Acılı babanın yardım çığlıkları
Denizli'nin Pamukkale ilçesi Anafartalar Mahallesi'nde tek başına yaşayan 49 yaşındaki Bilal Çoban, 2016 yılında hırsızlık, gasp ve yağmalama gibi suçlardan 20 sene ceza alarak gönderildiği Denizli D Tipi Cezaevi'nde rahatsızlanan 24 yaşındaki oğlu Murat Çoban'ın tedavi görmes.
Denizli'nin Pamukkale ilçesi Anafartalar Mahallesi'nde tek başına yaşayan 49 yaşındaki Bilal Çoban, 2016 yılında hırsızlık, gasp ve yağmalama gibi suçlardan 20 sene ceza alarak gönderildiği Denizli D Tipi Cezaevi'nde rahatsızlanan 24 yaşındaki oğlu Murat Çoban'ın tedavi görmesini istedi. Oğlu Murat Çoban'ın 2018 yılının Eylül ayında kimyasal madde kullanımından dolayı beyin kanaması geçirdiğini, geçirdiği beyin kanaması sonucunda konuşma yetisini kaybettiğini, 3 metreden ilerisini göremediğini ve yürüyemez duruma geldiğini söyleyen baba Çoban, “Tek isteğim oğlumun çare edilmesi” dedi.
“Oğlum yürüyemez ülkü geldi”
Oğlu Murat Çoban'ın 14 yaşında uyuşturucu batağına düştüğünü anlatan Çoban, “Bu maddelere varmak için dağıtılmış suçlar işledi. Yaşı tutmadığı için kısa süreli cezalar alarak dışında çıktı. 20 yaşına geldiğinde ise hırsızlık, gasp ve yağmalama suçlarından yakalandı ve 20 sene cinayet aldı. 2018 yılının Eylül ayında kimyasal madde kullanımından kaynaklı beyin kanaması geçirdi. Beyin kanaması sonrasında hitabe yetisini kaybetti, 3 metreden ilerisini göremiyor ve beynindeki dengesizlikten nedeniyle oğlum yürüyemez ayla geldi” ifadelerini kullandı.
“Çocuğumun elinden kim tutacak?”
Bir ceza aldığını ve bu cezaya itiraz olmadığını söyleyen baba Çoban, “Aradan 2 takvim süreç geçti. derhal babası olarak gerisinde ben varım fakat yarın ne olacağımın garantisi değil. Ben bu dünyadan göçüp gidersem benim çocuğumun elinden kim tutacak? Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, oğlum cezaevindeyken devletin onun elinden tutmasını istiyorum” diye konuştu.
Bin 800 lira maaş aldığını dile getiren Çoban, “Oturduğum konut kira, oğlumun sorunları var. Bana avukat tut diyorlar ama ben bu ücret ile nereye yeteyim? Benim bütçem avukat yakalamak için yetmiyor. Evladın en kötüsü baldan tatlıdır. İçi yanık bir baba olarak söylüyorum, Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. İnşallah sesimizi duyarlar. Ben çocuğumu çıkarsınlar demiyorum, cezasını çeksin. Benim bir baba olarak tek isteğim çocuğumun bir an önce tedavi edilmesini istiyorum. Ben cezaevinden çocuğumun cenazesini almak istemiyorum. İçeriye nasıl girdiyse pek çıksın istiyorum” dedi.
İsmail Gürel - Semih Can Yılmaz
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.