’’prostat Kanseri, Erkeklerde İkinci Sıklıkla Görülen Kanser Türü’’
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Koyuncu, "Erkeklerde ikinci sıklıkla görülen ve tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan kanser, prostat kanseridir"...
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Koyuncu, "Erkeklerde ikinci sıklıkla görülen ve tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan kanser, prostat kanseridir" dedi.
Prostat kanseri, erkeklerde sık görülen kanser türlerinden bir tanesi. Tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturan bir kanser türü olduğu belirtiliyor. Prostat kanserinin görülme sıklığı Batı ve Kuzey Avrupa'da daha yüksek iken, Doğu ve Orta Asya'da daha az olduğunu aktaran Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Koyuncu, prostat kanseri tanı ve tedavisi ile ilgili bilgiler verdi.
Tüm dünya erkeklerinin yaşamları boyu prostat kanserine yakalanma ihtimali yüzde 10 civarında
Prostat kanserinin görülme nedenlerine değinen Prof. Dr. Hakan Koyuncu, "Prostat kanseri, aile öyküsü ve etnik köken ile yakın ilişkisi sebebiyle kökeninde genetik yatkınlık belirgin izlense de gerçek genetik geçiş sadece tüm prostat kanserlerinin yüzde 9'unda görülmektedir. Bununla birlikte baba ve iki erkek kardeşte prostat kanseri varlığında prostat kanseri gelişme ihtimali yüzde 11,4 olarak bildirilmektedir. Genel olarak da tüm dünya erkeklerinin yaşamları boyu prostat kanserine yakalanma ihtimalinin yüzde 10 civarında olduğu bildirilmektedir. Prostat kanserine yönelik risk faktörleri açısından yüksek tansiyon, bel çevresinin 102 santimden fazla olması ve yüksek düzeyde alkol alımının da kanser gelişmesi açısında riski artıracağı da bildirilmektedir" dedi.
50 yaş ve üzeri yılda bir kez kanda PSA ile tarama öneriliyor
PSA taramasına vurgu yapan Prof. Dr. Koyuncu, "Prostat kanserinde üzerinde durulması gereken en önemli konu ise erken ile prostat kanserinden tamamen kurtulma (kür) ihtimali diğer birçok kanserden daha yüksek olduğunun farkında olunmasıdır. Bu amaçla prostat kanserinin erken yakalanması için erkekler periyodik olarak tetkik edilmelidir. Tüm Avrupa'da da kabul gördüğü üzere ailesinde prostat kanseri olanlarda 45 yaş itibariyle, ailesinde prostat kanseri olmayanlarda ise 50 yaş itibariyle yılda bir kez parmakla prostat muayenesi ve kanda PSA ile tarama yapılmalıdır. Prostat kanserinin tanısı sadece prostattan alınan iğne biyopsilerinde kanser saptanması ile mümkündür. Kan PSA değerinde yükseklik olan, prostat muayenesinde sertlik/düzensizlik olan, Multipaametrik MRI görüntülemede şüpheli alan bulunanlardan erken tanı için mutlaka prostat biyopsisi alınmalıdır" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Koyuncu, tedavi hakkında şu bilgileri verdi: "Prostat kanseri tanısı konulduktan sonra hastalığın yayılım derecesine göre tedavi alternatifleri değerlendirilmektedir. Bu anlamda tedavi alternatifler şöyle; Aktif İzlem: Aralıklı prostat biyopsileri ile takip ve gerekirse uygun tedaviye geçiş.
Prostat Kanseri Cerrahisi: Prostat ve meni keselerinin alınması, gerekirse ilgili bölge lenf bezlerinin çıkarılması. Laparoskopik (kapalı kameralı sistem). Açık (Mikroskoplu gözlükle) teknikle yapılabilmektedir. Radyoterapi (Işın tedavisi), hormon tedavisi ve kemoterapidir'.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.