Meslekten men cezası alan Dr. Ümit Akkaş, hakkında açıklama yapan Türk Tabipler Birliği, “Aktaş’ın açıklamaları gerçeğe aykırıdır” dedi.

Dr. Ümit Aktaş’ın Geçici Meslekten Men Cezası Kesinleşti

TTB konu hakkında şu açıklamayı yaptı,

Dr. Ümit Aktaş, tıbbi deontoloji kurallarına aykırı davranması nedeniyle aldığı geçici meslekten men cezasının yargı denetiminden geçerek kesinleşmesi üzerine birtakım medya kuruluşlarında ve kendi sosyal medyasından yaptığı açıklamalarda, “Türk Tabipleri Birliği’nin en büyük gelir kaleminin uzmanlık derneklerinden aldığı bağışlar olduğunu, uzmanlık derneklerinin ilaç firmaları tarafından finanse edildiğini, aldığı cezanın da ilaç firmalarına karşı verdiği mücadele nedeniyle verildiğini” iddia etmektedir. Yayının yer aldığı mecra ve yapılış şekli dolayısıyla anayasal cevap ve düzeltme hakkının tabi olduğu usulle kullanılması mümkün görünmediğinden, kurumsal sayfamızdan kamuoyunun bilgilendirilmesinin yararlı olacağı düşünülmüştür.

Dr. Ümit Aktaş’ın Bu Sözleri Tümüyle Gerçeğe Aykırıdır

Dr. Ümit Aktaş’ın bu sözleri tümüyle gerçeğe aykırıdır. Türk Tabipleri Birliği’nin ana gelir kaynağı, üye aidatlarıdır. Bunun dışında Hekimlik Uygulamaları Veri Tabanı kullanıcılarının ödemeleri veya bilimsel toplantı ve eğitimlerin kredilendirilmesi için tahsil edilen ücretler gibi birtakım küçük gelir kaynakları da olmakla beraber, uzmanlık derneklerinin veya ilaç firmalarının birliğimize bağışta bulunması hiçbir biçimde söz konusu değildir. Dr. Ümit Aktaş’ın bu gerçek dışı açıklamalarının sebebi, kendisinin de beyan ettiği gibi, kendisine disiplin cezası verilmiş olmasıdır. Aktaş’ın beyanlarının aksine, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi hekimlerin meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği gerek Anayasa’nın 135. maddesi gerekse Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca mesleki deontolojiyi korumakla görevlidir. Bu kapsamda yapacağı işlemler ile verebileceği cezalar da kanunda gösterilmiştir. Aktaş, sanki Türk Tabipleri Birliği görevi ve yetkisi dahilinde olmayan bir işlem yapıyor gibi göstermeye çalışarak toplumu yanıltmaktadır.

Bir Hekime Özel Saiklerle Disiplin Cezası Verilmesi Söz Konusu Olamaz

Dr. Ümit Aktaş, hekimlik uygulamalarını, kaynağını mesleki değerlerden alan tıbbi deontoloji kurallarına uygun yürütmeye özen göstermek yerine, aldığı cezanın yarattığı ruh hali ile haksız ithamlarda bulunarak Türk Tabipleri Birliği’ni hedef almakta ve toplum nazarında haksızlığa uğradığı görüntüsü vermek istemektedir. Bilinmesini isteriz ki; bir asırlık tarihi olan tabip odalarımız ve Türk Tabipleri Birliği, bilim ve etik kuralların yol göstericiliğinde ve mevzuatına sıkı sıkıya bağlı kalarak deontoloji kurallarını ihlal ettiği iddiası bulunan hekimler hakkında disiplin soruşturmalarını yürütmektedir. Herhangi bir hekime özel saiklerle disiplin cezası verilmesi söz konusu olamaz. Dr. Ümit Aktaş’a verilen disiplin cezası da bu şekilde tesis edilmiştir. Nitekim yargı mercilerince Aktaş’ın bilimsel dayanaklarını ortaya koyamadığı kendinden menkul açıklamaları araştırılıp değerlendirildikten sonra cezanın haklı olduğu tespit edilmiş; “…hekimlerin bilgilendirme yaparken güncel doğrulanmış bilimsel bilgileri, bilim insanı kimliğine uygun olarak dile getirmesi ve uzman olduğu alanlarda bilgi vermesinin temel etik anlayışın bir gereği olduğu, hekimlerin tıbbi deontoloji tüzüklerine, ulusal ve uluslararası etik ve insan hakları düzenlemelerine uymasının hukuki ve etik bir sorumluluk olduğu, her türlü nesnellikten uzak olan bilgilerin toplum sağlığını etkileyecek sonuçlar doğurduğu dikkate alındığında, davacı tarafından aşılara bağlı ölümlerle ilgili olarak beyan edilen rakamların bilimsel verilerinin ortaya konulamadığı, kanıta dayalı olmayan söylemler ile etik sorumluluğun ihlal edildiği” sonucuna varılmıştır.

Hekimlerin meslek ilke ve kurallarını hiçe sayarak faaliyet göstermesinin hastalara, hasta yakınlarına, hekimlere ve nihayetinde tüm sağlık ortamına verdiği zarar, çoğu zaman geri dönüşsüzdür. Bunun farkında olan Birliğimiz, bugüne kadar tam bağımsızlığını koruyarak bu tür uygulamaların karşısında durmuş, hekimlik mesleğinin toplum yararına uygulanması için gerekli her türlü çabayı göstermiştir. Türk Tabipleri Birliği de kuşkusuz tüm kurumlar gibi eleştiriden münezzeh değildir. Ancak haksız ithamlarla kişilik haklarına saldırılmasını kabul etmiyoruz. Kamuoyu, Türk Tabipleri Birliği’ni karalamaya, saygınlığını ve güvenilirliğini zedelemeye yönelik bu asılsız ithamlara itibar etmemelidir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

BSH