Korona virüs salgınının devam ettiği ve vaka sayılarının artış gösterdiği bu günlerde bağışıklık sistemini koruyarak oruç tutmanın mümkün olduğunu dile getiren Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, "Bu dönemde meyve-sebze, tahıl, süt grubu ve protein kaynağı besinler ile bol sıvı tüketimine çok dikkat edilmelidir" uyarısında bulundu.

Korona virüsle mücadele sürerken Ramazan ayında doğru ve sağlıklı beslenerek hem oruç tutabilir hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Dengeli ve sağlıklı beslenerek korona virüsle mücadele edilen bu dönemde sağlıklı bir şekilde oruç tutmanın mümkün olduğunu dile getiren Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, "Ramazan ayında vücudun ihtiyacı olan besin gruplarını dengeli ve yeterli oranda tüketmeye özen gösterilmesi çok önemlidir. Yetersiz beslenme bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Bu nedenle meyve-sebze, tahıl, süt grubu ve protein kaynağı besinler ile bol sıvı tüketimine çok dikkat edilmelidir" dedi.

Su tüketimine dikkat

Oruç tutarken 16 saatlik açlık süreci geçirileceğini hatırlatan Diyetisyen Dursun, "İftar ve sahur arasında kalan dilimde yeterli sıvı tüketimi önemlidir. Önerilen tek seferde yüksek miktarlarda su tüketimi değil, aralıklı olarak 2-2.5 litre su tüketimidir. Suyun yanı sıra maden suyu, soda, ayran gibi içecekler de susuzluğunuzu azaltmak için alternatif olabilir. Yeterince su tüketilmediği zaman ise halsizlik, konsantrasyon güçlüğü, uyku hali, tansiyon düşmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilir. Bu nedenle iftar ve sahur arasındaki saat diliminde sıvı tüketimine dikkat edilmelidir" dedi.

"5 temel besin grubunu tüketmeye özen gösterin"

Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli beslenmek için iftar ve sahur arası sebze-meyve, et, süt-yoğurt, ekmek-tahıl ve yağlardan oluşan 5 temel besin grubunu tüketmeye özen gösterilmesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Dursun, "Sahura mutlaka kalkılmalıdır. Oruç tutarken yapılan en büyük yanlışlardan biri gece yatmadan önce yemek yemek ve sahura kalkıp, sadece su içmektir. Bu durum açlık süresini uzatacağı ve metabolizma yavaşlamasına neden olacağı için halsizlik, baş ağrısı gibi sorunları beraberinde getirir" diye konuştu.

"Sahuru kahvaltı gibi düşünün"

Sahurun bir kahvaltı öğünü gibi düşünülmesi gerektiğini dile getiren Diyetisyen Dursun, şunları söyledi:

"Sizi daha uzun süre tok tutmaya yarayacak yumurta, peynir, karpuz, kavun, domates, salatalık, açık çay, kuru meyveler ve zeytin veya fındık ceviz gibi kuruyemişleri sahurda tercih edebilirsiniz. Ekmek tercihiniz kepek, tam buğday, çavdar ekmeği olabilir. Poğaça, börek, tatlı türevleri, kızartılmış besinler ile salam, sosis ve sucuk gibi susamanızı arttıracak işlenmiş et ürünlerinden de uzak durmalısınız."

"Ana yemeğe geçmeden 20 dakika ara verin"

Diyetisyen Dursun, "Uzun bir açlık sonrası iftar öğününde hızlı bir başlangıç yapmamaya özen gösterin. Biraz su içip, karbonhidrat, posa, potasyum ve magnezyumdan zengin hurmayla orucunuzu açabilirsiniz. Daha sonra bir kase çorba ve bir miktar ekmekle devam edebilirsiniz. 15-20 dakikalık bir mola sonrası öğüne devam edilebilir. İftarda et, tavuk, hindi, balık, yoğurt, cacık veya ayran, zeytinyağlı sebze yemekleri, salata ve tam tahıllı ekmeklerden oluşan bir öğün tercih edilebilir. Ancak et yemeklerinizi fırında ya da ızgarada yapmaya özen gösterin. İftar yemeğinden hemen sonra tatlı tüketmeyin. Yemekten 1-2 saat sonra ara öğün şeklinde tatlı yiyebilirsiniz. Ancak kesinlikle şerbetli tatlılardan ve asitli içeceklerden kaçının. En sağlıklısı sütlü tatlıları tercih etmeniz olacaktır. İftar ve sahur arasında meyve de tüketebilirsiniz" dedi.