Sağlıkçılar yorgun, vatandaş umursamaz
Samsun’da korona virüs(Kovid-19) vakaları her geçen gün yükseliş gösterirken sağlık çalışanları da yorgun düşmeye başladı. Hastalığı atlatarak tekrar çalışmaya devam edenlerden, uzun süre ailesini görmeyenlere kadar birçok farklı durumda bulunan sağlık çalışanları Samsunlulara çağrıda bulundu.
Samsun’da korona virüs(Kovid-19) vakaları her geçen gün yükseliş gösterirken sağlık çalışanları da yorgun düşmeye başladı. Hastalığı atlatarak tekrar çalışmaya devam edenlerden, uzun süre ailesini görmeyenlere kadar birçok farklı durumda bulunan sağlık çalışanları Samsunlulara çağrıda bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasıyla en çok vaka artışı olan iller arasında gösterilen Samsun’da sağlıkçılar yorgun düşmeye başladı. Her gün yeni gelen pandemi hastaların artışından dolayı yıpranan sağlıkçılar bu süreçte oldukça vefakar davranıyor. Uzun süre ailesini görmeyenden, virüs atlatarak tekrar göreve dönene, çocuğuna sarılamayandan gece geç saatlere kadar çalışanına kadar birçok farklı durumda olan sağlık çalışanları, vatandaşlardan durumun ciddiyetini kavramalarını istedi. Özellikle pandemi sürecinin başından günümüze kadar yoğun mücadele veren Samsun Gazi Devlet Hastanesi çalışanları Samsunlulara çağrıda bulundu.
"Hastaya solunum desteği verirken bakışlarındaki çaresizlik bizi çok yıpratıyor"
Bu süreçte yorulduklarını, psikolojik olarak çok yıprandıklarına dikkat çeken Gazi Devlet Hastanesi Anestezi Uzmanı Dr. Yaşar Adnan Şahinler, "Mart ayından günümüze kadar gerçekten çok çalışıyoruz. Yorulduk, psikolojik olarak yıprandık ama görevimizin başındayız. Tüm personel var gücüyle çalışıyor. Tabii, zor günlerden geçiyoruz. Hasta sayılarımız çok arttı. Özellikle yoğun bakıma aldığımız hastalar çok sıkıntılar içerisindedir. Öncelikle solunum sıkıntısı çekiyorlar. Bizler solunum cihazlarıyla önce basınçlı üfletme yoluyla bir destek veriyoruz. Başarılı olamazsak hastalarımızı uyutuyoruz. Boğazlarının içinden bir tüp takarak solunum cihazına bağlıyoruz. O şekilde tedavilerinin sürdürmeye devam ediyoruz. Yoğun bakımlarda hasta yakınlarına bilgi verirken telefonla hasta yakınlarını arıyoruz. Hastanın başında duruyoruz. Hasta bilinçli açık şekilde oğluyla veya kızıyla konuştuğumu anladığım an gözleri doluyor. Hastaya solunum desteği verirken bize bakışlarındaki çaresizlik bizi çok yıpratıyor. İsteriz ki hiçbir vatandaşımız bunları yaşamasın. İnsanlar çok basit önlemlerle maske, mesafe ve temizlik önlemlerini uygulayarak kendilerini korusunlar. Hastaneye gelerek daha önceki tedaviler gibi düşünmesinler. Bu virüs bazılarında ne yazık ki çok ağır seyredebiliyor. Bizler çok yıprandık. Ağır hastalarımız gerçekten zor durumdalar. Samsunlulardan ricamız tedbirlere, evde kalma uyarılarına uysunlar. Bizlere yardımcı olsunlar "dedi.
"Eve her gidişimde çocuğuma sarılamıyorum"
5 buçuk yaşındaki çocuğuna sarılamadığını belirten Yoğun Bakım Hemşiresi Elif Gizem Çalışkan, "Pandemi hayatımızı çok fazla olumsuz yönde etkiledi. Tüm dünya sağlık savaşı veriyor. Bu savaşta en ön cephedeki askerleriz. Yoğun bakımda çalışıyorum. Elimizden geldiğince oradaki hastalara annemizi babamız gibi yaklaşıyoruz. Eve her gidişimde çocuğuma sarılamıyorum. Sarılmak istiyor. Daha küçük 5 buçuk yaşında sevgiye, şefkate ihtiyacı var. O bana sarılmak için geldiğinde ona korkuyla, endişeyle yaklaşıyorum. Bizden elimizden geldiğini fazlasıyla yapıyoruz. Diğer insanlar da mümkün olduğunca evde kalarak bu savaşta bize destek olmalarını istiyorum" diye konuştu.
"Oğlumu gözyaşları içinde telefon ekranından el sallayarak yolcu ettim"
Korona virüsü atlatarak tekrardan göreve dönen Hemşire Sevgi Ceyhan, "Korona virüsü kaparak hasta oldum. Bu süreç benim için gerçekten zorlu geçti. 1 hafta evde hastalık çektikten sonra iyileşemedim. Solunum sıkıntısı ile hastaneye yatmak zorunda kaldım. İnsanın doğadaki oksijeni ciğerlerine çekememesi, dolduramaması kadar insanı rahatsız eden bir durum yok. Pandeminin başından günümüze kadar evdeki herkese virüs bulaştırma korkusuyla yaşıyorsunuz. Hasta olduğunuzda bu korku 2 katına çıkıyor. Bu süreçte hastane yatarken oğlumu yatılı okula göndermek zorunda kaldım. Pandemi sürecinde dokunamadığınız, sarılamadığınız evladınızı gözyaşları içinde telefon ekranından el sallayarak gönderiyorsunuz. Bu gerçekten çok üzücüdür. Ben oğlumu 8 ay boyunca göremeyeceğim. Ben bu savaşın içindeyken görme şansım olsa bile dokunamayacağım. Bu savaşın askerleri biziz ama bu askerlere destek olması gereken insanlar var. Bunlar da Samsun halkı. Samsunlulardan sağlık çalışanlarının yanında olmalarını istiyorum. Maske, mesafe, hijyen bizim gerçekten en koruyucu tedbirlerdir" şeklinde konuştu.
"8 aydır ailemi göremiyorum"
Bu süreçte izin kullanamadıklarından dolayı ailesini uzun süredir göremediğini ifade eden Hemşire Devran Çaçur ise, "Durumun ciddiyetinin farkında olmayan insanlar var. Ben 8 aydır ailemi göremiyorum. İzin aldığım günün sonraki gününde izinler durduruldu. Hiç bir şekilde ailemi göremiyorum. Ailem Van’da yaşıyor. O yüzden Samsun halkı kurallara dikkat ederse bu süreci iyi bir şekilde atlatacağız. Her zaman hastalarımıza da bunu söylüyoruz" açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından "Samsun’da vaka artıyor. Samsun, Çorum ve İzmir’de ilaç kullanımı düşük. Vaka sayısına oranla hastaneye yatışlar gittikçe artıyor" paylaşımında bulunmuştu.Kaynak: İHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.