatik robotlar özellikle ayakkabının ve çantanın üretim verimliliğini oldukça artıracaktır. Gelişmeleri hem üretim elemanları hem de üretim ürünleri olarak takip etmekteyiz."
"Dijital platformlara verdiğimiz önem arttı"
Dijital platformlara verdikleri önemin arttığını işaret eden Zandar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncesinde bir LinkedIn sayfamız bulunmamaktaydı. Gerçekleştirdiğimiz dijital fuarlar sonrasında bir hesap açtık. Covid öncesinde alt yapısını hazırladığımız mobil aplikasyonumuzu geliştirerek "sanal pazar" haline getirmek istiyoruz. Burada en önemli görev üyelerimizin buna sahiplenmesi. Ne kadar çok üyemiz "Turkish Leather Products" isimli uygulamayı kullanırsa büyümesi ve yatırım yapabilmemiz o kadar kolaylaşacaktır. Sektörümüzün erkek egemen bir sektör gibi görünse de, üretimlerimizin çeşitli kademelerinde beyaz yaka ve tasarımda nitelikli kadın istihdamı büyük öneme sahip. İhracat yükünü İstanbul, Bursa, İzmir gibi büyük şehirlerden firmalar taşıyorsa da sektörümüzde özellikle Güneydoğu Anadolu'da çok başarılı firmalar mevcut. Anadolu'da işçi bulma noktasında çok daha avantajlı olabiliyorsunuz. Artan nüfus ile istihdam imkanınız ve bölgesel teşvikler, oradaki firmalarımıza olumlu etki sağlamakta. Yine sektörümüzde Konya bölgesinde de hatrı sayılır firmalar, ihracat noktasında iyi yerlere geliyor ve yatırımlarını artırıyor. Bu, sektörümüz ve ülkemiz için büyük önem arz etmekte."
"Tasarım özelinde maalesef büyük ilerleme kat edemedik"
Uluslararası alanda Türk malı algısını güçlendirmek adına özellikle sürdürülebilirlik noktasında ABD'de yer alan "Footwear Distributors & Retailers Of America" ile yakın temas halinde olduklarını belirten Zabdar, sürdürülebilirliği ispatlanan ürünleri öne çıkarmayı amaçladıklarını kaydetti. Üretim ve ürün kalitesinde dünya standardı üzerinde olduklarını ancak bazı noksanlıklar olduğunu ifade eden Zandar, "Tasarım özelinde maalesef büyük ilerleme kat edemedik. Hali hazırda 8 kez gerçekleştirdiğimiz Deri'n Fikirler Deri Tasarım ve Üretim Yarışması ile pek çok finalistimize Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle yurt dışı eğitim hakkı sağladık. Gelecekte bu gibi tasarımcılarımızın üretimlerimize vizyonları ile farklı perspektifler katarak tasarım noktasında sektörümüzü daha yukarı taşımak istiyoruz" dedi.
"E-ihracat ile tüm dünya ekranınıza geliyor"
E-ticaret hakkında da değerlendirmede bulunan Zandar, "Öncelikle firmalarımızın eski alışkanlıklarını bırakarak hızla e-ticaret noktasında kendilerini yetiştirmeleri, ürünlerinin fotoğraflanması, üretimlerinin kısa özet videolarına yatırım yapmaları gerektiğine inanıyorum. Çünkü showroomlarımız web sitelerimiz ve kaliteli materyalleri aynı şekilde ortaya çıkarabilecek ürün fotoğraflamaları olduğunu biliyoruz. Tabii ki web sitelerinin öneminden bahsetmek artık geçmişte kaldı. Artık materyallerin internet ortamına taşınması ve e-ticaret konusunda firmaların kendilerini yetiştirmesi gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. E-ticarette tecrübelenen firmalarımızı ise artık e-ihracat bekliyor. E-ihracat ile tüm dünya ekranınıza geliyor. Bu noktada birliğimiz aliExpress gibi uluslararası kurumlar ile seminerler düzenlemekte ve düzenlemeye devam edecek. Firmalarımızı bu bilinçle mümkün olduğunca yeni dünya düzenine geçerken yardımcı olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.