"İki binanın da çürük raporu var"
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Yıllardır söylenen bir şey var İzmir ile ilgili. İzmir’in yerleşim yerlerinin yüzde 70’inin kaçak olduğuyla ilgili. Aşağı yukarı kurulduğundan beri İzmir’i yöneten zihniyet, parti, sizin yerel yönetiminizde bu işler nasıl oldu? Bunun hesabının verilmesi, sorulması lazım" dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Yıllardır söylenen bir şey var İzmir ile ilgili. İzmir’in yerleşim yerlerinin yüzde 70’inin kaçak olduğuyla ilgili. Aşağı yukarı kurulduğundan beri İzmir’i yöneten zihniyet, parti, sizin yerel yönetiminizde bu işler nasıl oldu? Bunun hesabının verilmesi, sorulması lazım" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara’daki bir otelde gerçekleştirilen partisinin Merkez Karar Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu Toplantısı’na katıldı. Destici, toplantıda yaptığı konuşmada, BBP’nin dış politikayı her zaman milli bir politika olarak gördüğünü, iktidarda kimin olduğuna bakmadan hep devleti ve devleti yönetenleri destekleyerek onların yanında durduğunu söyledi. Bundan sonra da aynı şekilde durmaya devam edeceğini kaydeden Destici, "Suriye’nin kuzeyindeki terör yuvalarına karşı devletimizin, hükümetimizin, kahraman silahlı kuvvetlerimizin başlattığı operasyonların hep yanında durduk. Hakeza Irak’ın kuzeyiyle ilgili, Libya tezkeresi, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin tamamında hiç tereddütsüz bir şekilde biz devletin ve devleti yönetenlerin yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. İçeride terörle mücadeledede yine devletimizin ve bu mücadeleyi yönetenlerin yanında olduk, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Ermenistan, emperyalistlerin verdiği füzelerle sivil yerleşim yerlerini vuruyor"
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki gerilime değinen Destici, şunları kaydetti:
"Azerbaycan Ermenistan savaşı diye nitelendiriliyor. Aslında bize göre bir savaş değil. Ermenistan 30 sene önce kanla, gözyaşıyla, soykırımla işgal ettiği topraklardan çıkmadı, çıkarılmadı. Uluslararası hukuk buna göz yumdu. Minsk Grubu, olayı oyaladı, öteledi ve 30 yıl gibi bir zaman geçti. Bütün buna rağmen Ermenistan, sanki haklıymış gibi yeni saldırılar başlatınca Azerbaycan haklı olarak büyük bir harekat başlattı ve şu anda işgal edilmiş topraklarımızın pek çoğu kurtarıldı. Başından beri şunu söyledik; ’işgal edilmiş toprakların tamamı kurtarılmadan bir masaya veya müzakereye oturulmamalı ya da çekilecek. Şart bu olmalı’ dedik. Üç ateşkes yapıldı ama bunların üçünü de Ermenistan bozdu. Ermenistan şu anda sahada mertçe mücadele edemiyor, kahraman Azerbaycan milli ordusunun karşısında duramıyor ama emperyalistlerin verdiği füzelerle sivil yerleşim yerlerini vuruyor. Bunlara gerekli karşılıklar veriliyor. İnşallah bütün işgal edilmiş bölgeler kurtarılacak, hatta bunun da ötesine geçilmeli, Nahcivan’la Azerbaycan bütünleşmeli ve o sayede Türkiye’nin de Türk dünyasıyla karadan bütünleşmesi de açılmış olmalı."
Destici, İzmir Seferihisar açıklarında meydana gelen depremle adeta önce irkildiklerini, ardından da yıkıldıklarını ifade ederek, "İzmir’imize, depremi hisseden bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Bütün yaralılarımıza da acil şifalar niyaz ediyorum. İnşallah hepsi sağlıklarına kavuşur ve kısa zaman içerisinde normal hayatlarına döner" dedi.
"İki binanın da çürük raporu var"
Dün partililerle birlikte deprem bölgesine gittiklerini anımsatan Destici, "Gördüğümüz manzara üzücü. İki türlü üzülüyorsunuz. Bir, depremin gerçekleşmiş olması ve bunun neticesinde yaşanan kayıplar. Ama ikinci defa daha çok sizi üzen bir şey var. Evet deprem bir gerçeğimiz ama depremden önce almamız gereken tedbirleri tam olarak almış olsaydık bu depremde acaba bu kadar kayıp yaşar mıydık? Sorunun cevabı net, olmazdı. Ne bu kadar bina yıkılırdı ne de bu kadar can kaybı olurdu. Bu cevap bizi daha da üzüyor. En büyük can kaybının yaşandığı iki bina Rıza Bey Apartmanı ve Doğanlar Apartmanı. Şimdi sabah öğrendik ki iki binanın da çürük raporu var. İki binanın da çürük raporu var olmasına rağmen deprem bölgesinde olan İzmir’in Bayraklı ilçesinde bu binalar içerisinde onlarca ailenin oturmasına nasıl müsaade edildi? Diğer binaları da gördüğümüzde yine aynı kanaat bizde oluşuyor. Gözümüz görüyor, aklımız eriyor. Bakıyorsunuz ortadaki bina yıkılmış, yandaki bina sağlam, arkadaki bina sağlam, sağdaki bina, soldaki bina sağlam. Demek ki bu yıkılan binada bir problem var. İşte çürük raporları varmış" değerlendirmelerinde bulundu.
"İzmir’i yöneten zihniyet, parti, sizin yerel yönetiminizde bu işler nasıl oldu?"
Destici, yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin depreme hazırlık yapması gerektiğini dile getirerek, "Yıllardır söylenen bir şey var İzmir ile ilgili. İzmir’in yerleşim yerlerinin yüzde 50’den fazlasının hatta yüzde 70’inin kaçak olduğuyla ilgili. Aşağı yukarı kurulduğundan beri İzmir’i yöneten zihniyet, parti, sizin yerel yönetiminizde bu işler nasıl oldu? Bunun hesabının verilmesi, sorulması lazım. Sadece kasaya girecek para ya da alınacak oy hesabıyla bu işler yapılırsa sonuç, manzara İzmir’deki gibi karşımıza çıkıyor ve bunun çok ağır bir bedeli oluyor. Öncelik insan hayatı olmalı. Vatandaşlarımızı da bu konuda bilgilendirmemiz lazım. Vatandaşlarımız, içlerindeki açgözlülerin, rant hırsına kapılmış olanların kurbanı oluyor. Vatandaşımızın da ev alırken, bina yaparken bunlara dikkat etmesi lazım" şeklinde konuştu.
Destici, "Öbür taraftan dün İzmir’de de gördük. Deprem olduğu andan itibaren devletimiz orada. Müthiş bir çalışma var. Belki de bu noktada dünyanın en önde gelen ülkelerindeniz. Hepsine ben şükranlarımı sunuyorum" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.