Diş Hekimi Dr. Öğr. Üyesi Deniz Arslan, kişiye en uygun diş fırçası ve diş macununun diş hekimiyle birlikte seçilmesi gerektiğini ifade etti.

Arslan, kişiye uygun diş fırçası seçimine ilişkin yaptığı açıklamada, doğru diş fırçasını seçerken kıl tipi, fırçanın genel şekli, kalitesi ve rahatlığı gibi farklı detayları göz önünde bulundurmak gerektiğine vurgu yaptı.

"İlk olarak florürlü olmasına dikkat etmeniz gereken diş macunu seçiminizde gereksiniminize yönelik tercih yapmalısınız." değerlendirmesinde bulunan Arslan şöyle devam etti:

" Doğru diş fırçası ve macun seçimi ağız ve diş sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Fırça sapının açılı ya da açısız olması kişinin tercihine bağlı olarak değişir. Fakat fırça seçiminde fırça uç kısmının büyüklüğü önem arz ediyor. Özellikle arka dişleri fırçalarken fırçanın rahat bir şekilde diş yüzeyine ulaşabilmesi için küçük başlıklı fırçalar tercih edilmeli. Bulantı refleksi olan hastalarda da gerekirse çocuk fırçaları alabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise kılların uçları oluyor.

Diş fırçanızın kıllarının, dişlerinizi nazikçe fırçalamak ve diş etlerinizin zarar görmesini önlemek üzere yuvarlak uçlara sahip olmasına dikkat edilmesi gerekir. Fırça sert ya da çok yumuşak olmayan orta kıllara sahip olabilir. Dişlerini sert fırçalama alışkanlığına sahip hastalara dişler üzerinde sert fırçalamaya bağlı aşınma oluşmaması ve dişetlerine zarar verilmemesi için yumuşak diş fırçaları önerilebilir.”

Arslan, diş macunu seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın florür içermesi olduğunu aktararak, "Günümüzde florür ile ilgili tartışmalar olsa da Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği doğrultuda florür güvenli bir şekilde diş macunlarında yer alır. Florür mine yüzeyindeki çürüklere etki ederek bölgenin reminerilizasyonu sağlar. Macunun yutulması tehlikesine bağlı olarak sadece 3 yaşından küçük çocuklara florürlü macunları önermiyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Beyazlatıcı diş macunları diş yüzeyinde aşınmaları olan hastalar için uygun değil"

Diş hekimi Deniz Arslan, beyazlatıcı diş macunlarının özellikle diş yüzeyinde aşınmaları olan hassasiyet problemi olan hastalar için uygun olmadığını bildirerek, hassasiyeti olan ya da dişeti problemi olan hastaların bu problemlere yönelik diş macunları kullanması gerektiği tavsiyesinde bulundu.

Diş etinden dişe doğru 45 derecelik açıyla süpürme hareketiyle süpürülüp yuvarlak ve dairesel hareketler ile fırçalamanın en doğru yöntem olduğunu anlatan Arslan, dişleri yatay bir şekilde fırçalamak diş yüzeyinde aşınmalara, diş etinde zedelenmeye ve çekilmeye neden olabileceğini kaydetti.

Arslan, herhangi bir şikayet olmasa bile diş kontrollerinin aksatılmaması gerektiğine dikkati çeken Arslan, şu değerlendirmelerde bulundu;

“Diş fırçalaması sonrasında ara yüz fırçası ya da diş ipi ile dişler arasındaki ara bölgenin temizlenmesi önemli. Çünkü hiçbir diş fırçasının kılları bu ara yüzeye ulaşarak etkili bir temizlik yapamaz. Özellikle bu bölgede kalan plak ya da besin artıkları ağız kokusuna neden olacaktır. Yine uygun bir dil fırçası ya da rutinde kullandığınız diş fırçası ile dil yüzeyini temizlemek de dil yüzeyinde bakteri birikimini azaltır. Ağız temizliğine ne kadar dikkat etsek de diş taşı tükürük kaynaklı olduğu için diş taşı birikimi meydana gelecektir. Diş taşı kişinin fırçalama ile uzaklaştıracağı bir birikim değildir. Mutlaka hekim tarafından mekanik olarak temizlenmesi gerekir. Bu yüzden hekiminizin size önerdiği doğrultuda aralıklı kontrollere gitmelisiniz.”