Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki 2020 yılı bütçesi görüşmelerinde, bakanlığın bütçe sunumunu yaptı. Bakan Kurum, son 1 asırda Türkiye'de 56 büyük yer sarsıntısı meydana geldiğini, 80 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Türkiye'de 1 milyon 330 bin konutu dönüştürerek, 5 milyondan artı kişinin can ve mülk güvenliğini sağladıklarını kaydeden Bakan Kurum, "Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında bugüne dek yaklaşık 13 milyar lira kaynak kullandık. İller Bankamızla da belediyelerimize 4 milyar lira kredi desteği ve yüzde 50'ye varan oranda finans desteği sağlıyoruz. İllerimizden gelen strateji belgelerinden edindiğimiz sonuçlar; acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz olduğunu, bu konutları maksimum 5 sene içinde dönüştürmemizin gerekliliğini ortaya koydu" diye konuştu. Bakan Kurum, 8 maddelik 'Kentsel Mutasyon Eylem Planı' hazırladıklarını; 'Deprem riski altındaki yapıların ve alanların dönüşümü', 'Sel ve heyelan riski altındaki alanların taşınması', 'Tarihi şehir merkezleri ve meydanların ihyası' ve 'Sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümü' almak üzere 4 başlık aşağı çalışmaların incelendiğini kaydetti. Kurum, "2019'da TOKİ'mizle 25 bini İstanbul'da olmak üzere 65 bin bağımsız birimin dönüşümünü bitirmiş olacağız. Bilhassa son dönemde Karadeniz'de yaşanan sel ve heyelanlardan daha sonra şehirsel dönüşüm çalışmalarına hız verdik. Bu kapsamda, 'Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planı'nda açıkladığımız üzere tehlikeli alanlarda oturan vatandaşlarımız için 15 bin konutumuzu TOKİ eliyle üreteceğiz. 2019 yılı için kentsel değişim ve sosyal konutlar dahil elde etmek üzere tüm projeler için takriben 16 milyarlık yatırım yaptık. Bu yılın birincil 10 ayında toplam 31 bin yeni konutun satışını gerçekleştirdik, 42 bin 161 konutu da vatandaşlarımıza teslim ettik" dedi. Bakan Kurum, kuytu gelirliler için üretilen projelerin etkisiyle birinci el konut satışında TOKİ'nin payının 2019'da yüzde 11'e yükseltildiğini belirterek, "Halen 317 şantiyemizde, yaklaşık 83 bin ev ve ilave sosyal donatıların inşası devam etmektedir. TOKİ, Sayın Cumhurbaşkanı'mız tarafından 5 Mart 2019'da 67 ilde 140 proje ile başlatılan '50 bin sosyal ev' projemizi de yürütüyor. 50 bin konutumuzun 22 bin 380 her birine için ihale süreçlerimizi tamamladık, inşaat süreçlerini başlattık. Kalan konutlarımızın ihalelerini de en kısa sürede tamamlayarak, yapı süreçlerini başlatacağız. İkinci 50 bin sosyal ev kampanyamızı da 2020 yılı içinde başlatacağız. 2023 yılına değin hedefimiz, 250 bin sosyal konutu sosyal ve teknik donatılarıyla üretmektir" diye konuştu. Bakan Kurum, 2019 yılında üretim, proje ve etüt gibi 271 milyon değerindeki 43 işin bitirildiğini, 3 milyar değerindeki 124 işin ise devam ettiğini belirtti. Bugüne dek yaptıkları denetimlerle 22 milyon kişinin depreme dayanıklı konutlarda güven içinde oturmasını sağladıklarını kaydeden Kurum, şunları söyledi: "devam eden inşaatlarımızı da tamamladığımızı düşünürsek eğer nüfusumuzun takriben yüzde 45'ine, 35 milyona ulaşmış olacağız. 'Ülke mekansal strateji planı' çalışmalarına başladık. Şehirlerimizin gelecek 50 yılını, 100 yılını planlıyoruz. 'Mekansal strateji planı'mızı 2020 yılında tamamlayacağız ve kamuoyuyla paylaşacağız. Şehirlerimizin yeşil bölge ve donatı ihtiyaçları hemen olan olarak takip edilebilecek ve gerekli yatırımların yönlendirilmesi sağlanacak. Şehirlerimizin 3 boyutlu dijital ikizlerini oluşturduk. 2020 yılında sistem bütün belediyelerimizin kullanımına açılacak. Böylelikle yapılar izlenecek ve firari yapılar dijital olarak peşine düşüp takip edilip, önlenebilecek.  Yüksek maliyetlere sebep olan mükerrer veri üretiminin önüne geçilecek."
Bakan Kurum, ülkenin her uygun firari yapılaşmayla uğraş edildiğini vurgulayarak, "Ülkemiz genelinde 21 bin 'İmar Barışı'na tutarsız firari inşa saptama ettik. Bunlardan 3 bin 295 adedinin yıkımını gerçekleştirdik. Ayder'in, Uzungöl'ün, Kapadokya'nın, Salda ve Bodrum'un da olduğu kıyılarımızda, koylarımızda, korunan alanlarımızda toplam 3 bin 956 kaçak inşa saptama ettik. Bu yapıların 1428'i için suç duyurusunda bulunduk, 423'ünü yıktık. Sayısını 2 bin 100'e çıkardığımız imar denetçilerimizle çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz" dedi. Kurum, Boğaziçi Kanunu’na ilişkin gelen bir soruyu şöyle cevapladı: "Boğaziçi düzenlemesi milletimizin temsilcileri olan milletvekillerimiz, Meclisimiz göre yapılacaktır. Boğaziçi meselesi CHP-AK Parti meselesi değildir. Mesele Boğaziçi'nin gelecek kuşaklara bırakılma meselesidir. Meseleyi CHP-AK Parti yetki alma, verme meselesi olarak kimse görmemelidir. Boğaziçi ulusal bir sorun olup, hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Boğaziçi sorunu 16 milyonun yok, 82 milyonun hatta bütün insanlığın sorunu olarak görüyoruz. Biz bugüne kadar hiçbir çalışmamızda millete rağmen hareket etmedik. Milletimizle beraber yürüdük. İçinde milletimizin menfaati olamayan hiç birçalışmaya imza atmadık. Tasarlama yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'nda değildir. Yapılması düşünülen düzenleme de, Boğaziçi kesinlikle imara açılmayacaktır. Boğaziçi tarihi, dokusunu ve siluetini koruyacak, yeşil alanları artıracak, kaçak yapılaşma ile uğraş edecek önemli adımlıların atılacağı süreç olarak düzenleme Meclisimizdedir."