İSTANBUL (AA) - ING Group Başekonomisti Peter Vanden Houte, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aralık ayı toplantısının ECB için zor bir toplantı olabileceğini belirterek, ECB Başkanı Christine Lagarde'ın, daha önce, bu toplantıda önemli kararlar alınabileceğine dair açıklamalarda bulunduğunu anımsattı.

Houte, enflasyonun son birkaç aydır beklenenden yüksek gerçekleştiğini, Omicron varyantından dolayı da ekonomik iyileşmenin kısa vadede zayıflayabileceğini söyledi.

ECB'nin ekonomik görünüm konusunda tedbirli davranabileceğini belirten Houte, Banka'nın, bir yandan yüksek enflasyon riskine dair ipuçları verebileceğini, diğer taraftan enflasyonun geçici olduğunu ve tekrar yüzde 2 seviyesine ineceğine dair açıklamalarda bulunabileceğini kaydetti.

Houte, "ECB, esneklik ve güvenlik ağından vazgeçmeden ultra gevşek para politikalarından çıkışı kademeli olarak başlatmak için Mart 2022'de PEPP'in sona erdiğini duyurabilir ve aylık tahvil alımlarının hızlı düşüşünü önlemek için üçüncü bir yumuşatılmış varlık alım programını tanıtabilir." dedi.

Faiz artışı konusuna değinen Houte, ECB'nin, 2022'de bir faiz artışı olmayacağını onaylayacağı öngörüsünde bulundu.

"PEPP kapsamında net alımları bir kez daha uzatmaya karar vermesi şaşırtıcı olmayacak"

Commerzbank Kıdemli Ekonomisti Michael Schubert de ECB Konseyi üyelerinin açıklamalarına dayanarak, bir süredir Konsey'in Pandemi Acil Alım Programı (PEPP) net alımlarını tekrar uzatmayacağını tahmin ettiklerini ancak hızla artan Kovid-19 vakalarından dolayı ECB'nin değerlendirmesini kısa sürede yeniden değiştirme olasılığını tamamen göz ardı edemeyeceklerini söyledi.

Schubert, artan Kovid-19 vakaları ve giderek artan kısmi sokağa çıkma yasağı göz önüne alındığında, ECB Konseyi'nin aralık ayında PEPP kapsamında net alımları bir kez daha uzatmaya karar vermesinin şaşırtıcı olmayacağını ifade etti.

Schubert, ECB'nin, en azından 1 trilyon 850 milyar avroluk toplam PEPP hacminden tam olarak yararlanmasının muhtemel olduğunu, böylece net alımların bitimi için ilan edilmesi düşünülen Mart 2022'den sonra birkaç ay daha PEPP alımlarına devam edebileceğini söyledi.

"ECB, PEPP sona erdikten sonra Varlık Alım Programı'nı 40 milyar avroya çıkartabilir"

Rabobank Kıdemli Makrostratejisti Bas Van Geffen ise Omicron varyantının ekonomik görünümde yeni belirsizlikler meydana getirdiğini ifade ederek, yeni varyanttan dolayı ECB'nin bakış açısında önemli bir değişiklik yapmayacağı öngörüsünde bulundu.

Geffen, Banka'nın, "enflasyonun geçici olduğu ve hedeflenen seviyeye geri döneceğine" dair görüşünü sürdürebileceğini kaydetti.

Lagarde'ın, PEPP'in mart ayından sonra uzatılmayacağına dair bir açıklama yapabileceğini aktaran Geffen, "ECB, PEPP sona erdikten sonra bunu telafi etmek için Varlık Alım Programı'nı 20 milyar avrodan 40 milyar avroya çıkartabilir. Ancak çıkartılması öngörülen yeni varlık alım programlarının tam olarak nasıl uygulanacağı konusunda belirsizlikler var." diye konuştu.

ECB'nin tamamen farklı bir programa başlayabileceğini de belirten Geffen, "Ne olursa olsun ECB'nin, varlık alımlarının en azından 2022 sonuna kadar sürmesinin beklendiği konusunda yönlendirme yapacağına inanıyoruz. Bu, aynı zamanda faiz artırımı beklentilerinin 2023'e çekilmesine de yardımcı olacaktır." dedi.

Yeni belirsizlikler de hesaba katıldığında ECB'nin, aralık ayı toplantısında başka bir karar almayabileceğini aktaran Geffen, "Mesela ECB, Uzun Dönem Güdümlü Refinansman Operasyonu'nu (TLTRO) uygulamaya koyabilir ancak bunun kararı mart ayına kadar ertelenebilir. Bu durum, Kovid-19'un kış aylarındaki etkisini değerlendirebilmek için zaman kazandırabilir." şeklinde konuştu.

"Varyantın yayılması ve vaka sayılarındaki artış, yakın dönemli görünümün üzerine gölge düşürdü"

Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding, Omicron varyantının yayılması ve vaka sayılarındaki artışın Avro Bölgesi'ndeki yakın dönemli görünümün üzerine gölge düşürdüğünü söyledi.

Schmieding, toplantıda, gerekirse PEPP programının kısa bir süre daha uzatılabileceğini veya yeniden açılabileceğini gösteren bir işaret verilebileceğini, ECB'nin, 20 milyar avro daha ekleyerek Varlık Alım Programı'nı daha esnek hale getirebileceğini belirtti.