Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, EXPO'nu şehre ve ülkeye büyük katkı sağlayacağını belirterek, "EXPO, bizim üretimdeki zenginliğimizi, kalitemizi artırarak ve pazar payımızı büyütecek. Hatay'daki ürünlerin dünyada görülmesini sağlayacağız" dedi.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, şehirdeki ekonomik ve turizm yapılandırmaları hakkında İhlas Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu. Hatay'ı dünyada bilinen bir şehir haline getirmek istediklerini belirten Başkan Savaş, "Biz riskli bir bölgedeyiz belki ama çok da şanslıyız. 13 ayrı medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir Hatay. Zengin bitki örtüsüne sahibiz. Tarım ile birlikte narenciye kültüründe de müthiş bir birikim var. 13 ayrı medeniyete ev sahipliği yaparken Roma döneminde dünyanın üç büyük şehrinden biri olmuş Hatay ve özellikle Ortadoğu, Anadolu ve Kuzey Afrika bileşkesinde olduğu için ticaret merkezi olmuş. Birçok lezzet, renk gelmiş şehre. Biz de bu birikimlerimizi Hatay'a ticari ve turizm anlamında ne katar diye kullanmak istedik. 2010 yılından itibaren gastronomi şehri yapmak istedik. UNECSO tarafından tescilledik ve 36 gastronomi şehrinden biriyiz" dedi.

"EXPO bizim görünen yüzümüz olacak"

Bu yılın Aralık ayında EXPO'yu açmayı hedeflediklerini belirten Başkan Savaş, "Hem tarımdaki kaliteyi arttırmak, üretim potansiyelini arttırmak hem de ticarete katkı sağlamak için EXPO yapmaya karar verdik. 2017 yılında EXPO'yu kazandık Ocak ayında Almanya'da. 23 Nisan'da bunu açacaktık ama pandeminin getirdiği sıkıntılar yüzünden ötelemek zorunda kaldık. 10 Aralık 2021'de başlatacağız. 10 Aralık'ta başlayacak yaza doğru sürecek. Bir yıl boyunca EXPO alanında faaliyetler gösterecek. EXPO bizim görünen yüzümüz olacak. Bizim üretimdeki zenginliğimizi, kalitemizi artıracak ve pazar payımızı büyütecek. Ticarete ve turizme destek sağlayacak. Hatay'daki ürünlerin dünyada görülmesini sağlayacağız. Birinci bölgemiz Antakya Defne üzerinde 209 dönüm arazi üzerinde ve ikinci bölgemiz İskenderun Arsuz 1000 dönümlük bölgesinde yapacağız bunları" şeklinde konuştu.

"EXPO, Hatay var oldukça turizm, eğitim ve ticarete ev sahipliği yapacak"

EXPO alanları içinde olacak faaliyetler hakkında bilgi veren Başkan Savaş, "Antakya Defne üzerindeki EXPO alanı içerisinde 19-20 civarında gastronomi köyü gibi sadece yemeklerin olduğu bir alan yapacağız. 10 dönümlük arazi içinde herkesin eğlenerek öğrenebileceği bir alan yapacağız. 5 bin kişinin rahat konser izleyeceği bir alan yapacağız. Hatay'ın geleneksel sanatlarının yapılacağı bir yer yapacağız. 13 medeniyetine tasvip 1650 metrekarelik bir mozaik yapıyoruz. Rekorlar kitabına girecek şekilde başvurumuzu da yapacağız. Medeniyetler bahçesini de yapacağız bu alana. İskenderun'da ise 10 bin kişinin etkinlik izleyeceği alan, 36 civarında hem bahçe hem de lokanta yapıyoruz. Dünyada yemekleri ile ünlü şehirleri oraya çekeceğiz. Bahçelerini orada paylaşma fırsatı bulacağız. Gastronomi köyünde yemekleri paylaşacağız. Bu iki bölge Hatay var oldukça kültür, eğitim ticaret gibi faaliyetlere ev sahipliği yapacak" ifadelerini kullandı.

"Asi Nehri eski halinden kurtuldu"

Asi Nehri'nde yaptıkları düzenlemelere değinen Başkan Savaş, "Asi nehri ya hiç ya hep kanuna göre akan bir nehir. Yılın 7 ayı gibi süreç içinde çok güçlü akıntılar olan bir nehir. Yazın bir set çekiyoruz oraya. O setin arkasında sığlaşan bölgede tekne turları yapıyoruz. Yazın, ilkbahar ve sonbaharda bir koku oluşuyordu Asi Nehri'nde. Oraya yakın evlerde pencereler açılmıyordu kokulardan. Biz bunları rehabilite ettik. İçine boru sistemi yaptık. Kanalizasyonları buraya bağladık. Arıtma tesisi yaptık oraya. Asi nehri susuz kalırdı önceden. Haşere ve sinek doluydu. Bunları bitirdik. Asi nehri çok şükür kurtuldu" şeklinde konuştu.

"İskenderun-Arsuz bandında ikinci bir yol yapacağız"

Hatay'a yeni yol müjdesi de veren Başkan Savaş, "İskenderun ile Antakya arasında 55 km mesafe var. Mecburen Belen'den geçiyorsunuz. O yolda bir zafiyet olduğunda her iki tarafa geçişi bitirmiş olursunuz. EXPO zamanında yoğunluk olacağı için Serinyol'dan Madenli'ye bir yol açmak için izin istedik. Onu da inşallah bitireceğiz. İskenderun Arsus bandında ikinci bir yol yapacağız inşallah. EXPO açılana kadar bu yolu açmayı hedefliyoruz" dedi.

"Stratejik alanda bayrağımızın dalgalanması lazım"

Hatay Deniz Yolu Projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Savaş, "Hatay sadece Hatay'dan ibaret bir şehir değil. Hatay'a, 1870'lerde Fransızlar cruise gemileri ile seyahat ettirmişler. Avrupa'dan İskenderun Limanı'na, Lübnan'a, Mısır'a seferler düzenlemişler. Biz 2017'den itibaren bu projeyi düşünüyoruz. Akdeniz'e en yakın liman İskenderun Limanı. Atatürk 1926'dan itibaren serbest bölgelere çalışmış. Hatay'ı unutmamış. Devlet İskenderun'a bir serbest bölge istemiş. 1956 yılında ilk kanun İskenderun için çıkartılmış. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar bunun için uğraşmış. Serbest bölge izni çıkmış ama o günden bugüne kurulmamış. 19 serbest bölge var. En fazla hak eden şehirlerden biri Hatay. Hatay'dan 6 ülkeye ticaret yapabilirsiniz. Biz sadece 25 günde bir RO-RO seferi ile denizden 2 bin 400 km'ye 100 tırlık mamül götürüyoruz. Tarım, ticaret ve turizme katkı sağlayacak stratejik alanda bayrağımızın dalgalanması lazım. Beyrut, KKTC, Mersin gibi yerlere seferler düzenleyeceğiz. Önce insan, sonra araba taşıyacağız. Hatay'ı ticaret merkezi yapmak istiyoruz. Coğrafi avantajları çok iyi bilmemiz lazım. Hatay'ın konumu çok önemli. Hatay'ı güçlü kılmamız lazım. Refah seviyemizi yükseltmek için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Başkan Savaş, son olarak şehirdeki Kırsal Kalkınma Planı hakkında ise şunları söyledi:

"Geçmişte belediye başkanları iki park bir kaldırımla işi götürmüş olabilirler ama dünya değişiyor. Güvenilir gıda ve teknoloji çok önemli. Bizim çok iyi coğrafyamız ve toprağımız var. Biz güvenli gıdayı yapabiliriz. Kırsal kalkınma planı yaptık. Kişilerden, kooperatif ve şirketlerden oluşuyor bu. Coğrafyada kıt kanaat geçinen insanlarımızın kentte göçüşünü önlemek, oradaki refah seviyesini yükselterek o coğrafyada tutmak istiyoruz. Kırsal Kalkınma Planımız da nasıl üretecekleri, nasıl taşıyacakları gibi konularda yardım edecek. Artık tarım çok önemli olacak. Kırsal kesimlerdeki yoksulluğu önlemek istiyoruz."