İlk defa İstanbul’da 2005 yılında düzenlenen ve 2011 yılına kadar devam eden Formula 1, o günden bu yana verdiği arayı sonlandırarak Türkiye’yi bu yıl belki bir seferliğine belki de kalıcı olarak takvime ekledi.

Pistin karakteri, genişliği ve 8. virajı tüm pilotların gönlünde taht kurdu ve otoriteler tarafından hep sevilen bir pist oldu. Ancak 2011 yılından sonra oluşan bazı ekonomik ve az seyirci katılımı organizasyonu İstanbul’dan uzaklaştırdı.

2020 yılında ciddiyetini daha da ortaya çıkaran corona virüsü bu yılın takviminde bazı değişiklikler olmasına sebep oldu. Salgın sebebiyle iptal edilen yarışlar takvimde yeni yerlerin olmasına imkan tanıdı. İstanbulPark’ta bu pistlerden biri oldu ve 13-15 Kasım tarihinde yarışın düzenleneceği onaylandı.

2005 yılında ilk defa yarış olduğunda, o dönem Mclaren pilotu olan Kimi Raikkonen kazanmıştı. Biz de sozcu.com.tr olarak Kimi Raikkonen ve şimdiki takım arkadaşı Alfa Romeo Racing ORLEN pilotu Antonio Giovinazzi ile bir araya geldik.

– İstanbul’u özledin mi Kimi?

Tekrar İstanbul’da Türkiye’de olmak çok güzel. İstanbul’da kazandığım ilk yarıştan bu yana uzun zaman geçti. Geçmişte güzel anılar yaşadığım bir yer. Son olarak 2011’de buradaydım. Buraya tekrar gelmek harika. Keşke seyirci de olsaydı. Her pilot için zorlu bir pist. Nasıl gidecek göreceğiz. Yarışı sabırsızlıkla bekliyorum.

– İstanbul GP’yi ilk kazanan pilotsun, bu sene bir zafer bekleyebilir miyiz?

Diğer pilotların hepsi Covid olursa kazanabiliriz. Hızlı bir yarış olacak elimizden geleni yapacağız. Klasmanda takım olarak daha iyi bir noktada olmak isterdik. Sezonu elimizden geldiğince fazla puan toplayıp tamamlamak istiyoruz.

-En son İstanbul GP’nin üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. Otomobiller, motorlar, aerodinamikler ve pilotlar değişti. Bu detaylar ışığında bu yarışta yeni rekorlar veya daha özel sonuçları görebilir miyiz?

Kimi: Evet otomobiller ve birçok şey değişti. Yeni rekorlar ve rekabetin farklı bir noktaya gelmesi işleri değiştirecek. Otomobiller gerçekten çok hızlı. İlk İstanbul GP’sinden bugüne 15 yıl geçti ve büyük bir zaman gerçekten. Bu yüzden daha hızlı olacağımızı düşünüyorum.

Antonio: Kimi dediklerinde çok haklı. Senin söylediğin gibi otomobiller çok değişti ve piste çıktığımızda ne kadar farklı olduklarını göreceğiz. Bence 10 yıl öncesinden daha hızlı olacağız.

-İstanbul’daki yarış hakkında neler düşünüyorsunuz ve en büyük rakibiniz kim?

En büyük mücadelemizi Renault ile veriyoruz bu sezon bizim önümüzdeler. Ama yarışlarda yine sıkı bir şekilde mücadele edeceğiz. Otomobillerin 8 yıl öncesine göre çok farklı olduğunu düşünmüyorum ama yarış içinde nerede olacağınız çok önemli. Otomobillere karşı zorlu bir yarış olacak ve yeni araçları biraz ilginç göreceksiniz.

-Yarış pilotu olarak Alfa Romeo’nun otomobillerini test etmenizle alakalı ne söyleyebilirsiniz?

Balocco’da dört turluk bir testimiz olmuştu ve bunu filme çekmişlerdi. Filmlerde hileler olabilir bilirsiniz. Ama test ile film çekimi arasında çok büyük farklar var.

-Gelecekteki yeni regülasyonlarla alakalı düşünceleriniz nelerdir?

Antonio: Daha fazla yarışın içinde olmak ve takipten çok geçişlerin olmasını istiyorum. Yeni regülasyonlarla bunların olması bizi daha fazla mutlu edecektir.

-Kimi, ralli otomobili ile F1 otomobilini karşılaştırabilir misin? Ne kadar farklılar?

Tamamıyla farklı iki araç diyebilirim. Ralli otomobilini her yerde kullanabiliyorsun ama F1 için piste ihtiyacın var ve ralli otomobilinde co-pilotun var. İkisinin de çok farklı kondisyonları var. Ayrıca bir diğer fark da birisinde daha çok zamana karşı yarışırken diğerinde rakiplerinle berabersin. Ralli ve F1 yarışları arasında da ciddi bir farklılık var.