Türkiye'nin NATO üyeliği 70 yaşında
Türkiye, NATO'ya üye olduğu 1952 yılından bu yana İttifak'ın geniş coğrafyadaki misyonlarına katkılar sağlamasının yanı sıra NATO içindeki en büyük ikinci ordusuyla İttifak içinde en eşsiz konumdaki üyelerinden biri olarak önemli rol oynuyor
BRÜKSEL (AA) - Türkiye, 18 Şubat 1952'de NATO'ya katıldı. NATO'ya katılım belgelerini Ankara'da dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar imzaladı. Türkiye böylece 12 kurucu üye ABD, İngiltere, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz'den sonra Yunanistan'la birlikte İttifak'ın 3. yılında NATO üyesi oldu.
Türkiye'nin NATO üyeliği sadece siyasi değil aynı zamanda askeri bakımdan önemli bir gelişmeydi. NATO için Türkiye'nin üye olması, güney kanadında hava, kara ve deniz imkanları, güçlü silahlı kuvvetleriyle güvenilir ve eşsiz bir müttefik kazanması anlamına geliyordu.
Aradan geçen 70 yılda Türkiye, bulunduğu kritik coğrafyadaki stratejik konumuyla bölgedeki tehdit ve riskleri doğrudan göğüsleyen ilk müttefik olarak NATO'ya değerli katkılar yaptı ve yapmayı sürdürüyor. Aynı zamanda NATO da Türkiye'nin güvenlik ve savunmasında temel unsurlardan biri olarak önem taşıyor.
NATO’ya önemli katkılar
Türkiye, NATO harekatlarına en fazla katkı veren ilk 5 müttefik ülke arasında sayılıyor. Bu katkılar arasında son yıllarda Balkanlar'dan Afganistan'a, Karadeniz'den Akdeniz'e kadar geniş coğrafyadaki faaliyetler dikkati çekiyor.
NATO'nun Afganistan'dan çekilmesine kadar bu ülkedeki Kararlı Destek Misyonu kapsamında Kabil'de "Çerçeve Ülke" olan Türkiye, Kabil'deki uluslararası havalimanının güvenlik ve işletme sorumluluğunu da üstleniyordu.
Bosna Hersek'te Dayton Barış Antlaşması'nın uygulanması görevinin 1995'te NATO'ya verilmesi üzerine önce Uygulama Kuvveti (IFOR), daha sonra İstikrar Kuvveti (SFOR) teşkil edilerek bölgede harekat icra edildi.
Türkiye, KFOR Harekatı kapsamında da Kosova'ya birlik gönderdi. Ayrıca Ege Denizi'nde düzensiz geçişleri engellemeyi amaçlayan NATO faaliyetine daimi deniz unsuru katkısı sağladı.
NATO'nun 2005-2007 döneminde Afrika Birliğine eğitim ve ulaştırma desteği kapsamında oluşturulan BM-Afrika Birliği Darfur Misyonuna da destek veren Türkiye, Somali açıkları ve Aden Körfezi'nde deniz haydutluğuyla mücadele çalışmalarına katkı sağladı. Harekat, Aden Körfezi, Arap Denizi ve Somali açıklarında deniz haydutluğuyla mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletilerek "Okyanus Kalkanı Harekatı" adını aldı.
NATO Irak Misyonuna askeri eğitim ve danışmanlık katkısının yanı sıra terör örgütü DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu kapsamındaki NATO AWACS uçuşlarına havada yakıt ikmali desteği veren Türkiye, İttifak'ın Doğu Avrupalı üyelerine yönelik icra ettiği ileri mevcudiyet ve güvence tedbirleri kapsamında NATO AWACS uçaklarının uçuşlarına havadan yakıt ikmali desteği ayrıca milli AWACS uçaklarıyla NATO uçuşlarına destek sağladı.
Konya Hava Üssü, NATO Havadan Erken İhbar ve Uyarı Kuvvetinin iki ileri harekat üssünden biri olarak NATO AWACS uçaklarının kullanımına sunuldu. NATO Daimi Deniz Güçleri İkinci Grubuna ve NATO Daimi Mayın Karşı Tedbir Güçleri İkinci Grubuna daimi katkı sağlandı.
NATO'nun ortak bütçesine en çok destek veren ülkelerden biri Türkiye oldu. Bütçeye en fazla katkı yapan 8. ülke konumundaki Türkiye, NATO altyapı fonlarından da ciddi şekilde istifade eden müttefikler arasında yer aldı.
VJTF kara unsurları komutanlığı geçen yıl Türkiye'deydi
Türkiye, NATO'nun komuta ve kuvvet yapısına bugüne kadar en kapsamlı katkılarda bulunan müttefiklerden biri oldu.
NATO bünyesindeki Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvvetinin (VJTF) kara unsurlarının komutası bir yıl boyunca Türkiye'de kaldı. 1 Ocak 2021'de devralınan komuta, 1 Ocak 2022'de Fransa'ya devredildi.
NATO Mukabele Kuvvetinin parçası olan VJTF'de 66'ncı Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı bünyesindeki yaklaşık 4 bin 200 asker görev yaptı. Ayrıca Arnavutluk, Macaristan, İtalya, Letonya, Karadağ, Polonya, Romanya, Slovakya, İspanya, İngiltere ve ABD'den askeri birimlerin katılımıyla 6 bin 400 askeri personel bu kuvvet içinde yer aldı.
NATO Kara Komutanlığı İzmir’de
Türkiye, İttifak'ın komuta yapısında yer alan NATO Müttefik Kara Komutanlığının (LANDCOM) da ev sahibi. LANDCOM'un, Türkiye'nin İttifak'a üye olduğu yıl İzmir'de kurulması kararlaştırılmıştı.
Ayrıca NATO Kuvvet Yapısındaki Yüksek Hazırlık Seviyeli dokuz kara kuvveti karargahından biri olan NATO Hızlı Konuşlandırılabilir Kolordu Karargahı, Türkiye tarafından sağlandı.
NATO Balistik Füze Savunması mimarisi kapsamında Kürecik'te bulunan tespit ve takip radarına da Türkiye ev sahipliği yapıyor.
NATO Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi, Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi ve Çok Uluslu Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi de Türkiye'de bulunan NATO birimlerinden.
Terör ve düzensiz göçle mücadele
Türkiye, PKK, DEAŞ, El Kaide, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelesine ilaveten diğer bir mesele olan düzensiz göçle mücadelede cephe konumunda yer alıyor.
Milyonlarca sığınmacının emniyetini ve insani ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye, 3,7 milyondan fazla Suriyeliyi barındırmasının yanı sıra dünyada en fazla kayıtlı sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda.
Türkiye, Suriye sınırının diğer tarafında terörden temizlenen yerlerde 5 milyondan fazla Suriyelinin emniyetini sağlıyor, temel insani ihtiyaçlarını karşılıyor.
Bütün bunların yanı sıra ABD'den sonra NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye, ekonomisi, bölgesel askeri ve siyasi gücüyle, İttifak'a 70 yıl boyunca yaptığı katkılarla NATO'nun en önemli, ağırlıklı ve eşsiz üyelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Ömer Tuğrul Çam
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.