Ahşap model gemi eğitmeni Metin Kurtoğlu, en büyük ahşap Kadırga Gemisi minyatürünü yaptı
Trabzon’da ahşap model gemi eğitmeni Metin Kurtoğlu, Korona virüs pandemisi sürecinde geçen yaklaşık 8 ayda şu ana kadar Türkiye’de yapılan en büyük ahşap Kadırga Gemisi minyatürünü yaptı. Yaklaşık 20 yıldır 400’den fazla Karadeniz Takası, 100’ün üzerinde de ahşap vapur yapan Kurtoğlu, son olarak en zor modeller arasında yer alan Kadırga Gemisini yaparak evinin bir köşesinde gözü gibi bakıyor.
Trabzon’da ahşap model gemi eğitmeni Metin Kurtoğlu, Korona virüs pandemisi sürecinde geçen yaklaşık 8 ayda şu ana kadar Türkiye’de yapılan en büyük ahşap Kadırga Gemisi minyatürünü yaptı. Yaklaşık 20 yıldır 400’den fazla Karadeniz Takası, 100’ün üzerinde de ahşap vapur yapan Kurtoğlu, son olarak en zor modeller arasında yer alan Kadırga Gemisini yaparak evinin bir köşesinde gözü gibi bakıyor.
Şu ana kadar yaptığı en zor modeller arasında kadırga gemisinin bulunduğunu belirten Kurtoğlu, geminin en çok küreklerini yaparken zorlandığını söyledi.
Yaklaşık 600 parçadan oluşan kadırga gemisini farklı ağaçlar kullanarak yaptığını kaydeden Kurtoğlu, “Yaklaşık 20 yıldır model gemi yapıyorum. Osmanlı Kasırgası’nı yeni bitirdim. Bu Kadırga, Osmanlı döneminde 15 ve 18. Yüzyıllar’da donanmanın savaş gemilerinden bir tanesi olarak kullanılmış ,sürat ve manevra bakımından kabiliyeti oldukça yüksek bir donanma gemisi. Asıl hareketi, kürekleriyle verilmekte olup yelkenleri de buna katkı sağlamakta. 15 ve 18. yüzyıllarda kullanılması vesilesiyle boyu yaklaşık 60-75 metre eni ise 9-11 metre arasında. 60 adet küreği mevcut olup her kürek 4 tane kürekçi tarafından çekilirmiş. Üzerinde 8 kalibrelik 4 tane yanlarında ise 24 kalibrelik 1 adet baş topu var. Bunu 1/70 ölçek olarak yaptık. Boyu 122 santimetre civarında. Bunu yaparken farklı ağaçlar kullandık. Çok sert olmamak kaydıyla özellikle ıhlamur ve ayous ağacının yanı sıra küreklerinde gürgen ağacı kullandık. Farklı materyaller de kullandık. Yaklaşık olarak 550-600 parça olduğunu düşünüyoruz. Çünkü oldukça karmaşık bir iç donanımı var” dedi.
"En fazla küreklerinin yapımı beni zorladı"
Yaptığı eserin Türkiye’de minyatür kadırgalar arasında en büyüğü olduğunu belirten Kurtoğlu, “Pandemi sürecinde evde olunca yaklaşık olarak 7,5-8 ayda tamamlayabildim. Evde yaptım, yalnız çalıştığım için yapılışı çok uzun sürebiliyor. Minik bir atölyem var. Kadırgayı ders verdiğim öğrencilerime detaylı olarak nasıl yapıldığını anlatıyorum. Türkiye’de, İstanbul’da bir ağabeyimiz bundan bir tane yapmış. O, baştarda yapmış, ben ise kadırga yaptım. İkisinin arasındaki fark, ölçülerinde ve ebatlarında. Bizdekinin kürek sayısı daha fazla. Onun yaptığı yaklaşık olarak 70-72 santimetre civarında bizim ki ise 122 santim. Beni en çok zorlayan tarafı iç donanımı ve oturma grubu oldu. Bunun yanı sıra küreklerinin yapımı da zor oldu çünkü; her bir küreğe 5 defa ayrı ayrı işlem uyguluyorsunuz. 60 tane küreği bir haftada yapabildim. Hepsi aynı özellikte olmalı, aynı aksesuarları taşımalı, birbirinden hiç ayırt edilmemeli, yerlerine çok iyi oturmalı. Dolayısıyla kürekleri de beni oldukça zorladı” diye konuştu.
"Yüzlerce model gemi yaptım"
Yaptığı model gemilerden Hollanda’nın Amsterdam ve Yunanistan’ın Atina kentinde de bulunduğunu kaydeden Kutoğlu, “Yaklaşık 20 yıldır aralıksız olarak bu işi yapıyorum. Şu ana kadar 400 üzerinde Karadeniz Takası yaptım. Bu tarz gemi, vapur olarak da 100’e yakın. Çeşitli kurumların yanı sıra yurt dışında Amsterdam, Atina gibi bazı yerlere gemilerimizi, teknelerimiz gönderdik. Yaptığım işten keyif alıyorum, bu iş benim için hobi. İnsanlar bir şekilde kendine hobi edinmeli diye düşünüyorum. Emekli de olsa çalışan da olsa bir şeyler üretmek isteyen bunları çok rahat bir şekilde yapabilir. Bunu yapmak bir özellik bir meziyet değil. Herkes çok rahatlıkla yapabilir. Bunların kursları açılıyor. Meraklısına Trabzon Ortahisar Halk Eğitim Merkezi’nde kurs veriyorum. İlk etapta bu kadar büyük gemiler, vapurlar yapamayabilirler yavaş yavaş minik ölçeklerde olmak kaydıyla çok rahat ilerleyebilirler. Bunlar çok maliyetli de değil sonuçta ağaç, ahşap kullanıyoruz. Genelde yurt dışına yapıyorum. Yurt içinde müzelere yapıp gönderiyorum. Görseli iyi olduğu için insanlar çok güzel tepkiler vererek çok beğeniyorlar” diye konuştu.
Yaptığı eserlerin bir kısmı yurt dışında, bir kısmı da yurt içinde müzelerde sergilendiğini belirten Kurtoğlu, önemli eserleri arasında yer alan Gülcemal Vapuru’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 2018 yılında Trabzon’da hediye edildiğini belirtti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.