Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde; yoksul ve ihtiyaç sahibi insanların yardımına Hızır gibi yetişmesiyle tanınan Ayvalık Şefkat Evleri Derneği, bu kez de Covid19'a yakalananların umut ışığı oldu.

Başarılı sosyal çalışmaları nedeniyle ilçe halkının "Fatma Anne" diye nitelendirdiği Fatma Cavlı'nın başkanlığında faaliyetlerini sürdüren dernek üyeleri, evlerinde Korona virüs tedavisi gören ve tedavi süresince karantina altında tutulanlara gıda paketlerinin yanı sıra taze sebze-meyve, et ve özellikle de ekmek desteğinde bulunuyorlar.

Korona virüs karantinası altında olan hastalara; komşularının bile hastalığın kendilerine bulaşabileceği korkusuyla kapısını çalmaya cesaret edememesine rağmen derneğin gönüllü üyeleri bu kapıların önüne kadar yardım paketlerini ulaştırıyor.

Karantina altındaki Covid19 hastalarının parasını ödemek istemesine rağmen, komşuları aracılığıyla en yakın market ya da bakkaldan günlük ekmek bile temin edemedikleri bu süreçte Ayvalık Şefkat Evleri Derneği üyelerini bu çabası ilçe halkı tarafından takdirle karşılanıyor.

Gerçekleştirdikleri örnek yardım faaliyeti hakkında gazetecilere açıklamalarda bulunan Ayvalık Şefkat Evleri Derneği Başkanı Fatma Cavlı, Korona virüs'e yakalanan ve evlerinde karantina altına alınan vakalarla ilgili kendilerine gönderilen ihbarlar üzerine harekete geçip, bu vatandaşlar için gıda paketleri ve bol miktarda sebze-meyve poşetleri hazırladıkları anlattı.

Hazırladıkları gıda paketlerini evlerinde Covid19 karantinası altında olanlara dernek bünyesindeki araç ve gönüllülerin otomobilleriyle ulaştırmaya çabaladıklarını kaydeden Başkan Fatma Cavlı, "Malum bu hastaların 15 günlük karantina sürecinde evlerinden dışarı çıkabilmelerinin; hem yasal olarak hem de hastaların virüsü başkalarına bulaştırabilmeleri açısından mümkün değildir. Biz de bu insanların tüm ihtiyaçlarını gönüllü bağışçılarımızın katkılarıyla karşılamaya çalışıyoruz" dedi.

Gönüllü üyelerinin maske ve eldiven kullanarak karantinadaki Covid19 hastalarının evlerinin kapısı önüne gıda paketlerini bıraktığını ve hastaların kapı önünden paketleri aldıktan sonra da geri döndüklerini aktaran Başkan Cavlı, "Biz Korona virüs hastalarına ait listeleri Ayvalık Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı ve mahalle muhtarlarının bilgilendirmelerinin yanı sıra kendi çevremizdeki dostlarımız aracılığıyla aldığımız ihbarlarla hazırlıyoruz. Hemen harekete geçerek de o insanların yardımına yetişiyoruz. Biz bu konuda prosedür ve yazışma gibi formalitelere takılmadan kaymakamlık ve belediyeden daha çabuk bu hastalara yetişme şansımız oluyor. Virüs nedeniyle yaşadığımız bu günlerde sen-ben mücadelesi yapmadan el ele verip, insanlarımıza yardım etmemiz gerekiyor. Korona virüslü hastalar arasında ekonomik durumu son derece olumsuz olanlar ise bizden ekmek istiyor. Bu benim çok canımı yakıyor. Bu illet pandemi o kadar kötü ki; evlat anasından, anne evladından uzak durmak zorunda kalıyor. İşin kötüsü virüse yakalanma korkusuyla hiç kimse bu hastalara yardım edemiyor. Mesela geçtiğimiz günlerde yeni doğum yapan Covid19 hastası bir anne, bebeğini 14 gün süresince göremedi, kucağına bile alamadı. Böylesi ibretlik olaylara da bu vesile ile şahit olabiliyoruz. Bu yüzden de herkesten sosyal mesafeye ve maske ile dolaşıma son derece dikkat etmesi lazım Bu Korona virüs denilen illeti başka türlü yenemeyeceğiz. Ya birlik olacağız, ya da bağışıklık sistemlerimizi güçlendirerek çok iyi beslenmemiz gerekecek" diye konuştu.

Başkan Cavlı, sadece Korona virüs hastaları değil, ihtiyaç sahibi olan herkese de bağışçılarının destekleriyle ulaşmayı da sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

"Sağlıkçılar canla-başla mücadele veriyor"

İzmir depreminde enkazların altında kalanları çıkarabilmek için gönüllü çalışan Ayvalık Arama Kurtarma Derneği bünyesinde enkaz kaldırma çalışmalarına katılan ve o çalışmalar sırasında Covitd19 virüsüne yakalanan, tedavi gördükten sonra da yeniden işinin başına dönen ilçenin sevilen esnaflarından Özer Özçelik ise 15 gün süresince hastanede yattığını ve sağlıkçıların canla başla mücadele ettiklerini kaydetti.

Hastaneden çıktıktan sonra evinde ailesiyle birlikte kendisini izole ettiklerini ancak iyileşip işinin başına dönmesine rağmen halen daha çevresindeki insanların kendisine bir vebalı gibi bakmasından yakınan Özçelik, "Ben özellikle evdeki izolasyon sürecinde, benim gibi Korona virüs testleri pozitif çıkan insanların o karantina dönemini son derece güçlükle geçirdiğini gördüm. Ekonomik sıkıntısı olan ve yakınları olmayan Korona virüs hastalarının yiyecek yemek bulabilmekte bile zorlandıklarını gördüm. Ben ve ailem izolasyon sürecinden çıktıktan sonra Ayvalık Şefkat Evleri Derneği'ne de bütçemiz dahilinde yardımcı olmaya çalıştık. Bence bütün insanların bütçelerine göre bu insanlara yardımcı olmaları lazım.

"Söz konusu mağduriyetler psikolojileri de bozuyor"

Bu süreçte arkadaşlarım, akrabalarım ve yakınlarım bulaş riski olduğu düşüncesiyle Covid19 hastası olduğum için benden çekindiler. Aralarında yardımcı olmayı isteyenlerde oldu ama onlarında konuşmalarından ve ses tonlarından ne düşündüklerini anlayabilmek mümkündü. Her zamanda hiç kimseye ihtiyaçlarını ve eksiklerini söylemiyorsun. Bir insanın evindeki en önemli ihtiyaçlar gıda, ekmek ve sudur. Tabii bunu ihtiyaçlar da karşılanmayınca, insan çok büyük mağduriyetler yaşayabiliyor. Bu mağduriyetler yaşandığında da insanın psikolojisi de bozuluyor. İnsanın hayat tarzını da bozuyor" diye konuştu.