Bin yıllık su kaynağı 75 yıldır Malatya'nın içme suyu ihtiyacını karşılıyor

Bin yıllık su kaynağı 75 yıldır Malatya'nın içme suyu ihtiyacını karşılıyor

Malatya'da oluşumundan bugüne kadar yön değiştirmeden akan ve şehrin Bizans idaresinde olduğu yıllarda da kullanıldığı bilinen içme suyu kaynağı Gündüzbey Kaptaj Tesisi, 1946'dan bu yana ilin içme su ihtiyacını karşılıyor

MALATYA(AA) - Malatya'da oluşumundan bugüne kadar yön değiştirmeden akan ve şehrin Bizans idaresinde olduğu yıllarda da kullanıldığı bilinen içme suyu kaynağı Gündüzbey Kaptaj Tesisi, 1946'dan bu yana ilin içme su ihtiyacını karşılıyor.

Evliya Çelebi'nin, "Suyu ve havası gayet latiftir" dediği Malatya, yer altı ve yer üstü tatlı su kaynakları açısından zenginliği ile dikkat çekiyor.

AA muhabirinin Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünden (MASKİ) aldığı bilgiye göre, kayaların arasından doğal olarak akan suyun toplandığı Gündüzbey Kaptaj Tesisi, 1946'dan bu yana kentin aralıksız su ihtiyacını gideriyor.

Suyun bol olduğu yıllarda kaptajdaki fazla su, Derme Deresi'ne veriliyor ve buradan türkülere konu olan Kernek'ten akarak Malatya Ovası'nın mümbit topraklarını suluyor.

Malatya'nın merkez Battalgazi ilçesine bağlı 122, Yeşilyurt ilçesine bağlı 63 olmak üzere toplam 185 mahallenin içme suyu ihtiyacı, bu kaptajdan 11-13 derece arasında çıkan suyla temin ediliyor. Tesiste herhangi bir içme suyu arıtması yapılmadan sadece klorlama ile şehre su veriliyor.

65 dönüm arazi üzerine kurulan kaptajda, suyun debisi yıllık ortalama saniyede 2 bin 500 metreküp olarak gerçekleşiyor.

Merhum Cumhurbaşkanı Özal döneminde su belediyelere dağıtıldı

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, AA muhabirine, Malatya'nın içme suyunu karşılayan kaptajın kadimden gelen bir kaynak olduğunu söyledi.

Bizanslılar döneminde bölgenin "Derme Mesih" diye adlandırıldığını, bu suyun Malatya Ovası'nda arazi ve tarım sulamasında kullanıldığını anlatan Gürkan, 1946'da kaptajdaki suyun kente verildiğini belirtti.

Gürkan, şöyle konuştu:

"Şehrin şu anki yerleşim yerinin 1839'da oluştuğunu düşünürsek, '1946'ya kadar Malatya'nın suyu yok muydu?' denilebilir. O dönemde Malatya'nın evleri konak şeklinde, avlulu yapılar. Bu evlerin hepsinin altında da sular var. Malatya yer altı suları anlamında çok zengin bir şehirdir. Daha sonraki süreçte bu tevzi noktasında, 1960'larda da devamlı verildi ve daha sonra 1980'lerden sonra Rahmetli Turgut Özal döneminde 8 belediyenin kurmuş olduğu bir birliktelikle birlikte kaptajdan çıkan suyun Malatya'da 8 belediyeye verilmesi kararlaştırıldı. Daha sonraki süreçte de Çat Barajı yapıldı. İleriki zamanlarda Malatya şehri çok büyürse, ola ki mevcut su kaynaklarının yetersiz olması durumunda Çat Barajı'ndan da su tahsisatının yapılması düşünüldü. Çat Barajı, içme suyu amacıyla kullanılmak üzere yapılmıştır ama şu ana kadarki yapmış olduğumuz ölçümlerde, değerlendirmelerde mevcut kaptajın Malatya'ya yettiğini görüyoruz."

Gürkan, kente yeni su kaynakları sağlamak için de çalışmalarının olduğunu, Beylerderesi bölgesinde yeni bir kaynağı da kullanıma aldıklarını, Altay Kışlası'nın bulunduğu yere buradan su verdiklerini aktardı.

"İçilebilir evsaftaki tek su Malatya şebekesinden akan içme suyudur"

Küresel ısınma ile tatlı su kaynaklarının korunmasının daha da önemli olduğunu dile getiren Gürkan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Mevcut kaptajın korunması, çevresel durumlardan etkilenmemesi noktasında, Çevresel Etki Değerlendirme, yani ÇED raporları verilirken özellikle oradaki maden ocakları, taş ocakları ile ilgili belediyemiz ve ilgili kurumlar gerekli hassasiyetleri gösteriyor. Şu andaki su kaynağımız da gayet berrak, Malatya'ya yeterli şekilde, direkt ozon şeklindeki klorlama ile şebekelere veriliyor. İçilebilir evsaftaki tek su Malatya şebekesinden akan içme suyudur. Malatya şebeke suyu günlük hem Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, hem Sağlık Müdürlüğü, hem de bizim tarafımızdan kontrol edilerek şebekeye verilmektedir. Vatandaşlarımız gayet müsterih olarak içebilirler."

Tüm şehre doğal kaynaktan çıkan su ulaştırılıyor

Kayalıktan akarak kaptaja gelen Malatya'nın suyunun doğal bir kaynak olduğunu belirten Gürkan, "Cenabı Allah'ın Malatya'ya vermiş olduğu bir nimet olarak değerlendiriyorum. Buna da şükretmeyi bilmemiz lazım. Ve şükrederken de Malatya'nın birlik beraberlik içerisinde, dayanışma içerisinde olması lazım. Sevginin olduğu yerde su daha da artacaktır. Son 3 yıldan beri su noktasında Türkiye en kurak dönemine girmesine rağmen biz hiçbir artezyeni çalıştırmadan oradaki su kaynağı ile bütün Malatya'ya su veriyoruz, tüm şehrimize bu doğal kaynaktan çıkan suyu ulaştırıyoruz. Bu Malatya için özeldir." diye konuştu.

Suyun tasarruflu kullanımının önemini vurgulayan Gürkan, "Rahmetli anamız der ki, 'Deryada balık suyu öğünle içer.' Dolayısıyla biz çocukluğumuzda o kültürü almışız. Yeni nesillere de bunu anlatmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Sizlerin seslerinizi duyurabilmek için yorum yapmayı ihmal etmeyin. Dikkat çeken yorumları sizlerin sesinizi duyurmak için haberleştiriyoruz. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.