Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiçbir ayrım yapmadan hizmet eden her belediyeyi destekliyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiçbir ayrım yapmadan hizmet eden, eser üreten, yatırım yapan her belediyeyi destekledik, destekliyoruz." dedi
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığınca Kızılcahamam Eliz Otel'de düzenlenen "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan ve toplantının hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, AK Parti'nin belediyelerdeki başarısıyla milletin gönlüne girmiş ve oradan merkezi yönetime yürümüş bir parti olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın tarihin, belediyelerde başarısız olan bir partinin merkezi yönetimde de tutunamadığını gösterdiğini dile getirerek "Anavatan Partisinden SHP'ye kadar bunun pek çok örneği vardır. Bizim belediyecilikteki müktesebimiz 1994 yılında, Başbakanlıktaki müktesebimiz 2003 yılında, Cumhurbaşkanlığındaki müktesebimiz 2014 yılında başladı. Çeyrek asrı aşan bu yürüyüşümüz boyunca belediye hizmetleri konusundaki hassasiyetimiz hiçbir zaman azalmadı." diye konuştu.
Türkiye'nin 81 vilayetinin tamamındaki belediyeleri, özellikle de kendi belediyelerini yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün de ülkemizin 30 büyükşehrinin 15'i, 51 ilinin 25'i, 519 büyükşehir ilçesinin 304'ü, 403 ilçesinin 238'i AK Parti'li kadrolarca yönetilmektedir. Cumhur İttifakı olarak baktığımızda bu rakamlar, büyükşehirlerde 16 belediyeye, illerde 35 belediyeye, büyükşehir ilçelerinde 361 belediyeye, diğer ilçelerde 313 belediyeye çıkıyor. Beldelerle beraber ülkemizde nüfusun yüzde 64'üne denk gelen toplam 1390 belediyenin 1041'inin Cumhur İttifakı'nda olması, milletimizin ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanına ve onun ittifakına olan güvenini de göstermektedir. Bu başarıyı artırarak sürdürmemiz şarttır. Merkezi yönetimde ne kadar güçlü olursak belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi, tüm hesaplarınızı 2024'te yapılacak mahalli idareler seçimine değil 2023 Haziran'ındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum."
"Hep birlikte daha çok çalışacağız"
Son seçimlerde CHP'ye geçen belediyelerin şehirlere nasıl ağır maliyet getirdiğini hep birlikte takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Ne ülkemizi ne milletimizi ne şehirlerimizi ne de partimizi böyle bir durumla karşı karşıya bırakmaya hakkımız yoktur. Bunun için hep birlikte daha çok çalışacağız. Genel merkezimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla, belediyelerimizle, mahalle temsilciliklerimizle, sandık müşahitlerimizle adeta 'bünyan-ı mersus' yani bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizi destekleyerek birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize doğru yürüyeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu gerçeğini asla akıllarından çıkarmadan işlerine bakacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
"Teşkilatlarımızla belediyelerimizin birlikte çalıştıkları hiçbir yerde kaybetmek diye bir durum söz konusu olamaz. Nerede böyle bir sıkıntı yaşanıyorsa altını kazıdığımızda teşkilatlarımız, milletvekillerimiz, belediyelerimiz arasında böyle bir tablo karşımıza çıkıyor. AK Parti'de siyaset yapan, görev üstlenen herkes kendi kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek, ona göre davranmak mecburiyetindedir. Birbirimizin başına, sırtına, ayağına basarak değil, birbirimizle el ele, kol kola, gönül gönle vererek çalıştığımızda hayırlı bir iş yapmış olur, büyük başarılara imza atabiliriz. Aksi takdirde ne olacağını görmek için tarihe bakmak yeterlidir."
"Biz tevazu ehli olmaya mecburuz"
Bu konuda en büyük görevin, şehirlerdeki uç beyleri olarak gördükleri belediye başkanlarına düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bir şehirde belediye başkanımız kucaklayıcı olursa teşkilatımızın diğer birimleri de ona uyacaktır. Yani belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz. Aksi takdirde sorun katlanarak büyür. Neyiz ya? Kuluz, kul. Eninde, sonunda gideceğimiz yer neresi? Toprak. Topraktan geldik oraya gideceğiz. Ben 1,85 boyundayım, dolayısıyla mezarım da ona göre büyük olacak, diğerleri düşünsün. Takdiriilahi ne ise o olacak, onu kimsenin değiştirmeye gücü yetmez." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman, "Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik." dediklerini aktararak "Onun için sizlerden ricam, teşkilatlarımızın ahenk içinde çalışması konusunda vereceğiniz katkılar için her birinize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Hiçbirinizin size olan güvenimi, itimadımı, umudumu boşa çıkarmayacağınıza yürekten inanıyorum." dedi.
Belediyelerin ülke yönetimine giden yoldaki önemini sadece kendilerinin görmediğini, muhalefetin de aynı gerçeği tespit ettiği için var gücüyle bu alana yüklendiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizden farklı olarak onlar yaptıkları icraatlar, verdikleri hizmetler, ortaya koydukları eser üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleriyle bunu yapmaya çalışıyorlar. İşte bu ara bir 80 bin lira daha kazandım. Adamın işi gücü yalan, adamın işi gücü iftira. O iftira attıkça, o yalan söyledikçe yargı da sağ olsunlar onlar da kararlarını olumlu şekilde veriyorlar. Her birinin başına birer ajans dikmişler, az önce Mehmet kardeşim söyledi ve o ajanslara yaptıkları ödemelerin haddi, hesabı yok. Yapılmamış işlerin, verilmemiş hizmetlerin propagandasından başka bir şeyle uğraşmıyorlar. Kağıttan yapılmış bir gemiyi suyun yüzeyinde belli bir müddet yüzdürebilirsiniz ama bir süre sonra kağıt, suyun ağırlığını taşıyamaz hale gelecek ve o gemi batacaktır. Muhalefet belediyelerinin durumu da böyledir. Bir yıl yalanla, cila ile bizim yaptığımız işleri kendilerine mal ederek idare ettiler. İstanbul'da bunu yaptılar, Ankara'da bunu yaptılar, aklınıza neresi gelirse. İkinci yıl artık makyajlar dökülmeye, hakikatler ortaya çıkmaya başladı. Emin olun önümüzdeki yıldan itibaren bunların artık insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Gerçi 'balık baştan kokar' misali genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akıbetini kestirmek mümkündür."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Şanlıurfa'ya yaptığı ziyaretteki "Belediyeyi bize verin, çiftçiye elektriği bedava yapalım." sözlerini hatırlatan Erdoğan, çiftçilerin yoğun elektrik kullandığı Hatay, Adana, Antalya'nın CHP'li belediyelerde olduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız, daha İstanbul'u, Ankara'yı, Eskişehir'i saymıyorum bile. Yapın oralarda elektriği bedava, elinizi tutan mı var? Tabii burada önce çözülmesi gereken birkaç sorun var. İlk sorun, elektriğin belediyelerle ilgisinin olmaması. Ya ne alakası var? Ya bu terbiyesizliktir, terbiyesizlik. Elektriği belediyeler mi veriyor, ne alakası var? Elektriğin üretimi, iletimi, dağıtımı Enerji Bakanlığımızın gözetiminde, ilgili kamu kuruluşları ve özel sektör tarafından yapılıyor." diye konuştu.
İkinci sorunun da "belediyelerin böyle bir görevinin bulunmaması" olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Velev ki böyle olsa bile. Daha kendi şehirlerinin yolunu yapmaktan, çöpünü toplamaktan, suyunu akıtmaktan, kanalizasyon ve su giderlerinin altyapısını inşa etmekten aciz CHP'li belediyelerde bu işe sıra bile gelmez. Üçüncü sorun CHP Genel Başkanı'nın, nice namus sözü verdiği her konu gibi, bunu da arkasını dönünce inkar edecek olmasıdır. Hatırlarsanız bu zat, 2019 seçimleri öncesinde CHP'nin kazandığı belediyelerden tek bir kişinin bile işinden çıkarılmayacağı, tek bir kişinin bile ekmeğinden edilmeyeceği konusunda namus sözü vermişti. Seçimden sonra sadece İstanbul'da 15 bin kişiyi ekmeğinden ettiler, hadi nerede namus? Namuslusun ya. Hadi önce sen namuslu isen bunun bir gereğini yap bakalım. Ne oldu? Bunun yerine de çoğu kim olduğu, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleri ile iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular. Bu tablo CHP Genel Başkanı'nın namusunun, kendi belediyesi tarafından ayaklar altına alındığının ifadesi değil de nedir?"
"Yanınızda olduğumdan, olacağımızdan şüpheniz olmasın"
Erdoğan, belediyeciliğin, genel başkanından belediye başkanına kadar her kademesiyle bir partinin vizyonunu, yönetim becerisini, ahlakını, millete bakışını en iyi gösteren alan olduğunu vurgulayarak, "AK Parti yönetimi ve belediyeleriyle CHP yönetimi ve belediyelerini karşılaştıran herkes bu farkı görecek, ülkenin geleceğini kime teslim edebileceğini, bunun muhakemesini, muhasebesini en iyi şekilde yapacaktır. Sizler, duruşunuzla, işinizle, ilişkilerinizle işte bu kritik sürecin en önemli belirleyicisi konumundasınız. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve partimizin genel başkanı olarak ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızda olduğumdan, olacağımızdan şüpheniz olmasın." ifadelerini kullandı.
Yerel Yönetimler Başkanlığının 14 kişilik ekibinin kendi sorumluluk alanındaki belediyeleri yılda birkaç kez yerinde ziyaret edip sorunları ve talepleri belirlediğini anlatan Erdoğan, şehir destek programları ve anketlerle belediyelerinin çalışmaları ve belediye başkanlarının kamuoyu algısı konusunda kapsamlı analizler yapıldığını, sonuçların kendileriyle de paylaşıldığını aktardı.
"Gençlik Festivali, bu bakımdan örnek bir faaliyet olmuştur"
Aynı şekilde Yerel Yönetim Başkanı'nın, sürekli belediyelerle temas halinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz de istişare toplantılarıyla, il ziyaretleriyle ve çeşitli vesilelerle sizlerle zaman zaman bir araya geliyoruz. Son dönemde Yerel Yönetimler Başkanlığımızca başlatılan gençlik faaliyetlerini de önemli bir adım olarak görüyorum. Ankara'da yeni açtığımız Başkent Millet Bahçesi'nde düzenlenen Gençlik Festivali, bu bakımdan örnek bir faaliyet olmuştur. Tüm bu trafikle amacımız, belediyelerimizin hizmetlerini daha etkin şekilde sürdürmelerini, teşkilatlarımızla daha yakın çalışmalarını sağlamaktır. Tespit ettiğimiz yanlışları affetmediğimiz gibi, hayata geçirilen güzel faaliyetleri de yakından takip ve takdir ediyoruz. 2019 seçimlerinden bu yana AK Parti saflarına, diğer partilerden 40 başkanın katılmış olması, aramızda oluşturduğumuz bu güzel iklimin diğerlerini de etkilediğini işaret ediyor. Rabbim hepinizden razı olsun."
Erdoğan, istişare toplantılarının aynı zamanda tecrübe aktarımı, güzel örneklerin paylaşımı, daha iyiye ulaşmak için fikir alışverişi yapma zemini olduğunu belirtti.
Bir süre önce küresel iklim değişikliğinin, insanlığı giderek daha çok tehdit ettiği gerçeğini göz önünde bulundurarak 2053 vizyonunun odağına "yeşil kalkınma devrimi"ni oturttuklarını ilan ettiklerini anımsatan Erdoğan,"Yeşil kalkınma devrimi kapsamında öne çıkan temiz enerjiden atık yönetimine, yeşil alan miktarının artırılmasına kadar pek çok başlık belediyelerimizi de ilgilendiriyor. Sizleri bu hususlara özellikle önem vermeye, gereken hazırlıkları bir an önce yapmaya, yeşil kalkınma devrimimizi desteklemeye davet ediyorum." şeklinde konuştu.
"Şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, destekledik, güçlendirdik"
Sürdürülebilir şehircilik ve iklim politikaları konusunda müktesebatlarıyla ve vizyonlarıyla diğer siyasi partilerin oldukça önünde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Bu kapsamda geçtiğimiz 19 yılda medeniyetimizin en önemli taşıyıcısı olarak gördüğümüz şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük, destekledik, güçlendirdik. Yeni yönetim sistemine geçtiğimiz 2018'den bu yana sadece çevre ve şehircilik alanında yatırım bedeli 300 milyar lirayı aşan 12 bin 700 projeyi hayata geçirdik. İllerimizin ve ilçelerimizin tamamını kuşatan bu yatırımlar, geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, bakanlıklara yaptıkları çalışmaların yanında belediyeleri de ilave kaynaklarla desteklediklerine işaret ederek, "Belediyelerimize merkezi yönetimden aktarılan kaynak miktarını yılda 4,7 milyar liradan, 86 kat artışla yılda 106 milyar liraya çıkardık. Hatta 2022 bütçesinde mahalle idarelere ayırdığımız pay 150 milyar lirayı bulmuştur. Hiçbir ayrım yapmadan hizmet eden, eser üreten, yatırım yapan her belediyeyi destekledik, destekliyoruz." dedi.
Afetler konusunda da aynı hassasiyeti gösterdiklerini anlatan Erdoğan, son dönemde önce Elazığ ve Malatya'da, ardından İzmir'de çok ciddi yıkımlara yol açan afetler yaşandığını, aynı şekilde Karadeniz bölgesinde de adeta yerleşim yerlerini önüne katıp götüren sel felaketi ile karşılaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaz aylarında Akdeniz ve Ege bölgelerinde etkili olan orman yangınları ile yüzleştiklerini, denizleri işgal eden müsilaj tehdidine maruz kalındığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bu afetlerin hepsine anında müdahale ettik. Arama ve kurtarma faaliyetlerini hızla yürüttük. Hasar tespitlerinin ardından zararların tazmini çalışmalarını da başlattık. Tribünden seyretmedik, bizzat şahsım, arkadaşlarım, hep beraber arazideydik. Kurumlarımızla beraber günlerce arkadaşlarımız bölgede bu çalışmaları yürüttüler. Hamdolsun, bir yıla kalmadan depremde veya selde yıkılan evlerin yerine yenilerini inşa ettik ve teslimine başladık."
Yanan ormanları ihya edecek adımları attıklarını belirten Erdoğan, denizleri temizlediklerini ve yeniden canlıların yaşayabileceği, insanların kullanabileceği hale getirdiklerini söyledi.
Depreme karşı hazırlık çalışmaları kapsamında kentsel dönüşüm faaliyetlerine hız verdiklerini bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son 9 yılda 1 milyon 700 bin konutu dönüştürerek, bu alanda önemli bir başarı kazandık. Ana muhalefetin başındaki zat, nerenin milletvekili? İzmir. İzmir'in belediyesi kimde, onlarda. İzmir'de acaba o kaçak yapılaşmanın olduğu bölgede, o gecekonduların olduğu bölgelerde belediyeniz, acaba nerede bir kentsel dönüşüm, değişim projesi uyguladı? Yok. Ama bunu burada benim konuşmam yetmiyor. Benim İzmir teşkilatımın, İzmir milletvekillerimin, mevcut belediye başkanlarımın orada kapı kapı dolaşarak ve bunları da işaret ederek, işte CHP'nin belediyecilik anlayışı budur, bakın bir kentsel dönüşüm-değişim yok ama bir deprem yaşandı burada. Bu depremde merkezi yönetim olarak geldik işte gördüğünüz bu bütün yapılaşmaları biz yaptık. Yine rezerv alanlarında, yine bunları yapmaya devam ediyoruz. AK Parti bu, ana muhalefet bu. 330 bin konutun dönüşüm inşaatları sürüyor. TOKİ inşa ettiği 1,1 milyon konutla bu konuda ülkemize çok büyük katkı sağladı. Buna rağmen soluğunu her an ensemizde hissettiğimiz deprem gerçeği bize daha hızlı hareket etmemiz, daha çok çalışmamız gerektiğini söylüyor."
"İlave 30 milyar liralık finansmanı daha devreye alacağız"
Erdoğan, Sıfır Attık Projesi'yle dünyaya örnek olacak katı atık yönetimini hayata geçirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Poşetlerin ücretli yapılmasının ardından Türkiye Çevre Ajansı'nı kurarak, depozito yönetimi yoluyla milli servetin heba olmasının önüne geçecek bir adım daha attık. Millet bahçelerimiz hem 2018 genel seçimleri hem de 2019 mahalli idareler seçimlerindeki en önemli projemizdi. Bugüne kadar 67 milyon metrekare büyüklüğe sahip 113 millet bahçesini hizmete açtık. Hedefimiz bu projeyi genişleterek, millet bahçelerimizin sayısını 410'a çıkartmaktır. Başkent Millet Bahçemizin sadece iki ayda 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi, halkımızın da bu projeden memnuniyet duyduğunu gösteriyor. Sosyal donatı inşası şartıyla aktardığımız 25 milyon metrekare büyüklüğündeki Hazine alanı ile şehirlerimizin güzelleştirilmesi çalışmalarında belediyelerimize de destek verdik. Ayrıca Hazine taşınmazlarının satışından belediyelere 550 milyon lira kaynak aktardık."
Devlet ile vatandaş arasında ciddi gerilim kaynağı haline gelen 2B meselesini çözerek, hem ihtilafları ortadan kaldırdıklarını hem de ekonomiye 16 milyar liralık katkı sağladıklarını belirten Erdoğan, "Belediyelerimize yapılan hibe miktarlarını da yıldan yılda yükselttik. Hali hazırda hibe ve uygun şartlı finansman araçlarımızla çeşitli il ve ilçelerimizde 45 milyar lira tutara sahip 321 projenin uygulaması sürüyor. Önümüzdeki yıl yerel yönetimlerimizin çalışmalarında kullanılmak üzere ilave 30 milyar liralık finansman kaynağını daha devreye alacağız." bilgisini paylaştı.
"Barınak sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor"
Küçük dokunuşlarla milletin gönlünü kazanabilmenin mümkün olduğu meselelerden birinin, sokak hayvanları konusu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başı boş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil, barınaklar olduğunu unutmamalıyız. Şimdi buradan birinci derecede büyükşehirler olmak üzere tüm belediye başkanlarıma sesleniyorum. Sahipsiz hayvanlar için lütfen ön alın, sıcak ve güvenli barınaklar kurarak, gıda artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek, pek çok gönül kazanabiliriz, gönül kazanabilirsiniz. Böylece hem vatandaşlarımızın sahipsiz hayvanların yol açacağı tehditlerden kurtulmasını sağlamış hem de bir can olan hayvanlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Osmanlı, ağaçlara meyveleri asarmış. Bu meyvelerden hayvanlar nasiplerini alsınlar diye. Aynen bunu da bulunduğumuz belde, ilçe, illerde yapmamız mümkün. Bu adımları da atalım. Hem bu dediğim barınaklar hem bu dediğim ağaçlarda onların nasiplerini hazırlamak...
Görüldüğü gibi artık kırsalındaki sorumluluk alanlarıyla birlikte nüfusumuzun yüzde 95'inin barındığı şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmalıyız. Ama bu işi bir kenara bırakmak yanlış olur. Bunu bizim aşmamız lazım. Birinci derecede siz belediye başkanlarımızdan bunu bekliyorum. Barınaklar sorununu hep birlikte aşmamız gerekiyor, bu anlayışta belediyelerimizin faaliyetlerini de eldeki imkanları seferber ederek destekliyoruz."
2019 seçimlerinde yayınladıkları manifestonun, asla akıldan çıkarılmaması gerektiğini belirten Erdoğan, manifestoyu başlıklarıyla hatırlattı.
Buna göre, şehir planlarının uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacağını ifade eden Erdoğan, altyapı ve ulaşım sorunlarının tüm şehirlerde tamamen çözüleceğini, kentsel dönüşüm çalışmalarının, bölgelerin özelliklerine ve vatandaşların ihtiyaçlarına göre yürütüleceğini dile getirdi.
"Benzersiz şehirler" anlayışıyla şehirlerin kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirileceğini söyleyen Erdoğan, "akıllı şehir" uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkanlarının insanların ve şehirlerin emrine sunulacağını kaydetti.
Erdoğan, çevreye saygılı şehirler ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetileceğini belirtti.
Sosyal belediyecilik çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projelerin yaygınlaştırılacağını aktaran Erdoğan, yatay şehirleşmeyle tabiatta bütünleşen aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanlarının kurulacağını kaydetti.
Erdoğan, topraktan gelindiğini ve toprağa dönüleceğini, toprağa yakın olmanın en iyi ve ideal imar şekli olduğunu vurguladı.
"Halkla birlikte yönetim" ilkesiyle şehirle ilgili tüm önemli kararların, orada yaşayanlarla birlikte alınacağını dile getiren Erdoğan, tasarruf ve şeffaflık hassasiyetiyle belediyelerin kaynaklarının doğru ve açık şekilde kullanılacağını kaydetti.
Erdoğan, değer üreten şehirlerle kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımların geliştirileceğini söyledi.
"Birliğimize, beraberliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım"
Bu ilkelerden sapılmadığı müddetçe gönül belediyeciliğinin hep daha ileriye taşınabileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun yanında her türlü şaibeden uzak durmanız da önemlidir. Bundan taviz asla veremeyiz. Hiçbir AK Parti belediyesi için, Allah göstermesin, şaibe konuşulmamalı. İmar planlarından bindiğiniz araca, ihalelerden özel hayatınıza kadar her konuda kendinize ve bize söz getirecek en küçük bir şüpheye en küçük bir lüks, şatafat, israf, kibir görüntüsüne meydan vermemelisiniz.
Sizlerden ilk isteğim, öncelikle kendi aramızda birliğimize, beraberliğimize kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmamızdır. Teşkilatlarımız da milletvekillerimiz de belediyelerimiz de tek yürek, tek bilek olmadan, bu işin üstesinden gelemeyiz.
Sizlerden ikinci talebim ise tüm çalışmalarınızı 2023 seçimlerine göre ayarlamanızdır. Aşmamız gereken ilk bent, 2023'tür. Bunu başardığımızda 2024 için hepimizin eli zaten çok güçlü olacaktır. Ülkemize, milletimize, şehirlerimize, partimize yaptığınız hizmetler için her birinize tekrar şükranlarımı sunuyorum."
Klasik Türk musikisinde önemli bir üstat olan Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca'nın cenazesinin cumartesi günü toprağa verileceğini ifade eden Erdoğan, "Bizler de Gaziantep'te kendisiyle ilgili yapılmış kültür sanat merkezinin açılışını yapacağız. Biz, o gün Gaziantep'teyiz ama vekaleten arkadaşlarımız inşallah cenaze törenine katılacaklar. Ailesiyle görüşmeleri yaptım. Vekaleten oğlum da kendisiyle, çok sıkı ilişiği vardı. Kendisini çok sever, çok saygı duyardı. Bu şekilde kendisini hakka uğurluyoruz. Allah'tan rahmet diliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, daha sonra belediye başkanları ile Yavaşca'nın ruhu için Fatiha okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yapılan istişarelerin ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını diledi.
Notlar
Toplantı için Kızılcahamam'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada kendisini "Dik dur eğilme, bu millet seninle." sloganları eşliğinde, karanfil ve güllerle karşılayan vatandaşları selamladı. Çocuklara oyuncak dağıtan Erdoğan, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi.
Konuşmasını yapmak üzere kürsüye yöneldiğinde "Bana her şey seni hatırlatıyor" isimli parçanın çalınması ve partililerin eşlik etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna karşılık olarak, "Bana her şey sizi hatırlatıyor." ifadesini kullandı.
Toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve belediye başkanları katıldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.