Memur-Sen, Charlie Hebdo dergisinin yayınladığı karikatürleri Türkiye genelinde protesto etti
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, “Biz insanız, elbette insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı ve değerlerimizi koruyacağız. İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, “Biz insanız, elbette insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı ve değerlerimizi koruyacağız. İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Fransa’da yayımlanan Charlie Hebdo haftalık mizah dergisinin Hazreti Muhammed’e yönelik yayınladığı karikatürleri Fransa’da kamu binalarına yansıtılmasını Türkiye genelinde protesto etti. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’nin dört bir yanında yapılacak protestolara Ankara’da bulunan Ulus Atatürk Heykeli’nin önünden destek verdi.
Fransa’da haftalık olarak yayımlanan Charlie Hebdo dergisinin Hz. Muhammed’e yönelik yayınladığı karikatürlerin Fransa’da kamu binalarına yansıtılması büyük tepkilere yol açtı. Söz konusu olay ile ilgili Memur-Sen Konfederasyonu da tepkisini göstererek 81 ilde pandemi tedbirleri kapsamında protesto düzenledi.
Söz konusu karikatürlerin Fransa’daki kamu binalarına yansıtılmasını, İslam düşmanlığının resmi makamlarca desteklendiğinin göstergesi olarak aktaran Yalçın, “Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşanıyor. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale geldi. Almanya’da cami baskını, Hollanda’da Gert Wilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir. Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim. Kutsal emanetlerimizin mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
İnançları hedef almanın bir özgürlük değil küstahlık olduğuna değinen Yalçın, “Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron’da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron’un, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır. Bu bir akıl yitimidir. Emanuel Macron, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması, kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi ‘Bu ülke aklını mı yitirdi’ şeklinde eleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Macron’u, İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeyle suçlayan Yalçın, “Macron, insandan korkuyor. Macron, adaletten korkuyor. Macron, İslam’dan korkuyor. Son birkaç yüzyılda bütün insanlık öğrendi ki; özgürlük Batı’da slogandır. Batı iki değerden korkuyor; adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir” şeklinde konuştu.
İnsan hakları aktivistlerine, emek hareketlerine yön veren kuruluşlara seslenen Yalçın, “Özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları; hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimlikleri, ideolojik örgütlere ve emperyalist devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız. İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Ama çok temel bir ortaklığımız var; biz insanız ve dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır. Biz insanız, elbette inanacağız. Biz insanız, elbette insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı ve değerlerimizi koruyacağız. İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin, finans baronlarının hademesidir. Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resulü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkûmdur. Biz buradan bir konunun altını kalın çizgiyle çizmek istiyoruz. Bütün dünya duysun ki; bizim için Hz. İsa da Hz. Musa da, Hz. Adem’den Hatemül Enbiya Hz. Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar. Dolayısıyla biz, neye inandığına bakmaksınız, yüce Allah’ın yarattığı bütün insanları ‘yaratılanı sev yaratandan ötürü’ düsturuyla sever, hakikatin ışığı sönmesin, refah sömürülmesin, felah engellenmesin diyerek de hilkati garibenin yani Macron gibilerin karşısından mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.