Hemşireler, Kaybettikleri Hastalarla Anılarını Unutamıyor
Adana'da pandemi yoğun bakımında çalışan hemşireler, kaybettikleri hastalarla yaşadıkları anılarını unutamıyor.
Adana'da pandemi yoğun bakımında çalışan hemşireler, kaybettikleri hastalarla yaşadıkları anılarını unutamıyor. Pandemi Acil Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Mukaddes Beke, "Bir gün önce sohbet ettiğimiz hastanın sabah öldüğünü öğrendim. Kaybettiğimiz her hasta bizi çok etkiliyor ve gerçekten kaybettiğimiz hasta sayısı çok arttı. Maske takmak dışarıdaki insanlara zor geliyor ama buradaki insanlar oksijen maskesiz nefes alamıyor" dedi.
1 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs en çok sağlık çalışanlarını etkiledi. Kimisi haftalarca evladına sarılamazken kimisi de günlerce evine gidemeyip hastanede veya başka yerlerde kalarak gününü geçiriyor. Adana'da pandemi hastanesi olarak hizmet veren Seyhan Devlet Hastanesi'nde görevli hemşireler ise kaybettikleri hastalarla yaşadıkları anılarını unutamıyor. 9 aydır Pandemi Acil Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi olarak görev yapan Mukaddes Beke de bu sağlık çalışanlarından birisi.
"En çok zararı kurallara uyan yaşlılar gördü"
Kaybettikleri her hasta için üzüldüklerini İHA'ya anlatan Beke, "9 aydır pandemi servisindeyim. O kadar çok hasta kaybettik ki her gün kaybettiğimiz hastalara daha çok üzülüyoruz. Bu işin sağlık yönü bir tarafa bir de vicdanı yönü var. Biraz önce benimle konuşan hastayı belki yarım saat sonra kurtaramayabiliyoruz. Gerçekten çok üzülüyoruz. Kaybettiğimiz her hasta bizi çok etkiliyor ve gerçekten kaybettiğimiz hasta sayısı çok arttı. Özellikle yaşlılar bu hastalıktan çok etkilendi. Bu kurallara birebir uyanlar da bana göre onlardı. Fakat gençler kurallara uymadıkları için yaşlılarımıza bulaştırıyorlar. 65 yaş ve üzerine çok bulaş oluyor. Kurallara uymasına rağmen yaşlılarımız evlerine girip çıkanlardan dolayı en çok zararı gördüler. Onlar için çok üzülüyoruz" diye konuştu.
"Yaşlılar günlerce tek başına kalıyor"
Yaşlıların yoğun bakımda tek başına kaldıklarını ve psikolojik olarak çöktüklerini de belirten Mukaddes Beke, "O yaşlılar burada günlerce yatıyorlar. Yanlarında kimse olmuyor. Kendilerini çok kötü hissediyorlar. Bizleri gördükleri anda konuşmaya çalışıyorlar. İstekleri oluyor. Her türlü isteklerini karşılıyoruz ancak işin psikoloji boyutunda bu yeterli olmuyor. Yakınlarını görmeden odada kalıyorlar" ifadelerini kullandı.
"Yakını buralara düşenler bizi anlıyor"
Yoğun bakımda yatan hastaların oksijen maskesi takmadan nefes alamadıklarını söyleyen ve vatandaşları uyaran Beke, daha sonra şunları söyledi:
"Maske takmak dışarıdaki insanlara zor geliyor ama buradaki insanlar oksijen maskesiz nefes alamıyorlar. O maskeyi çıkarttıkları anda 10 dakika içerisinde bazen durumları kötüleşebiliyor. Dışarıdaki insanların çok dikkat etmeleri gerekiyor. Nefes alamıyoruz, boğuluyoruz diyen insanlar hala var. Onlara da anlam veremiyorum. Umarım kimsenin yakını buralara düşmez ama yakını buralara düşenler bizi anlıyor. Buraya hastalarını getirenler de biz "Nasıl oldu, nasıl bulaştı" diye sorduğumuzda "Komşuya gittik, bir çay içtik', "AVM'ye gidip alışveriş yaptık" diyorlar. Onlar da nereden nasıl bulaştığını bilemiyorlar. Hastalarımız gerçekten çok kötü. Biz artık kaybettiğimiz her hasta için çok üzülüyoruz. 9 ay geçti hala neden kurallara uyulmuyor diye sorguluyoruz."
"Ani, beklenmedik kayıplarımız da olabiliyor"
1 gün önce konuşup durumu iyiye gidiyor dediği bir hastayı kaybettiğini de anlatan Beke, "Hasta yaşı çok da olmayan bir hastamla bir gün önce çok güzel sohbet edip konuştuk. Durumu da iyiye gidiyor gibiydi ama sabah geldiğimde hastanın öldüğünü öğrendim. Gerçekten çok üzüldüm ve çok da şaşırmıştım. Böyle ani, beklenmedik kayıplarımız da olabiliyor" dedi.
"2 yaşındaki oğlum bana tavır yapıyor"
2 küçük çocuğu olduğunu ve onların da hastalık nedeniyle etkilendiğini vurgulayan Pandemi Acil Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Mukaddes Beke, "2 yaşında bir oğlum ve 9 yaşında bir kızım var. Kızım hala sorguluyor ve bana "Anne neden hala kurallara uymuyorlar. Sarılamam, yaklaşamam değil mi sana" diyor. Ben de "Hayır" demek zorunda kalıyorum. Eşim de pandemi yoğun bakımda çalışıyor. Bizim çocuklarımıza 65 yaş üstü annem bakıyor. Bizim kat ve kat dikkat etmemiz gerekiyor. 2 yaşındaki oğlum inanın aylardır bana tavır yapıyor. Gidiyorum yüzünü çeviriyor. Eve girer girmez ona sarılamadığım için anlamıyor ve tavır yapıyor. Bunlar bizi gerçekten psikolojik olarak çok yıprattı. Ancak yine de her zaman görevimizin başındayız" diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.